Pah Studio markasının doğuş hikayesini anlatır mısınız?
Robert Kervan: Markamızın doğuş hikayesi tamamen ihtiyaçla başladı diyebilirim. Eşimin yapı kimyasalları sektöründe çalıştığı dönemlerde, mermer ve taş yüzeylerin kullanımı sırasında pek çok sorunun ortaya çıktığını fark ettik. En çok da mermer kullanıcıları lekelenme problemi yaşadıklarından şikayet ediyordu. Piyasada gördüğüm plastik kaplamalar, bu muhteşem malzemelerin doğallığını ve ruhunu adeta gizliyordu. Buna bir alternatif sunmamız gerektiğini düşündüm. Doğal taşın kendi estetiğini bozmadan, onun zamansız güzelliğini modern tasarımlarla buluşturmayı hayal ettim ve bunun üzerine uzun çalışmalar sonucunda hedefimize ulaştık. Ancak şunu da fark ettik ki, bulduğumuz çözümü mobilyayı aldıktan sonra uygulamak oldukça zahmetliydi.
Bir gün kendi kendime şöyle düşündüm; keşke bu tür ürünler, yani doğal taş yüzeyler, zaten korunmuş ve hazır bir şekilde satışa sunulsa… İşte bu düşünce, Pah Studio’nun doğuşuna ilham verdi. Doğal taşa ilgimiz ve sevgimiz her geçen gün büyüdü. Ancak burada bir hedefimiz vardı; doğal taşın eşsiz güzelliğini ve dokusunu korumak, ona zarar vermeden yeniden hayat kazandırmak.
Bugün her tasarımımızda bu felsefeyi görebilirsiniz. Bizim amacımız sadece mobilya üretmek değil, doğal taşın kendine has hikayesini ve güzelliğini yaşam alanlarına taşımak. Her tasarımımızda, bu malzemenin doğallığını koruyarak ona zamansız bir zarafet katıyoruz.
Tasarımlarınızı diğerlerinden ayıran, size farklı kılan en önemli özellikler neler?
Farkımız, doğal malzemeye duyduğumuz saygı ve ince işçilikte saklı. Her tasarım, taşın benzersizliğini vurgular ve kişiye özel detaylarla zenginleştirilir. Amacımız, yalın ve zarif tasarımlarla doğal taşı yaşam alanlarınıza taşımaktır. Her bir parçada doğallığı koruma taahhüdümüz ve müşterilerimize sunduğumuz sınırsız destek, bizi benzersiz kılan özelliklerimizden.
Tasarım anlayışınızı ve ilham kaynaklarınızı nasıl tanımlarsınız?
Tasarım anlayışımızın temelinde sadelik ve zamansızlık var. Bizim için her parça, doğanın bir yansıması. Doğadan gelen dokular, modern mimarinin net hatları ve geleneksel zanaatçılığın ustalığı bize ilham veriyor. Mermerin kendine özgü dokuları ve renkleri tasarımlarımızın kalbinde yer alıyor. Bu doğallığı vurgulamak ve taşın özüyle uyumlu formlar yaratmak en büyük tutkularımızdan biri.
Sürdürülebilirlik Pah Studio için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilirlik bizim için doğayla uyumlu bir yaşam tarzı demek. Doğal taşlar zaten uzun ömürlü ve dayanıklı malzemeler. Biz de tasarımlarımızda bu malzemelerin ömrünü uzatmak için çalışıyoruz. Aynı zamanda, eski malzemeleri yeniden kullanarak yeni tasarımlar yaratıyor ve kültürel mirası yaşatıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre kişiye özel çözümler sunmak, doğal kaynakları daha bilinçli kullanmamıza yardımcı oluyor.
Son olarak gelecekte hayata geçirmeyi planladığınız projelerden de bahseder misiniz?
Yakın gelecekte yeni iş birlikleri ve koleksiyonlarla karşınızda olacağız. Uluslararası platformlarda daha fazla yer alarak, Pah Studio’nun mermer ve doğal taş tasarımlarını dünya çapında tanıtmayı hedefliyoruz. Bu projelerle estetiği ve işlevselliği bir araya getiren, ilham verici eserler yaratmaya devam edeceğiz.
