Fark yaratan adam Iraola

İngiltere Premier Lig´de en çok fark yaratan teknik adam kimdir? Ne kadar zor ve öznel bir soru olsa da bence cevabı bir o kadar da net: Andoni Iraola.

Spor
31 Aralık 2024 Salı

Son yıllarda futbol biraz sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. İngiliz devi Manchester City'nin ligde ve Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi'nde kurdukları dominasyondan dolayı her takım onlara özenmeye başlamıştı. Ya Pep Guardiola gibi rakibi tamamen saf dışı bırakan bir pas oyunu ya da Carlo Ancelotti gibi rakibi yoran katı bir defans. Takımlar istikrarlı bir biçimde bu iki şemadan birini uyguluyor, futbol sıradanlaşıyordu. Ama bu yıl bir şeyler değişti. Farklı liglerde farklı teknik adamlar inanılmaz işler çıkarmaya başladılar. Inzaghi'nin İnter Milan'ı ve Xabi Alonso'nun Bayern Leverkusen'i buna çok güzel iki örnek. İki takım da geçtiğimiz sezon liglerini kazandılar ve izleyenleri kendilerine hayran bırakmaya devam ediyorlar. Peki, İngiltere Premier Lig'de en çok fark yaratan teknik adam kimdir? Ne kadar zor ve öznel bir soru olsa da bence cevabı bir o kadar da net: Andoni Iraola.

Andoni Iraola Sagarna, 1982'de İspanya’nın Bask Bölgesinde doğdu. Bölgede futbola yatkın olan her çocuk gibi kendini Atletic Bilbao'nun altyapısında buldu. Gençliğinde, gelecekte kendisi gibi başarılı taktisyenler olacak olan Mikel Arteta ve Xabi Alonso gibi isimlerle oynayan Iraola 2003 yılında ilk defa A takım ile sahaya çıktı. Bilbao formasını milyonların önünde ilk defa 21 yaşında giydi ve bu formayı 12 sezon boyunca terletti. Hem İspanya Kral Kupası hem de Avrupa Ligi finallerinde oynayan takımın bir parçası olan Iraola, sağbek olarak oynamasına rağmen duran topları da kullanırdı. Her sezon istikrarlı bir şekilde oynayan Iraola bir oyuncu olarak uluslararası bir isim haline gelmese de taraftarlar onu her zaman 2006-2007 sezonu yerel rakipleri Real Sociedad'a karşı attığı iki golü ile hatırlayacak.

Iraola 33 yaşında kulübe veda etti ve yerel bir isim olarak İspanya'daki futbol hayatını sonlandırdı. Oyunculuk hayatına 17 ay boyunca New York City'de devam etse de 35 yaşında emekli oldu. Bu onun bir oyuncu olarak son adımı mıydı, yoksa Pirlo, Lampard ve Villa gibi isimlerle oynayarak, futbolun mutfağına doğru attığı ilk adım mıydı sadece kendisi biliyor.

Iraola’nın başarıları

Emekliliğinin ardından 2018 yılında Iraola kendini Kıbrıs'a attı. AEK Larnaca'yı neredeyse yarım sezon boyunca yönettiği süreçte Kıbrıs kupasını kazanmayı başardı. Genel olarak iyi bir dönem geçirmeyi başaramamasına rağmen çok kısa sonra İspanyol ikinci liginde Mirandes'in başına geçti. İkinci lige yeni yükselmeyi başarmış bu takımı İspanyol kupasının yarı finallerine getirip kulübün tarihine adını yazmayı başardı. Yine kısa süren bir sezonluk macerasının bitmesi üzerine Real Vallecano'ya transfer oldu. Iraola'nun büyük başarıları tam olarak burada başladı. İlk sezonunda takımı İspanyol birinci ligi La Liga'ya taşıdı, ikinci sezonunda ise İspanyol kupası yarı finallerine. Burada geçirdiği süre içinde Iraola'nın çok büyük bir menajer olacağını anlayan Leeds United kendisini transfer etmek istedi ve şahsi isteklerine rağmen kulüp gitmesine izin vermedi. Ama Iraola'nın hedefi belli olmuştu: İngiltere. Çok kısa sonra Iraola'nın kontratı bitti ve yeni bir takım arayışına girdi, bu sefer hayalini kurduğu o ligde. 2023 yazı, Iraola yeni Bournemouth teknik direktörü olarak açıklandı.

Hedef İngiltere

Iraola, ilk sezonunu gayet iyi değerlendirdi. Bir önceki sezon 15’inci bitirmiş olan takımı 12’inci sıraya taşıdı. Manchester United deplasmanı gelen 3-0’lık galibiyet, Iraola’nın bu takımla neler yapabileceğinin göstergesiydi. Topla tamamen Manchester United oynamıştı ama doğru zamanda doğru hamleleri Bournemouth yapmıştı. İlk sezonu gayet başarılı olsa da bu sezon Iraola’nın takımı apayrı bir performans sergiliyor. Ben şu an bu yazıyı yazarken Bournemouth altıncı sırada (siz bu yazıyı okurken sekizinci olma ihtimalleri var) ve ligin en iyi atak yapan takımlarından biriler. Bournemouth’un ataklarını rakiplerinden ayıran faktör attıkları gol sayıları veya girdikleri pozisyonların sayısından ziyade girdikleri pozisyonların kalitesi. Rakibi hazırlıksız yakalamak ve doğru yerde topu kapmak üzerine kurulan bir oyun planı ile her maç sayısız şut çekmeyi başarıyorlar. Iraola’nın oyun tarzı da belirli istatistiklerle güzelce anlatılıyor. Kat edilen toplam mesafe, kontra atak, ileriden kazanılan toplar ve atılan sprint metriklerinin hepsinde ligin ilk beşine giren Bournemouth aynı zamanda ligin en az geriye pas atan takımlarından biri. İşte bu tezat Iraola’yı farklı yapıyor. Genelde topu en hızlı kapan ve en çok mesafe kat eden takımlar aynı zamanda en fazla geride pas yapıp oyunu kontrol eden takımlar oluyor. En az geride pas yapan takımlar ise biraz daha düşük profilli, savunma ağırlıklı takımlar oluyor. Bu iki tarzı harmanlamayı başaran Iraola ve öğrencileri bu sezon büyük başarılara imza atıyorlar. İlginç bir şekilde yine an itibariyle en büyük başarılarını bir kez daha Manchester United’ı deplasmanda 3-0 mağlup ederek gösterdiler.

Bournemouth’un kalecisi sezonun adamı Kepa Arrizabalaga

Bu sezon değinilmesi gereken son konu ile Bournemouth için şu anlık sezonun adamı sayılabilecek olan kalecileri Kepa Arrizabalaga. Bir başka Bask kökenli olan oyuncu, altı sene önce Chelsea’ye tarihin en pahalı kalecisi olarak transfer oldu. Geçen sezonu da Real Madrid’de kiralık olarak geçiren kaleci, bir türlü formunu yakalayamıyordu. Iraola nasıl başardıysa son dört Chelsea hocasının ve Ancelotti’nin yapamadığını yaptı ve Kepa’yı İspanya ligindeki formuna getirtti. Iraola’nın bu tarz sayısız dokunuşları var ve oyuncularla arasındaki ilişki kesinlikle takımını ileri taşıyor. Sezon ilerledikçe hem insan ilişkileri, hem takımının oynadığı oyun hem de aldıkları sonuçları takip ediyor olacağım. İlerleyen yıllarda Iraola’nın daha da büyük işler çıkaracağından da hiç şüphem yok.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün