“A Ğ A T A K I L A N L A R”

•Kişisel düzeyde, İsrail´e karşı Hamas´ın yanında yer alan öğrencilerin ve ilericilerin sanki Yahudi halkının kendi kaderini tayin etme ya da kendilerine atalarından kalan toprakların herhangi bir kısmında meşru müdafaa hakkı yokmuş gibi verdiği tepki karşısında dehşete düştüm ki bu tepkilerin bir kısmı İsrail´in misillemesinden bile önce geldi. Bu tepki aynı zamanda İsrail´in tüm kusurlarına rağmen bugün mezun olan doktorların neredeyse yarısının Arap veya Dürzi olduğu çok kültürlü bir toplum olduğunu da hesaba katmıyor. Veya Hamas´ın muhaliflere veya LGBTQ bireylere tolerans göstermeyen, militan, kendini Yahudi devletini yeryüzünden silmeye adamış İslamcı bir örgüt olduğu gerçeğini. Thomas L. Friedman – Gazete Oksijen

İzak BARON Diğer
31 Aralık 2024 Salı
  • Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • 'İRAN ASLINDA BU SÜRECİN EN BÜYÜK KAZANANI OLARAK İSRAİL’İ DEĞİL, TÜRKİYE’Yİ GÖRÜYOR’ - DR. BİLGEHAN ALAGÖZ (CEYDA KARAN RÖPORTAJI)

“İran aslında bu sürecin en büyük kazananı olarak İsrail’i değil, Türkiye’yi görüyor. İran basınında mütemadiyen Türkiye’ye yönelik saldırgan ve hakarete varan açıklamalar görüyoruz birçok yetkiliden. İsrail’de de ilginç bir şekilde benzer bir tablo var. Hem İsrail hem de İran şu anki tablodan hoşnut değil. Öte yandan ıskaladığımız bir şey var: İran’ın burada uzun süredir milislerinin olması sadece İsrail için tehdit değildi; Türkiye’nin güvenliği açısından da sıkıntılar yaratıyordu. Dolayısıyla İran, Türkiye’ye dönük istikrarsızlık yaratan bir ülkeye dönüşmüştü son 10 yılda. Hal böyle olunca İran’ın Türkiye’yi neden hedef aldığını anlamak kolay. Ben şu aşamada İran’ın hiçbir şekilde İsrail’i kışkırtacak bir tavır içine gireceğini zannetmiyorum. Odak noktaları tamamen ABD ile orta yol bulabilmek.

Nitekim İran’ın son açıklamalarına ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevad Zarif’in The Economist makalesine bakarsanız bunu görüyorsunuz. ‘Biz aslında burada barışı tesis edelim’ diyorlar. İran’ın söylemleri çok güzel fakat icraatleri tam tersi oluyor. Söylemde ise Batı Asya barış ittifakı teklif ediyor, Türkiye dahil Müslüman ülkeleri öne sürmüş. Yani söz sahibi olmak istiyorlar. İran şu anda Türkiye’nin edinmiş olduğu rolün kendilerini kısıtladığını biliyor. İsrail’i provoke edeceklerini düşünmüyorum. Tüm odak noktaları ABD ile başlayacak nükleer müzakere sürecinde kendilerini kuvvetli etmek. İsrail’in de çok fırsat bulacağını zannetmiyorum. Hep Trump’ın Netanyahu’ya sıcak davranacağı gibi yanlış bir algı var. Ben tam tersi olarak düşünüyorum.

Trump belli alanlarda Netanyahu’ya izin veriyor zira kendisinin ana odak noktası Rusya-Ukrayna Savaşı. Trump bunu yaparken Ortadoğu’da oyalanmak istemiyor. Hal böyle olunca ben Netanyahu’nun kalkıp İran’a provokatif ataklarda bulunacağını da düşünmüyorum. Trump göreve başlayana kadar herkes yapabileceğini yapmaya çalışıyor. Ama İsrail’in şu aşamada çok farklı politikalar geliştirebileceğini zannetmiyorum. Çünkü şu anda Körfez’de de istediği desteği alamıyor. Körfez Arapları da İran milislerinin bölgeden çıkmış olmasından memnun. Onlar için de en büyük tehdit öyle veya böyle İran’dı. İran’ın yayılmacılığının sınırlanmış olması ve bölgede istikrarlı yapı oluşması, Körfez’in de beklentisi. İsrail’in bunu tersine çevirecek davranışları ne Türkiye’de ne de Körfez’de kabul görmeyecektir. Dolayısıyla böyle bir maceracılığa gireceğini düşünmüyorum.”

https://anlatilaninotesi.com.tr/20241226/1092067689.html

 

  • TÜRKİYE İLE İSRAİL, SURİYE'DE KARŞI KARŞIYA - ESEDULLAH OĞUZ

Suriye'de İran ve Rusya'nın kaybetmesi hem Türkiye hem ABD hem de İsrail'in işine geliyor.

Ama sorun şu ki, aynı blok içerisinde yer alan İsrail ile Türkiye, Suriye'de karşı karşıya gelmiş bulunuyor.

İki ülkenin de Suriye'deki çıkarları ve hedefleri farklı, bunları uzlaştırmak kolay olmayacak.

İsrail'in Suriye'de istediği, çeşitli yerel yönetimlere ve özerk bölgelere bölünmüş zayıf bir merkezi yönetim.

Böyle bir yönetim İsrail'e karşı hiçbir tehdit oluşturmayacağı gibi Yahudi devleti bu özerk bögeler aracılığıyla Suriye'nin içini istediği zaman karıştırabilir.

Ayrıca, Şam'daki zayıf ve kırılgan bir yönetim hiçbir zaman İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki işgaline ve toprak genişletmesine karşı çıkamaz.

Türkiye'nin istediği ise Suriye'de tüm etnik grupların eşit bir şekilde temsil edildiği demokratik düzene dayalı güçlü bir ulus devlet.

https://www.indyturk.com/node/751060/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/t%C3%BCrkiye-ile-i%CC%87srail-suriyede-kar%C5%9F%C4%B1-kar%C5%9F%C4%B1ya

 

  • ESKİ MOSSAD AJANLARI ÇAĞRI CİHAZI VE TELSİZ SALDIRILARININ ARKA PLANINI ANLATTI

https://www.bbc.com/turkce/articles/czx5361761xo

 

  • GAZZE’Yİ UNUTTUNUZ BAKIYORUM – FATİH ALTAYLI

Epeydir “Katil Netanyahu” cümlesini duymuyoruz.

Ne iktidardan ne de siyasal İslamcılardan.

Tam aksine, Avrupalı liman işçilerinin İsrail’e mal taşıdığı için yükleme yapmadığı gemilere, MÜSİAD’lı limanlar kucak açmış vaziyette.

Ne oldu!

Hamas aşkınız bitti mi!

Gazze’yi unuttunuz mu!

Yoksa İsrail hükümeti ve Başbakan’ı birdenbire barışçı ve insan haklarına saygı gösterir bir tavra büründü de Sisi gibi, katil bin Selman gibi, darbe destekçisi bin Nahyan gibi o da mı “Affa uğradı”.

Adam hâlâ Lübnan’ı bombalıyor, Gazze’yi yerle bir etmeye devam ediyor, Suriye’yi bombalıyor, bombalaması yetmiyor işgal ediyor, Dürzileri taşıyıp demografisini değiştiriyor ama adını anan yok.

İslamcı medyayı izlesen zannedersin ki Gazze’ye saldıran Esad’dı ve o gitti, dertler bitti.

Oysa biten bir şey yok.

Tam dediğimiz gibi oluyor.

“Suriye’ye uzun süre istikrar gelmez” demiştim.

İsrail ve ABD’nin elini soktuğu yere istikrar gelir mi!

Dün itibarıyla Suriye yeniden karıştı.

Provokasyona oldukça açık ülkede, bir video yayını nedeniyle birçok il ve ilçede halk sokaklara indi.

Etnik kökenli çatışmalar başladı.

Bilgiler net olmamakla beraber onlarca ölü, yüzlerce yaralıdan bahsediliyor.

Geçici yönetim, pek çok yerde sokağa çıkma yasağı ilan etmek zorunda kaldı.

Yanı başımızda bir arı kovanı oluşturuldu.

ABD ve İsrail bu kovana çomak sokuyor.

Ve bizimkiler bu durumdan çok mutlu.

Şaşkınlıkla izliyorum.

Hem bu bölgeyi anlama hatasını hem de İsrail’e karşı bir anda değişen tutumlarını.

https://fatihaltayli.com.tr/kose-yazisi/2024/12/26/gazzeyi-unuttunuz-bakiyorum

 

  • FT, “İSRAİL ÖNCÜLÜĞÜNDE ORTA DOĞU’NUN YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLMESİNİ” YAZDI

7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundaki istihbarat zaafına rağmen, İsrail’in düşmanlarına karşı askeri üstünlüğünün derecesinin “açık bir şekilde ortaya çıktığını” savunan FT, Netanyahu’nun siyasi şansının da buna paralel olarak toparlandığını vurguladı.

Hamas saldırısından sonra pek çok kişinin İsrail siyasetindeki Netanyahu hakimiyetinin sona ereceğini tahmin ettiğini hatırlatan FT, buna rağmen Netanyahu’nun, “aşırı sağcı” koalisyonuna bir partinin daha eklenmesiyle güçlenmiş ve anketlerde 7 Ekim öncesi seviyelerine geri dönmüş olarak her zamankinden daha sağlam göründüğünü savundu.

Hiç kimsemin “Esad’ın zalim rejiminin sona ermesine” ya da “İran ve vekillerinin kötücül etkisinin zayıflamasına” üzülmemesi gerektiğini savunan FT, “Fakat İsrail’in askeri başarıları, saldırılarının Gazze ve Lübnan’da milyonlarca insana yaşattığı tarifsiz acılarla sonsuza dek lekelenecektir,” iddiasında bulundu.

İsrail’in, Suudi Arabistan da dahil olmak üzere Arap devletleri arasında Gazze’de soykırım suçu işlediğine dair artan suçlamalarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan İngiliz gazete, “Filistinli yetkililere göre 45.000’den fazla olan korkunç ölü sayısının yanı sıra İsrail’in 2,3 milyon nüfuslu Gazze’ye uyguladığı kuşatma, yardım ve suya getirilen kısıtlamalar ve sivil altyapının tahrip edilerek şeridin büyük bölümünün yaşanmaz hale getirilmesi de bu iddiaları güçlendiriyor,” dedi.

Netanyahu hakkında tutuklama emri çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, “bir savaş yöntemi olarak aç bırakma savaş suçu … ve diğer insanlık dışı eylemler” konusunda cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için “makul gerekçeler” olduğunu söylediğini hatırlatan FT’nin, “İsrail’in savaşı ve kuşatması sadece İsrail için değil, Netanyahu’nun cezasız kalmasına izin veren ABD için de bir lekedir,” diye yazması dikkat çekti.

Hamas’ın askeri kapasitesini yok ettikten ve İsrail’e yönelik bölgesel tehditleri etkisiz hale getirdikten sonra Netanyahu’nun çatışmayı sona erdirmemek ve kalan rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma yapmamak için hiçbir gerekçesi olmadığını öne süren FT, “Fakat o ve aşırı sağcı müttefikleri bunun yerine çeşitli cephelerde daha fazla toprak işgal etmeye ve İsrail’i sürekli bir çatışma halinde tutmaya kararlı görünüyor,” diye yazdı.

https://harici.com.tr/ft-israil-onculugunde-orta-dogunun-yeniden-sekillendirilmesini-yazdi/

 

  • GAZZE MÜZAKERELERİNE PHİLADELPHİA BOMBASI

İsrail ile Hamas arasında Gazze’de esir takası ve ateşkese varılması için Katar ile Mısır’ın arabuluculuğunda müzakereler sürüyor.

İsrail müzakere heyeti, Gazze’de esir takası anlaşması ve ateşkes sağlanması amacıyla bir hafta süren müzakerelerin ardından iç istişarelerde bulunmak üzere 24 Aralık’ta Katar’dan İsrail’e döndü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor.

Katz, dün Gazze ile Mısır arasındaki sınırda bulunan İsrail işgali altındaki Philadelphia Koridoru’nu ziyaretinde, “Gazze’nin güvenlik kontrolü İsrail’in elinde kalacak ve Gazze Şeridi’ndeki güvenlik bölgeleri, tampon bölgeler kontrol altında tutulan yerler olacak” demişti.

Netanyahu da 20 Aralık’ta Amerikan gazetesi The Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, “Hamas tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar savaşın devam edeceğini, Hamas’ın İsrail sınırlarındaki varlığını kabul etmeyeceklerini” ifade etmişti.

Gazze Şeridi’nde 101 İsrailli esirin olduğu tahmin ediliyor.

https://harici.com.tr/gazze-muzakerelerine-philadelphia-bombasi/

 

  • SURİYE'DEN SONRA HEDEF İRAN MI? | DR. GÖKHAN ÇINKARA

https://www.youtube.com/live/lPgdKugfqoI

 

  • ENKAZDAKİ İSA: PAPA FRANCİS, İSRAİL’E KARŞI - YUNUS EMRE ERDÖLEN

İsrail, Katolik Latin Kudüs Patriği Perbattista Pizzaballa’nın Gazze’ye girip Noel ayinine liderlik etmesine izin vermeyince Papa Francis öfkelendi, İsrail’i zulümle suçladı. Bu İsrail ve Vatikan arasındaki ilk kriz değil. Papa Francis daha öncesinde iki Gazzeli Hıristiyan kadını kilise bahçesinde keskin nişancıyla katleden, kiliseleri bombalayan İsrail’i terörizmle suçlamış, Filistin devletinin kurulması gerektiğini söylemiş, soykırım soruşturmalarını desteklemişti. Papa Francis, 1.4 milyarlık Katolik cemaatine her seslenişinde İsrail’i eleştirmeye, İsrail’in dokunulmazlık zırhını aşındırmaya devam ediyor.

https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/enkazdaki-isa-papa-francis-israile-karsi-192161/

 

  • İSRAİL İSTİHBARATI HİZBULLAH'I NASIL ZAYIFLATTI? - MARK MAZZETTİ, RONEN BERGMAN VE SHEERA FRENKEL / THE NEW YORK TİMES

İsrail’in Hizbullah’a ve Hamas’a yönelik yaklaşımları arasındaki fark dikkat çekici. İsrail’in Hizbullah’a yönelik yoğun istihbarat çalışmaları, bu grubun İsrail için en büyük tehdit olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. Ancak Hamas’ın beklenmedik bir saldırı düzenlemesi, İsrail’i hazırlıksız yakaladı ve büyük bir istihbarat başarısızlığını gözler önüne serdi.

İsrail, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve üst düzey komutanlarıyla onlarca yıldır bir çıkmazdaydı. İsrail istihbaratının değerlendirmelerine göre, bu grubun liderlerinin ölümü sonrası Hizbullah’ın yeniden toparlanması yıllar, belki de on yıldan fazla sürecek. Yeni liderler, seleflerine kıyasla çok daha az savaş tecrübesine sahip. Ancak Hizbullah’ın kurucuları gibi, bu yeni liderler de İsrail ile çatışmayı temel bir ilke olarak benimsiyor.

2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaş, kanlı bir çıkmaza dönüştü. İsrail, Hizbullah tarafından kaçırılan iki askerinin ardından başlattığı 34 günlük çatışmalarda belirlediği hedeflere ulaşamayınca Lübnan’dan çekildi. Bu başarısızlık, İsrail’de istihbarat kalitesini sorgulayan bir araştırma komisyonu kurulmasına ve üst düzey generallerin istifasına yol açtı.

Savaşın ardından Hizbullah yeniden yapılanırken, İsrail’in dış istihbarat servisi Mossad, örgüt içinde bir insan kaynağı ağı genişletti. Mossad, Lübnan’da Hizbullah’a gizli tesisler inşa etmede yardım eden kişilerle temas kurarak sığınakların yerleri ve faaliyetleri hakkında bilgi topladı. İsrail bu bilgileri ABD ve Avrupa müttefikleriyle paylaştı.

2012’de İsrail’in istihbarat birimi Unit 8200, Hizbullah liderlerinin saklandıkları yerler ve füze depolarıyla ilgili geniş çaplı bir bilgi seti ele geçirdi. Bu bilgi, ilerleyen yıllarda savaş durumunda kullanılmak üzere geliştirildi. 2006 savaşı sonrasında İsrail’in yaklaşık 200 hedefe yönelik istihbaratı bulunurken, 2023 itibarıyla bu sayı on binlerceye ulaştı.

İsrail, Hizbullah’ı içeriden sabote etmek için patlayıcı yerleştirilmiş cihazlar geliştirdi. Mossad ve Unit 8200, Hizbullah’a satılacak askeri ekipman ve iletişim cihazlarını sahte şirketler aracılığıyla temin etti. 2015’ten itibaren Hizbullah’a 15.000’den fazla patlayıcı dolu telsiz ulaştırıldı. Ayrıca 2022’de, Mossad tarafından üretilen çağrı cihazları Hizbullah’a satıldı.

Ancak 2023’te Hizbullah teknisyenleri bu cihazlardan şüphelenmeye başlayınca, İsrail 16 Eylül’de çağrı cihazlarını infilak ettirme kararı aldı. Ertesi gün telsizler de patlatıldı ve Hizbullah’a ait birçok tesis yok edildi.

https://gazeteoksijen.com/new-york-times/nyt-inceledi-israil-istihbarati-hizbullahi-nasil-zayiflatti-231640

 

  • İSRAİLLİ YETKİLİLER BANA NE DEDİ? - THOMAS L. FRİEDMAN

Hamas’ın İsrailli çocuklara, yaşı ilerlemiş yetişkinlere ve bir dans partisine yönelik saldırısının katıksız barbarlığı karşısında yaşanan ilk dehşetten sonra ne oldu? Anlatı hızla İsrail’in aralarında Hamas üyelerinin de bulunduğu Gazzeli sivillere yönelik karşı saldırısının vahşetine döndü. İsrail’in devasa karşı saldırısı Hamas’ın terörizmini gölgede bıraktı ve bunun yerine örgütü bazılarının gözünde bir kahraman haline getirdi. Aynı zamanda İbrahim Anlaşmaları'ndaki yeni Arap müttefiklerini de İsrail’den uzaklaşmaya zorladı.

Bu arada, yaklaşık 360 bin yedek askerin görevi düşünülürse, tahmin edildiği gibi İsrail’in Hamas’ı Gazze’den atması aylar sürerse İsrail ekonomisinin bunalıma girmesi neredeyse kesin. Ekonominin yılın son üç ayında yıllık bazda yüzde 10’dan fazla küçülmesi bekleniyor. Oysa İsrail daha 2022’de The Economist tarafından OECD ülkeleri arasında en iyi performans gösteren dördüncü ekonomi olarak sıralanmıştı.

Kişisel düzeyde, İsrail’e karşı Hamas’ın yanında yer alan öğrencilerin ve ilericilerin sanki Yahudi halkının kendi kaderini tayin etme ya da kendilerine atalarından kalan toprakların herhangi bir kısmında meşru müdafaa hakkı yokmuş gibi verdiği tepki karşısında dehşete düştüm ki bu tepkilerin bir kısmı İsrail’in misillemesinden bile önce geldi. Bu tepki aynı zamanda İsrail’in tüm kusurlarına rağmen bugün mezun olan doktorların neredeyse yarısının Arap veya Dürzi olduğu çok kültürlü bir toplum olduğunu da hesaba katmıyor. Veya Hamas’ın muhaliflere veya LGBTQ bireylere tolerans göstermeyen, militan, kendini Yahudi devletini yeryüzünden silmeye adamış İslamcı bir örgüt olduğu gerçeğini.

Dolayısıyla İsrail hükümetinin Holokost’tan bu yana Yahudilere yönelik en kötü katliamın ardından karşı karşıya kaldığı korkunç seçimleri anlıyorum. Ancak tam da Singh’in Mumbai terör saldırısına verdiği benzersiz tepkiyi yakından takip ettiğim için, İsrail’in çok daha hedefe yönelik, tamamen tasarlanmış bir tepki vermesini hemen savundum. Bu harekata “Rehinelerimizi Kurtarın Operasyonu” adı verilmeli ve çocukları, büyükanne ve büyükbabaları kaçıranları yakalayıp öldürmeye odaklanılmalıydı. Bunu her ebeveyn anlayacaktır.

Ancak Binyamin Netanyahu hükümeti bunun yerine hemen Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın ifadesiyle Hamas’ı “yeryüzünden silip süpürme” planına girişti. İsrail Gazze’nin askeri kontrolünü ele geçirmeye kendini adayıp daha ilk üç haftada İsrail’in maruz kaldığından çok daha fazla yıkıma yol açtı ve üç kattan fazla sivil kaybına neden oldu. Nüfus bazında nispi bir operasyon kabaca Amerika Birleşik Devletleri’nin bir gecede Meksika’nın yarısını işgal etmeye karar vermesine yakındır. Netanyahu’ya göre İsrail’in planı “Hamas’ın askeri ve idari yeteneklerini yok etmek ve rehineleri eve getirmek amacıyla uzun ve zorlu bir savaş” olacak.

Söylediğim gibi, İsrail Hindistan değil. Darbe alınca diğer yanağını dönmesi beklenemez, en azından o coğrafyada olmaz. Peki Netanyahu’nun planı nedir? Konuştuğum İsrailli yetkililer bana iki şeyi kesin olarak bildiklerini söylüyorlar: Hamas bir daha asla Gazze’yi yönetmeyecek. Hamas sonrası Gazze’yi de İsrail yönetmeyecek. Bugün Batı Şeria’nın bazı kısımlarında görülene benzer bir düzenleme yapacaklarını, günlük yaşamı Gazze’deki Filistinlilerin yöneteceğini ve İsrail ordusunun ve Şin Bet güvenlik ekiplerinin perde arkasını güçlendireceklerini öne sürüyorlar.

Yarım yamalak bir plan bu. İsrail adına Gazze’yi yönetmek üzere görevlendirilecek bu Filistinliler kimler? Gazze’de İsrail için çalışan bir Filistinli, göğsüne “Hain” yazılı, “Yeraltı Hamas’ı” imzası taşıyan bir notla bir ara sokakta öldürülmüş halde bulunduğunda ne olacak?

Üstelik İsrail’in Gazze’deki 2.2 milyon insanı kontrol etmesinin, bu insanlara verilecek sağlık hizmetleri ve eğitimin masraflarını kim karşılayacak? Avrupa Birliği’nin, Körfez Arap devletlerinin veya ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat Partili ilerici grubun İsrail’in Gazze’deki gözetimini süresiz olarak finanse edeceğini, bunların da Netanyahu ve ona bağlı aşırılık yanlısı Yahudi grubu oradaki Filistinlilere eşit haklar tanınmadan Batı Şeria’yı ilhak ederken gerçekleşeceğini düşünüyorsanız, lütfen el kaldırın. Gazze’yi işgal etmenin maliyeti, İsrail ordusunu ve ekonomisini gelecek yıllarda aşırı zorlayabilir.

https://gazeteoksijen.com/turning-points/israilli-yetkililer-bana-ne-dedi-197631

 

  • Hen Mazzig@HenMazzig

İrlanda o kadar antisemitik bir hale geldi ki, eski Hamas rehinesi Emily'nin babası İrlandalı Thomas Hand, ülkesinin "Hamas'ı ödüllendirdiğini" söyleyerek İrlanda'ya geri dönmeyeceğini açıkladı.

https://x.com/HenMazzig/status/1873025632508264468

 

  • Aviva Klompas@AvivaKlompas

🕯️ Ludmila Lipovski

83 yaşındaki Holokost kurtulanı, Cuma sabahı Herzliya'daki huzurevinin dışında gerçekleşen bir terör saldırısında öldürüldü.

Kızının kendisini doktora götürmesini beklerken Filistinli bir terörist tarafından defalarca bıçaklanmaya başlandı.

Cinayet Holokost Şehitleri Caddesi'nde işlendi.

Bu kahramanın hatırası sonsuza dek bir lütuf olsun 💔

https://x.com/AvivaKlompas/status/1872592265752801368

  • 100 YIL ÖNCE YAŞANAN FELAKETLER BUGÜN DE YAŞANIYOR | İZEL ROZENTAL

Angèle Guéron 1909’dan 1915’e kadar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en büyük Yahudi kız okullarından Edirne’deki Alyans Okulları’nın yöneticisiydi. Hem bir kurum yetkilisi olarak hem de kendi halinde ir vatandaş olarak Edirne Kuşatması’nın tanıkları arasındaydı. 1912’nin sonlarında ve 1913’ün başlarında, kuşatma altındaki Edirne’nin Balkan Savaşları sırasında kaderini belgelediği bir günlük tuttu Guéron. Kuşatma sırasında yerel hayata dair nadir bir bakış açışı sağlamanın yanı sıra bir Sefarad Kadınının, cemaatteki ataerkilliğin gösterdiği dirence karşı Osmanlı vatanseverliğini belgelemişti.

https://www.youtube.com/watch?v=pKZz2bP3sMA

 

  • Vivi G. K. 🇮🇱💪🏻🇨🇱🎗️🔯🕎@ViviRebeca

Hanuka sameaj! 🎗️🎗️🎗️🎗️

https://x.com/ViviRebeca/status/1873196361300258948

 

  • ARTTMODERNMİAMİ’NİN RÖPORTAJI, İLHAM VEREN İNSANLAR, İVET ACU GÜNEY

“Sefarad kültürü, gelenekler, Ladino şarkıları, yemek tarifleri ve dini ritüellerle yaşatılmaktadır. Bugün Sefarad mirası; sinagoglarda düzenlenen dini törenler, kültürel etkinlikler, Ladino dilinde müzik çalışmaları ve yemek kültürünün korunmasıyla devam ettiriliyor. Ayrıca çeşitli kuruluşlar ve dernekler, Sefarad tarihini ve geleneklerini tanıtmak için konferanslar, sergiler ve atölyeler düzenlemektedir. Buna ek olarak ben kendi adıma dünyanın heryerinde sofralar kurmaya başladım ANNEANNEM’ in reçeteleri ile hem Sefarad Gastronomisi hem de bu yolculuğun hikâyelerini anlatarak aslında birbirimizi daha iyi tanıyarak gelecek nesillere miras kalacağına eminim.”

https://arttmodernmiami.com/tr/4894/interview-by-arttmodernmiami-newspaper-inspiring-people-ivet-acu-guney/

 

  • UNUTULAN TARİH : YAHUDİ MAHALLESİ – MUHAMMED ALİ YAHŞİ

https://www.baskentgazete.com.tr/unutulan-tarih-yahudi-mahallesi

 

  • İSRAELLİ ARAPLAR: GÜNCEL DURUM – BONDİ ÇAKIM

https://www.turkisrael.org.il/single-post/i-sraelli-araplar-g%C3%BCncel-durum

 

  • ULUSLARARASI AMBARGO İHTİMALİNE KARŞI İSRAİL’DE YERLİ SİLAH ÜRETİMİNE REKOR BÜTÇE

https://medyascope.tv/2024/12/29/israilde-ambargo-tehdidine-karsi-yerli-silah-uretiminde-rekor-artis/

 

  • Mete Sohtaoğlu@metesohtaoglu

📸 Suriye'deki Yahudi Cemaati Başkanı Bakhor Chemantop, gurbetçi Yahudilerin kendisiyle sürekli temas halinde olduğunu doğrulayarak, 15 yıl sonra başkent Şam'ın Cobar semtindeki "Eliyahu Hanabi" sinagogunun yeniden inşa edilmesi niyetinde olduklarını ifade etti.

https://x.com/metesohtaoglu/status/1873461124794061228

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün