Her yıl olduğu gibi bu yıl da geride bıraktığımız 2024’ün ufak bir özetini bilimsel gelişmeleriyle birlikte derliyoruz. Bu yazıyı 2018’den beri hazırlamak bana iki şeyi net şekilde gösterdi. Zaman çok hızlı akıyor ve her sene ülkece daha kötüye gidiyoruz. Ya da bir şeyi net gösterdi; o da yaşlandığım. İkincisi daha muhtemel çünkü her şey algıdır. Bu almanakların güzelliği ise yıldız haritası okumaya gerek kalmadan geleceğe dair çıkarımlar yapmanızı sağlamak diyerek astroloji severleri kızdırmayı atlamayayım. Mesela 2021’deki düşük faiz kararının uzun süre ekonomimize hasar vereceğini, 2022’de Elon Musk’ın 44 milyar dolara Twitter’ı almasının dünyanın kaderini değiştireceğini, savaşların bitmeyip tersine azacağını, hızlanarak gelişen yapay zekanın gündelik hayatımızın bir parçası olacağını, istisnasız her sene Dünya’nın daha da ısınmaya devam edeceğini öngörebilmişiz. Atladıklarımız da oldu. Örneğin, 2019’da 120 bin dolara satılan, bantla duvara yapıştırılmış muzun hayatımızdan çıkmış olduğunu düşündük. Ne büyük yanılsama içindeymişiz. O muzlu enstalasyon bu yıl 6 milyon dolara satıldı. Bizim enflasyon sepetindeki muz muydu o?
OCAK: Ne güzel bir birlik beraberlikle başladık seneye. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Suudi Arabistan’da Atatürk hassasiyetlerinden dolayı sahaya çıkmayı reddettikleri Süper Kupa maçı, oynanmaması oynanmasından daha fazla zevk veren maç olarak tarihe geçti. Japonya’daki 7,6’lık depremin sadece 250 can alması 2023 Kahramanmaraş deprem felaketini çoktan unutmuş ülkeme ancak boş geçen bir ders niteliğindeydi. Normalde, ‘o esnada bilimde’ bölümüne koymam gereken ilk Türk astronotumuzun uzaya gitmesi, aslında gurur duyulacak bir olayken ülkeyi yine ikiye böldüğü için maalesef gündelik tartışmaların konusu oluyordu.
O esnada bilimde: Elektrikli araçlarda ve elektronik aletlerde kullandığımız piller için olmazsa olmaz lityum kullanımını yüzde 70 düşürebilecek yeni bir materyal bulundu. Tabii iki yıl içinde lityum kıtlığı yaşayacağımız düşünülürse çok iyi bir gelişmeydi ama asıl haber kullanılan yapay zekanın 32 milyon inorganik maddeden bir hafta gibi rekor kısa bir zamanda lityuma alternatif 18 potansiyel aday çıkarmasıydı. Normalde bu iş on yıllarca sürerdi.
ŞUBAT: Siyasete mi soyunuyor diye sorguladığımız Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan itibar suikastına uğradığını belirterek istifa ediyor; Mehmet Şimşek arkasından ağıt yakmıyordu. Yıllık enflasyon oranının (TÜİK’e göre değilse de) yüzde 127 olarak açıklanmasının üstüne, artık 72 gramlık gofret, 104 gramlık ton balığı gibi miktarı düşürülmüş ama fiyatı aynı kalmış ürünlere maruz kalıyorduk. İstanbul Üniversitesi rektörü duvarsız üniversite yapacağım diye vatandaşların sınıflara girmesine izin verdi. İş kontrolden çıkıp da iki güne iptal kararı gelmese belki tüm ülke makro ekonomi dersi alır, faiz mi sebep enflasyon mu sonuç filan çözerdik.
O esnada bilimde: Doğum kontrol için sadece iki seçeneğe sahip (vazektomi ve prezervatif) erkekler yeni bir buluşla, geri dönüşü olan, cinsel isteklerini azaltmayan üstelik hormon içermeyen haplara erişim sağlayabilecekti. Tam da kadınların kullandığı doğum kontrol haplarının depresyona neden olduğu anlaşılmışken iyi denk gelmişti; henüz deneyler fareler üzerinde yapıldığı için bundan şimdilik yalnızca dişi fareler fayda görüyor olsa da.
MART: Son günü, ayın gündemine damgasını vurdu elbet. 2002’den bu yana tüm seçimlerden zaferle çıkan AKP ilk kez birinciliği CHP’ye kaptırdı. Yalnızca bu aya değil senenin geri kalanına da damga vuran gündem ise herkese “Bir anne olarak ben ne yapardım?” sorusunu sordurtan, ehliyetsiz Timur’un ölüme sebep veren trafik kazasıydı. Galler Prensesi Kate’in çok uzun süre görünmeyip, servis edilen son fotoğrafının da photoshoplanmış olması ‘katespiracy’lere yol açtı. Kısa süre önce Netflix’teki belgeseliyle popülerlik kazanma peşindeki Meghan daha çok beklerdi çünkü Kate sonbaharda sahalara bomba gibi dönecekti.
O esnada bilimde: 1930’lardan beri bilim camiası, evrenin en temel dört kuvvetinden biri kütleçekimi kuvvetine neden olan partikülü arıyor. İsmi graviton. Bu partikül gözlemlenirse fiziğin nihai hedefi olan Her Şeyin Teorisi’ne çok yaklaşacağız, yani kuantum fiziği ile genel göreliliği birleştiren kurama. Çinli araştırmacılar -273 derecede, yarı iletken bir materyalin içinde graviton ile aynı özellikleri taşıyan bir partikül gözlemledi. Çinliler Interstellar’daki gibi bir karadeliğin içine girip de aynısını yapabilirdi ama bırakın içlerinden bir Matthew McConaughey çıkmamasını, bu soyadı bile telaffuz edemezlerdi.
NİSAN: Nefesleri tuttuk İsrail’in Şam’daki İran başkonsolosluğunu vurmasının misillemesini bekliyorduk ki, İran drone şovuna başladı. 1979’dan beri ilk kez İran’dan İsrail’e direkt uçuşlar başladı, esprileri yapıldı. Sonraki günlerde ise İsrail, İran’ı vurdu. İstanbul’da eskiden Discorium adıyla bilinen gece kulübünde çıkan yangında 28 işçi öldü. Antalya’daki teleferik kazası gibi o da unutulup gidecek bir ihmaller zinciriydi.
O esnada bilimde: Bir damla suyun içindeki bir su molekülündeki toplam hidrojen sayısının Güneş Sisteminde bulunan yıldız sayısından daha çok olduğu gözler önüne seriliyordu. Size 1 Nisan şakası yapmak istedim. Evet H2O’da iki adet hidrojen ve Güneş Sisteminde bir adet yıldız vardı, o da Güneş’ti. Bilim hızla koşmaya devam ediyordu biraz soluklansın istedim.
MAYIS: İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının he-li-kop-te-ri, tabi ki Mossad ajanı Eli Copter tarafından düşürülmemişti. Ama temmuzda, İran’ın yeni cumhurbaşkanının göreve başlama töreninde yaşanacaklar, acaba helikopteri düşüren gerçekten kötü hava şartları mıydı diye sorgulatacaktı. Eurovision’da birinciliği kazandıktan tam 21 sene sonra Sertap’ı yarışmanın yarı finalinde izlemek çok keyif verdi. Finalde ise İsrail’in, sözleri tamamen 7 Ekim için yazılmış şarkısının, te-le-vote sıralamasında, İsrail’in hiç popüler olmadığı bir zamanda ikinci olması şaşkınlık yaratıyordu. Bu kadar oy nerden gelmişti? Yoksa bu da Tel Hevot’un işi miydi? “FB mucizevi şekilde şampiyon olacak” diyen ama GS’nin şampiyon olması üzerine FB’lilerle küfür kıyamet kavga eden astrolog Meral göz altına alınmıştı. Meral karakola düşeceğini neden bilememişti ki?
O esnada bilimde: İnsan beyninin en detaylı haritası çıkarılıyordu. Google, beynin bir milimetreküplük bölümündeki 16 bin sinir hücresini ve aralarındaki 150 milyon bağlantıyı üç boyutlu şekilde resmetti. Bu haritalandırma, beyni ve hastalıklarını anlama yolunda kilometre taşı olarak tarihe geçiyordu.
HAZİRAN: Abes olayların ayıydı. İlk abeslik Filenin Sultanlarının, Milletler Liginde, ABD’yi mağlup ettiği maçta tv kadrajına giren kırmızı dekolteli hanım kızımızın TRT’yi özür dilemek zorunda bırakmasıydı. İkincisi, seçimleri kazanırsa yapacağı ilk işlerden birinin TikTok’u kapatmak olacağını duyuran Trump’ın, TikTok hesabı açar açmaz 5 milyon takipçiye ulaşmasıydı. Ama en abes haber AKP’nin, sokak köpeklerinin ‘uyutulmasıyla’ ilgili kanunda değişikliğe hazırlanmasıydı, ülke ayağa kalktı, maalesef yasa temmuzda geçecekti.
O esnada bilimde: Tarihte ilk kez 2019’da Ay’ın karanlık yüzüne uzay aracı indiren Çin bu kez başka bir ilke imza atarak aynı bölgeden örnek toplayarak Dünya’ya getiriyordu. Bugüne kadar Ay’ın oluşumunu hep bize bakan tarafından alınan Apollo örnekleriyle biliyorduk. Şimdi Ay’ın diğer yarısının da hikayemizi doğrulayıp doğrulamadığına bakacağız.
TEMMUZ: Tüm dünyayı etkileyen bir siber çöküş kaderimizin Microsoft’ın bir güncellemesine bağlı olduğunu hatırlattı. ABD’de başkanlık mitingi sırasında bir suikastçının silahından çıkan mermi Trump’ın sağ kulağını sıyırdı. Belli ki tetikçi, olimpiyatlarda verdiği pozla viral olan ve karizma dalında altın madalya kazanan Yusuf Dikeç kadar olamamıştı. Suikastın Trump’ın oylarını patlatacağı barizdi. Buna karşın Trump’a rakip olarak, iyice yaşlanmış Biden’ın yerine, öne çıkan özelliği kadın olmasından ibaret olan Kamala Harris çıkıyordu. Temmuz, 31. gününe kadar senenin en konuşulan ayı olmak için yarışıyordu. Hamas lideri İsmail Haniye, Tahran’da, odasına iki ay önce yerleştirilmiş bomba ile suikasta uğruyordu.
O esnada bilimde: Uluslararası Uzay İstasyonunun (ISS) 25 yıllık hizmetinin sona erdirilerek kontrollü bir şekilde 2030’da yere düşürülmesi için NASA ve Elon Musk 843 milyon dolarlık bir anlaşma imzalıyordu. Tam da o sırada çalışmayan Boeing uzay kapsülü yüzünden ISS’te 8 gün yerine 8 ay mahsur kalan astronotlar ne kadar şanslı olduklarını düşünüyordu, her ne kadar bizim burada Hollywood filmi tarzı felaket manşetleri atılıyor olsa da... “Yakıtları biterse ölecekler!” Kahrolsun rating çabasıydı.
AĞUSTOS: Instagram erişime kapandı. Çok kızdık. Türkiye Olimpiyatlardan altınsız döndü. Çok üzüldük. Narin Çocuk kayboldu. Çok dua ettik. Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları birincileri ilk kez kadın teğmenler oldu. Bari çok gurur duyduk. Yalnız toplu dualar tutmuyordu. 8 Eylül’de bir dere yatağındaki çuvalla bunu anladık.
O esnada bilimde: Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı Türkiye dahil 7 ülkede denenmeye başladı. DSÖ, Maymun çiçeği salgını için acil durum ilan etti. Ama bir COVID salgını olamazdı tabii ki, paniği bile yaşanmadı. Acaba aşı karşıtları akciğer kanseri aşısı haberine sevinmiş miydi?
EYLÜL: Ülkemizde ve dünyada Mossad konuşuldu. Herkesi şoka sokan bir operasyon Hizbullah’ın sonunu getiriyordu. Süreci yıllar süren, mutlaka filmi çekilecek saldırıda Mossad, militanların pager’larını ve telsizlerini uzaktan patlattı. İlerleyen günlerde de hiçbir teknolojik alete güvenmediği için yüz yüze toplantı yapmak zorunda bırakılan Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah öldürüldü. Aynı zamanda İran’ın Mossad ajanlarını bulmakla sorumlu karşı istihbarat direktörünün kendisinin Mossad ajanı olduğu ortaya çıktı.
O esnada bilimde: Amerikalı girişimci ve milyarder Jared Isaacman, uzayda yürüyen ilk sivil astronot oluyordu. Finansmanını kendi karşıladığı SpaceX’in Polaris Dawn görevi, tarihe ilk ticari uzay yürüyüşü olarak geçiyordu. Heyecan avcısı takma adı takılan Yahudi Isaacman 2021’de de uzay turizminin ilk adımı olarak Inspiration4 adlı mürettebatın lideri olarak uzayda üç gün geçirmişti. Tevekkeli değil aralıkta NASA direktörlüğüne aday gösterilecekti.
EKİM: 2016’dan beri yılbaşına özel olarak Şalom’un son sayfasında Victoria’s Secret şovundan görkemli bir fotoğraf yayınlıyorum. Kah 2016’da Victoria’s Secret’ı bünyesinde bulunduran L Brands’in az bilinen sahibi Yahudi Leslie Wexner’ı tanıtma bahanesiyle, kah 2017’de astrolojinin bir bilim olmadığını Victoria’s Secret meleklerinin burçları eşliğinde tartışarak, kah 2018’de Burgazlı gelin olarak lanse ettiğim Adriana Lima’nın jübilesinden bahsederek. Fakat 2019’a gelindiğinde kara haber geldi. Şov azalan izlenme oranlarından dolayı iptal edilmişti. Sonra her sene bir bahane bulmuş sizi meleklerden mahrum bırakmamıştım. 2022’de bahanelerim tükeniyordu, sınırları zorlayarak: “Paralel bir evrende mutlaka Victoria’nın melekleri halen yılbaşında göz ve gönülleri açıyordu. Bu seri devam ettikçe o evrenin temsilcisi olmayı ve yeni yılınızı onlarla kutlama geleneğini sürdüreceğim” diyordum. Nihayet, Victoria’s Secret Şov geri döndü. Bu ayın gündemi olan İran-İsrail saldırılarını, İsrail’in Lübnan’a girmesini, iki aylık Hamas lideri Sinwar’ın Refah’ta öldürülmesini, Valencia’da 200 kişinin ölümüne neden olan seli, kadın cinayetlerindeki vahşetin geldiği boyutu, yeni doğan bebek çetesini, Daron Acemoğlu’nun aldığı Ekonomi Nobel’ini, TUSAŞ’a terör saldırısını gündeme getirmiyorum.
O esnada bilimde: Elon Musk’ın Super Heavy Booster roketi Mechazilla Kulesi adı verilen bir mühendislik harikası ile cımbız gibi havada yakalanıyordu. Bu insanlığın uzayda elde ettiği başarılar listesinde üst sıralarda yer alacak bir gelişmeydi çünkü artık roketler yere değmeden sıfır hasarla kurtarılacak, yeniden kullanıma girmesi daha hızlı ve ucuz olacaktı.
KASIM: Trump ve Cumhuriyetçiler ABD seçimlerinde öyle bir zafer kazandı ki Amerikalı kadınlar 4B denen evlenmeyi, flörtü, doğurmayı ve seksi bırakmaya çağıran harekete katılmaya başladı. Bu hareketi duymadıysanız TikTok’ta olmadığınız içindir. Unutmayın Dubai Çikolatasını Brugge’deki butik çikolatacıya bile sokmayı başaran TikTok’tur. Çin’in Temu’su ve Shein’i de dünya devlerine az dert değildir. Trump’ın ilk icraatı gümrük vergilerini arttırmak olacaktır. Ama asıl sebep ülkeye uyuşturucu (fenatil) akışını kesmektir. Bunu bas bas söylemiştir. ‘Make America great again’ olasıdır. Dünya ticaret dengeleri değişmek üzeredir. Denge demişken bantlı muz da 6,2 milyon dolara bu ay satılmıştır zaten.
O esnada bilimde: Erkek sivrisinekler gen düzenleme CRISPR yöntemiyle ‘sağır’ hale getirildi ve dişilerin kanat seslerini algılama yetileri ortadan kaldırıldı. Kısacası, romantik ‘aşk şarkılarını’ susturarak, sineklerin seks hayatını bitirdik. Çiftleşme oranları ciddi şekilde düştü. Bu yöntem sivrisinekle geçen hastalıklarla ve tabi ki istenmeyen kaşınmalarla mücadelede devrim yaratacak.
ARALIK: Sayısalcılar kendini sözelcilerden üstün sanmamalı. İsrail’in Hizbullah ve İran’a darbesinin zincir reaksiyonu olarak, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesiyle karşımıza çıkan şu denklemi çözsünler de görelim. ÖSO, SMO, SDG, PYD, YPG, HTŞ... Bu üç harfliler yeterince kafa karıştırmadıysa bu karikatür işi bitirecektir. Batı, Noel pazarındaki dehşetten silkinmeye çalışırken bu kaotik ortamda 2025’te barış nasıl biliyorsa öyle gelsin. Kaderci oldum. Let it be.
O esnada bilimde: Artık 2023 ve 2024’te neden küresel sıcaklıklarda rekor kırdığımıza dair bir açıklama buluyorduk. İklim değişikliği ve El Nino (Pasifik Okyanusunun yüzey suyu sıcaklıklarının normalden daha sıcak olduğu hava olayı) durumu tam açıklayamıyordu. Cevap yeryüzüne yakın bulut örtüsünde görülen keskin düşüştü. Bulutlar Güneş’ten gelen ışınları atmosferden geriye uzaya yansıtmak için önemliydi. 1940’ten beri bulutlardan yansıma en düşük seviyeye inmişti. Sebep tamam da çözüm neydi? Let that be, too.