Seçime doğru giden Almanya´nın aşırı sağcı AfD (Almanya İçin Alternatif) Partisi´nin düzenlediği kongreyi protesto gösterileri gölgede bıraktı.
Almanya’da tüm partiler yaklaşmakta olan seçimler için kampanyalarını başlatırlarken, AfD’nin düzenlediği kongre protesto gösterilerine sahne oldu.
Partinin şansölye adayı olarak Alice Weidel’i gösterme amacıyla düzenlediği buluşmayı protesto eden gruplardan oturma eylemi yapanların ancak bir kısmını dağıtmayı başaran polisin üzerine, ellerinde ‘Nazilere hazır değiliz,’ yazılı pankartlar taşıyan bir başka gösterici grubu ise fişek fırlattı.
AfD, en kuvvetli olduğu yerlerden Doğu Saksonya bölgesinde bulunan Riesa şehrinde, partinin eş kurucularından Alice Weidel’ı resmen şansölye adayı olarak açıklama amacıyla iki günlük bir kongre düzenledi.
Binlerce göstericinin katılması beklendiğinden yoğun polis akını olan şehirde, kolluk kuvvetleri oturma eylemi düzenleyenlerin ancak bir kısmını dağıtabildi. Alman haber ajansı DPA’nın haberine göre, bir başka gösterici grubu ise polise fişekler fırlattı.
Yapılan son anketlere göre AfD, 23 Şubat’ta yapılacak seçimlere yaklaşık yüzde yirmilik bir oranla ikinci sırada giriyor.
Diğer yandan diğer partiler AfD ile iş birliği yapmayı reddettiklerinden, geçtiğimiz hafta içerisinde kendisini ve partisini sahibi olduğu X platformunda desteklediğini açıklayan teknoloji milyarderi Elon Musk ile çevrimiçi bir sohbet düzenleyen Weidel’in gerçekçi anlamda bir sonraki şansölye olmasına olasılık verilmiyor.
Ana akım konservatif Union (Birlik) şemsiyesi altında birleşen grup ve bu grubun adayı Friedrich Merz’in oy oranının yüzde otuz civarında olacağı ve bu şekilde seçimden zaferle çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Merkez soldan Şansölye Olaf Scholz’un ise geriden gelerek sürpriz bir zafer yaşayacağına inananlar olmasına rağmen, sosyal demokratların anketlerde ancak yüzde 14 ila 17 aralığında oy alabildiği ve bu oranlarla seçimi kazanamayacakları da konuşulanlar arasında bulunuyor.
Halen azınlık hükümetinin başında olan ve kasım ayında aralarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle dağılmadan önce de halkın çoğunluğunun taraftarı olmadığı koalisyon hükümeti lideri Scholz, Almanya’nın içinde bulunduğu ekonomik krizden nasıl çıkacağı konusunda açıkça tartışma yaşadığı hükümetinin ekonomi bakanını kovmuş, buradan yola çıkan dağılma sonrası seçimler yedi ay erkene alınmıştı.