Hahambaşı Rav İsak Haleva´nın cenaze töreni 16 Ocak Perşembe günü Neve Şalom Sinagogunda gerçekleşti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Davut Gül, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, dini temsilciler, siyasi partilerin temsilcileri cenaze töreninde hazır bulundu.
Kalabalık bir yahid topluluğunun da katıldığı tören, ailesinin Hahambaşı Rav Haleva için mum yakmasıyla başladı.
Törende ilk konuşan Türk Yahudi Toplumu hahamlarından Rav İsak Alaluf oldu.
Rav Alaluf konuşmasında, “…Başımızın tacı, önderimiz, yol göstericimiz, rehberimiz 23 yıldır hahambaşımız, Rav İsak Haleva bizleri keder içinde bırakarak ebedi dünyaya göç etmişlerdir. Duygularımızı ifade etmek ne kadar güç olsa da bu zor günde her zaman olduğu gibi inancımızın öğretilerini anımsayarak, okuyarak, öğrenerek acımıza bir nebze olsun teselli bulmaya çalışacağız. Bir bilge aramızdan ayrıldığı zaman herkes onun yakını gibidir. Hahambaşımız hepimizin yaşamına dokunarak ardında doldurulması zor olan bir boşluk bırakmıştır. Artık o aramızda bilgisi, öğretileri, sözleri, güler yüzü, sıcak yaklaşımı, herkese olan yakınlığı, insancıllığı ve anlattıklarıyla yaşayacaktır. Dalga etkisi dediğimiz olay bilge ve büyük insanların yaşamı gibidir. Hahambaşımız manevi anlamda bu etkiyi hepimizin üstünde bırakmıştır. Hahambaşımızı bugün ebediyete uğurlarken dualarımızın kabul olmasını temenni ediyor. Yüce Tanrı’nın hahambaşımıza rahmet kapılarını açmasını ve kendisini meleklerin karşılamasını diliyoruz(…)” dedi.
Daha sonra sözü alan Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanı İshak İbrahimzadeh, “…Sevgili Hahambaşım, bugünü hiç gelmeyecek gibi yaşamak ve hiçbir zaman düşünmemek maalesef olmuyormuş. Eş, baba, büyükbaba, kardeş, amore, öğretmen, öğrenci, haham, arkadaş, dost, rehber, lider, halk adamı özellikle çöpçatan ve her zaman haşarı bir çocuktu. Hepiniz burada kendisini tanıyanlar birçok şey ekleyebilirsiniz ve bütün bunların toplamı hahambaşımız oluyor. Hahambaşımız her zaman yanımızdaydı. Hahambaşımız toplumuzdaki her faaliyette bulunurdu. Hahambaşımızın özellikle çocuklara zaafı vardı. Çocukların yaptığı her şeye ne olursa olsun giderdi. Hahambaşımız ‘Eğer bize tarihimiz sorarlarsa çocuklarımızı gösterin’ derdi. Hahambaşımız bütün devri boyunca kendi bildiği hukukun sınırlarını zorlama pahasına kadınlarımıza her türlü yardımı yapmıştır. Hahambaşımız köprüler kurardı. Hahambaşımız hiçbir zaman bu toprakların dışında bir çözüm aramadı ve sorunları hep birlikte çözeceğimize inandı. Hahambaşımızın hayat misyonu, yaşam sebebi insanlara ışık olmaktı ve hep bunun için çalıştı (…)”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da törende söz alarak, Hahambaşı Rav Haleva’yı övgüyle andı.
“Bugün Türkiye’nin manevi zenginliğinin önemli bir temsilcisi, saygıdeğer, Hahambaşı Rav İsak Haleva’yı son yolculuğuna uğurlamak üzere bir araya geldik. Hepimizin derinden hissettiği, sadece Türkiye Musevi Cemaati’nin değil, aynı zamanda bizlerin de ortak acısıdır. Sayın Haleva ömrünü hoşgörü, barış ve kardeşlik değerlerini yaşatmaya adamış, her insanın gönlünde yer edinmiş, kıymetli bir din adamıydı…
Hahambaşı Haleva, sahip olduğu insan sevgisiyle toplumlar arasında köprüler kurmuş, farklı inanç ve kültürlerden insanların barış içinde yaşamasına katkı sağlamıştır. Bu yaklaşımı ülkemizin köklü birlik ve beraberlik anlayışıyla da örtüşmektedir…
Onun ilkeleri ve anıları sadece Musevi Cemaatimizin değil, hepimizin gönlünde ebediyen yaşayacaktır…
Sayın Hahambaşı, insanlığa katkılarınız asla unutulmayacak.”
Ailesi adına söz alan Hahambaşı’nın oğlu Rav Naftali Haleva, hayatının en zor konuşmasını yaptığını belirterek sözlerine başladı.
“Babamız sadece haham değil, aynı zamanda toplumumuzun rehberi, binlerce insana ışık tutmuş, onların kalplerinde sıcacık izler bırakmış bir liderdi…
Babamız sadece toplumumuzda değil, uluslararası alanda da saygıyla anılan bir isim oldu. Hayatı boyunca kazandığı bu iki isim, onun insanlara olan sevgisini, tevazusunun ve Tanrı’ya bağlılığının bir yansımasıdır…
Tam 23 sene hahambaşı olarak, ayrıca birçok sinagogda din adamı olarak tam 60 sene toplumumuza hizmet etti. Ancak hizmetleri hahamlık unvanı ile sınırlı değildi. Babam aynı zamanda önce Beyoğlu Özel Musevi Lisesi, sonra Ulus Musevi Okullarında 39 sene boyunca öğretmenlik yapmış, binlerce insanın hayatına dokunmuş, onların yaşamlarına ışık tutmuş bir insandı. Marmara İlahiyat Fakültesinde İbranice dili üzerine uzun seneler dersler vermiş, oradaki öğrencilerin kalbinde yer almıştır…
Öğrettiği en büyük derslerden biri tevazu ve hayata olumlu bakış açısıydı…
Onun en büyük mücadelesi, toplum içinde, farklı düşünceler olsa bile birliği sağlamak, bölünmelere engel olmaktı. Bu uğurda sarf ettiği büyük gayreti daima uyum ve ahenk içinde yapmıştır. Babamızın mizah anlayışı, devlet adamları, yabancı misafirler, konsoloslarla yaptığı sıcak tavırları onun kişiliğini tamamlayan en önemli özellikleriydi. Toplumumuzun içinde, ülkemizde sevilen bir kişilik olmuştu. Kısa bir konuşması bile insanlar üzerinde büyük bir etki bırakır, enerjisi, sıcaklığı, liderliği kadar fark edilirdi…”
Hahambaşı hakkında hazırlanan bir kitabın son aşamasına gelindiğini ancak babasının kitabın çıkışını göremediğini anlatan Naftali Haleva, kapak fotoğrafı olarak seçilen karenin ve kitabın başlığının Rav Haleva için önemini vurguladı. Kitapta yer alan, torunlarının dedeleri için kaleme aldığı ifadeleri dinleyicilerle paylaşan Naftali Haleva, kimi zaman gözyaşları nedeniyle konuşmakta zorlandı.
Başta ailesi olmak üzere tüm katılımcıların duygulu anlar yaşadığı tören, Rav David Sevi’nin duasıyla son buldu.
Hahambaşı Rav İsak Haleva, törenin ardından Ulus Sefarad Mezarlığında defnedildi.
