AO'25: Yeni Titanlar!

Bütün profesyonel tenisçilerin aslında tek bir hedefi var: Grand Slam vitrinine çıkabilmek!

Mete YAYLALI Spor
22 Ocak 2025 Çarşamba

Bu hedefi olmayan ve kendine pro tenisçi diyen varsa acil olarak kendine başka iş arasın. Bir sporcunun tek bir amacı vardır, yaptığı sporda başarılı olup para kazanmak ve elbette çıkabildiği kadar yükseğe çıkmak! Bunun dışında “spor benim için insanlığa hizmet edebilmek için bir araçtır” gibi siyasal zırvalıklar ve belli güç merkezlerine göz kırpan hareketler sporcuyu sevimsiz göstermekten başka işe yaramaz.

Avustralya’da bunun iki örneğini son haftada gördük. Monfils Ailesinin söylemleri dikkat çekiciydi. Aslında Elina Svitolina Monfils hep aynı şeyleri söylüyordu Rusya işgali altındaki vatanı Ukrayna için. Hiç bir Rus ya da Belaruslu rakibinin elini sıkmıyordu. Bunu anlayan da vardır sportmenliğe aykırı diyen de. Fakat kocası Gael Monfils 38 yaşında vücudunun son enerjisini de kortta bırakırken çıktığı üçüncü tur maçında 27 yaşında dünya 4 no Amerikalı Taylor Fritz’i mağlup ettikten sonra daha insani bir şeyler söyledi. Gazeteci sordu “Grand Slam hedefin var mı?” Monfils de dedi ki “Benim böyle hedeflerim yok. Tenisi seviyorum, güzel bir spor fakat benim hedefim bunların dışında bir yerde. İyi bir ailem ve çocuklarım olsun, onlarla birlikte yaşlanayım.” Kortların bu renkli Fransız yıldızı dördüncü tur maçında 22 yaşındaki 20 no Amerikalı rakibi Ben Shelton karşısında üç saatlik bir 3 tie-break seti oynadı ve enerjisi tükendi, maçı bıraktı. Tribünler kendisini uğurlarken ayakta alkışladı, genç rakibi Ben Shelton da ona saygısından korttaki klasik kutlama ritüelini yapmadı.

***

AO’25 ilk haftası biterken neler gördük?

Mesela Brezilyalı 18 yaşında bir junior oyuncu gördük: Joao Fonseca.

2023 US Open JR şampiyonu olduğunda henüz 16 yaşındaydı. Finalde kimi yenmişti bu Fonseca? O tarihte 17 ve bugün 19 yaşında olan Amerikalı Learner Tien!

Joao Fonseca 112 no olarak ancak AO’25 elemelerine girebildi. Üç tur elemeden geçti ve ana tabloda karşısına 9 no.lu seribaşı dünya 9 no Rus Andrey Rublev geldi. Şanssız bir kura sayılırdı ama çok zor maçı üç sette zaferle tamamladı. Fakat 29 yaşında 55 no İtalyan Lorenzo Sonego’yu beş setlik müthiş bir mücadeleye rağmen geçemedi. Lorenzo Sonego da tenis kariyerinde ilk defa bir Grand Slam çeyrek finaline çıkacak ve rakip Amerikalı Ben Shelton.

18 yaşındaki Fonseca ile aynı jenerasyondan 19 yaşındaki Amerikalı Learner Tien de arkadaşı gibi AO’25 elemelerinden girdi çünkü 121 no o sıralarda. Tien 2023 yılında önce AO’23 JR finali oynadı sonra da sezon sonunda Fonseca ile USO’23 JR finali. Üç tur elemeden sağlam çıkıp ana tabloda bir de tur geçti fakat sonraki rakip geçen yılın finalisti 5 no.lu seribaşı 5 no Rus Daniil Medvedev biraz imkansız gibiydi. Üç tie-break beş set oynadılar ve maçın sonunda Medvedev raketini kırdı!

Learner Tien iki tur daha geçip çeyrek final için Lorenzo Sonego ile oynadı, bir set aldı ama yetmedi veda etti ama herkes bu genç oyuncuyu öğrendi. Merak edenler adının nereden geldiğini de öğrendi!

Learner Tien Vietnamlı bir ailenin Kaliforniya’da doğan çocuğu. Annesi matematik öğretmeni olduğu için adını Learner (Öğrenci) koymuşlar. Kız kardeşinin adı da Justice (Adalet) çünkü baba Tien bir avukat! Her öğretmen öğrenci, her avukat da adalet arar demişler.

Her ne kadar elemeden çıkmadıysa da başlıktaki “Yeni Titanlar” listesine 19 yaşındaki genç Çek tenisçi Jakob Mensik dahil edilmelidir. Yaşıtı Fonseca ve Tien’den farklı olarak ilk 50 oyuncusu (48 no). Fakat o da yaşıtı iki genç gibi başarılı bir junior. AO’22 JR finaline çıkma başarısı göstermiş ama şampiyonluk görememiş. Mensik de bu turnuvada ikinci turda 6 no.lu seribaşı ve RG’22 ile RG’23 finalisti Norveçli Casper Ruud’u eleme başarısı gösteriyordu. Sonraki turda İspanyol Alejandro Davidovich Fokina ile beş setlik müthiş bir mücadeleden maalesef galip çıkamadı. Aslında Fokina çok uygun bir rakipti ve kazansaydı Fokina’nın Amerikalı Tommy Paul’den yediği üçlü Galetadan daha iyisini yapabilirdi!

Ana tabloda bir Lübnanlı

Erkekler tablosunda dikkat çeken başka bir olay da, tarihte ilk defa bir Lübnanlı tenisçinin bir Grand Slam ana tablosunda tur geçmesiydi. Bu tenisçinin adı Hady Habib. 26 yaşında 219 no ve turnuvaya haliyle elemeden katıldı. Ana tabloya yükseldi ve üstüne de bir tur geçti. Böylece Lübnan tenis hatta spor tarihine yeni bir sayfa ekledi. Habib Lübnanlı diyoruz ama aslında Amerikalı! 1998 Houston, Teksas doğumlu. Babası Lübnanlı, annesi İran asıllı Amerikalı. Habib Ailesi Hady altı yaşındayken Beyrut’a geri dönmüşler ve Hady orada tenise başlayıp 12 yaşına kadar çalışmış sonra Florida’da tenise ağırlık vermiş. Ne de olsa ABD vatandaşı çocuk. Çifte vatandaş olduğu için 16 yaşında Lübnan Davis Cup takımında yer almış, ABD Davis Cup takımında yer bulması imkansız tabii. Hatta 2024 Paris Olimpiyatlarında da Lübnan adına yarışmış. 2021’de Texas Üniversitesinden mezun olmuş. ABD’de tarih yazamayacağına göre en doğru seçimi yapmış diyebiliriz.

Aleksandar Vukic

Ev sahibi ülkeden en dikkat çeken erkek tenisçi ise 28 yaşındaki 68 no Aleksandar Vukic. İkinci turda 22 no.lu seri başı Sebastian Korda’yı mağlup ederek tribünleri ayaklandıran Vukic sonraki turda yenilse de adını duyurdu. Sidney doğumlu Vukic’in anne babası Karadağ göçmeni ve bildiğimiz kadarıyla Karadağlı tenisçi yok turda, sadece Danka Kovinic biliyoruz. Eh nasıl oluyor da Yunan asıllı ya da Karadağ asıllı tenisçiler turda adını duyuruyor ve aynı bölgenin insanları olarak bizler kendimizi gösteremiyoruz? Demek ki Avustralya Suyu diye bir şey var! Acaba bizim tenis federasyonu bu suyun ithalatına mı girişse?

 

Eva Lys

Ya kadınlar…

Erkekler tablosunda bu yeni yüzler Next-Gen’in de Next-Gen’i olarak dünya sahnesinde boy gösterirken kadınlar tarafında neler oluyordu?

Kadınlarda elemeden çıkanlar ya da wild card verilenler ancak ilk tur ya da ikinci tur oynarken tek bir tenisçi neredeyse imkansız bir hikayenin kahramanı oldu.

23 yaşında 128 no Alman tenisçi Eva Lys.

2002 Kiev, Ukrayna doğumlu. Babası eski bir profesyonel tenisçi ve Ukrayna Davis Cup takımı kaptanı, halen Almanya’da koçluk yapıyor. Eva iki yaşındayken aile Almanya’ya göç etmiş.

Eva Lys turnuvaya elemeden katılıyor ve final turunda yeniliyor. Hamburg’a dönüş biletini alıp ana tablodan birisi çekilir de LL (Lucky Loser-Şanslı Kaybeden) olur muyum diye bir ümit bekliyor. Ana tablo maçları başlarken artık ümit kalmıyor zaten ertesi güne de bileti var. Valizlerini topluyor ve seyahat için hazırlanırken otele telefon geliyor. Turnuvada 14 no.lu seribaşı Rus Anna Kalinskaya ilk tur maçına çıkmasına birkaç saat kala sağlık nedenleriyle çekiliyor. Organizasyon hemen gerekli düzenlemeleri yapıp kura çekiyor ve şanslı sporcu da Eva Lys oluyor!

“Telefon geldi ve maç için hazırlanmam söylendi. Hemen maç kıyafetlerimi valizden çıkardım, bırakın içeceklerimi o gün antreman bile yapmamıştım. Hemen soyunma odasına ulaştım, üstümü değiştirdim ve ancak 10 dakikalık bir ısınma ile korta çıktım.”

İlk turdaki rakibi Avustralyalı Kimberley Birrell de kendisi gibi elemeden girmiş ama ana tabloya çıkabilmişti. Çok rahat bir iki setlik maçta Eva Lys fırtına gibi turu geçecek ve hızını alamayıp ikinci turda 69 no Fransız Gracheva ve üçüncü turda 82 no Romen Cristian’ı mağlup edecektir.

Eva Lys’in masal gibi AO macerası hep hayalini kurduğu Rod Laver Arena’da dördüncü turda dünya 1 no Iga Swiatek karşısında şimdilik sona erdi.

Yani bazen şansın olacak ve bazen de top seni sevecek.

Eva Lys bu ikinci şansını iyi değerlendirdi ve büyük bir sıçrama yapıp ilk 100 içine girdi.

İşte tenis dünyasının “Yeni Titanları” ya da “Yeni Titan Havuzu” bu sporcular.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün