Alem göçtü

Sevenleri Hahambaşı Rav Haleva´yı, Amore Haleva´yı, dost İsak´ı, İsak Bey´i, halk adamı ve lider Rav Haleva´yı anlattı…

Toplum
22 Ocak 2025 Çarşamba

Alem göçtü

Akkan Suver

İtidali elinden bırakmayan sevgi duygusunu ruhunun derinliklerinde taşıyan ve dostlarının sorunlarını kendi sorunu gibi kabullenen yirmi beş yıllık bir dostun arkasından yazı yazmak zor, ama deneyeceğim…

Marmara Grubu Vakfı’na yeni başkan olduğum yıllardı. Dönemin Hahambaşısı David Asseo’yu ziyaret ederek, kültürlerarası diyalog toplantısı yapma arzumu izah etmiştim.

Biliyordum ki, yıllar önce bana; ‘yetkim olsa yeni bir din yaratmak isterdim, sevgi dini’ demişti.

Onun bu sözünden cesaret alarak ‘kültürlerarası diyalog’ toplantısı ile ‘sevgi ve barış’ iftarlarını tertiplemek istediğimi ve kendisinin de bizimle beraber olmasını arzu ettiğimi söylediğimde, bana sağlığının pek iyi olmadığını ama beni iki kişiyle tanıştırmak istediğini söylemişti.

O gün Hahambaşı David Asseo beni ileride dostum olacak iki müstesna insanla tanıştırdı. Bu iki şahsiyetin biri İsak Haleva diğeri ise Leon Adoni’ydi. Onlarla sarsılmaz bir dostluğu o günden bugüne sürdürdüm.

Hahambaşılık görevini aldıktan sonra da Marmara Grubu Vakfı’nın son etkinliği hariç her etkinliğinde yer aldı ve beni hiçbir etkinliğimizde yalnız bırakmadı. Kültürlerarası Diyalog Toplantılarında, Sevgi ve Barış İftarlarında, Avrasya Ekonomi Zirveleri’nde hep beraber olduk. Son zirvemize gelemedi ama mesajını oğlu Naftali Haleva ile gönderdi.

Yaklaşık yirmi beş yıllık dostluk sonunda onu tanımış olmanın, onunla birlikte bazı zorlukları beraber göğüslememizin yüksek hatırasını yaşamaktayım.

Neve Şalom saldırısından sonra dönemin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ve gene dönemin TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’la birlikte Hahambaşılığa taziyeye giden ilk biz olmuştuk.

Onunla Bakü dahil pek çok yurt içi ve yurt dışı toplantılarında da beraber olma şansına erişebildim.

Marmara Grubu Vakfı’nın 2016 yılında Onur Madalyasını sunduğumuzda çok duygulanmış ve insanın kadrinin bilinmesi, hatırlanması üzerine bize takdirlerini sunan müstesna bir konuşma yapmıştı.

O, barışı özümsemiş saygıyı rehber edinmiş bir sevgi insanıydı. Tıpkı selefi gibi sevginin yaşanan sembolüydü.

O bir Yahudi olduğu kadar Türk ve Türkiye sevdalısıydı. Onun ebediyete intikaliyle Türk milleti vatanperver bir evladını kaybetti.

Ailesinin ve cemaatinin haklı acısını paylaşıyorum.

Eskiler böylelerinin vefatından sonra “alem göçtü” derlerdi. Evet İsak Haleva’nın ebediyete intikali ile alem göçtü! 

***

Onu çok özleyeceğiz

Miryam Kaneti Molinas

Değerli Hahambaşımız Rav İsak Haleva, çok kıymetli bir insandı. Din bilgisini hayatın gerçekleriyle ve mizahla harmanlayan, öğretmenlik mesleğini hep gönlünün en özel köşesinde taşıyan, hayata dokunan ve yediden yetmişe herkesin hayatında iz bırakmış bir kişiydi.

Bir Burgazlı olarak, çocukluğumun ve gençliğimin çok önemli bir figürüydü. Acı ve tatlı anılarımın her anına eşlik eden, duasını almak için defalarca ziyaret ettiğim, gönül ferahlığı vererek beni yolcu etmiş özel bir insandı.

Biz çocukları o yaz sıcağında Burgazada Sinagogunda güle oynaya toplar, şarkılar, hikayeler, dondurmalar eşliğinde hayatı anlatırdı. O dönemde pek yaygın olmayan ve öncüsü olduğu 12 kızla birlikte yaptığımız Bat-Mitzva törenimiz, anılarımızın baş köşesinde yer almakta.

Tora’da en çok kelimenin, çocukların eğitimi konusunda sarf edildiğini anlatarak eğitimin en önemli görev olduğunu vurgular, bu nedenle de UÖML okulunun çok değerli olduğunu, öğretmenlerin ve idarecilerin de birer kahraman olduklarını söylerdi. Öğrencileri de yıldızlara benzetirdi.

Onu çok özleyeceğiz. Aramızdan ayrılırken ailesine ve sevdiklerine veda edebilmiş olması, bir nebze teselli kaynağı.

Işıklarda ol Sayın Hahambaşımız Rav İsak Haleva…

***

Rav İsak Haleva anısına

Silva Filiba

Dünyanın her yerinde bir

Yıldız çıkar gökyüzünde

Yıldız kaybolabilir

Parıltısı ruhlarda kalır.

Kıymetli Hahambaşımız

Değerli baştacımız

Peşinden hep ağlıyor

Hepimiz eksikliğini duyuyor.

Sevgili Hahambaşımız

Sevgi saçan büyüğümüz

Eşi olmayan desteğimiz

Bizleri yetim bıraktın

Acımıza teselli bulmadık.

Yüksek semalarda

Meleklerin diyarında

Tanrısal ışıklarda

Rahat uyu Rehberimiz.

***

Tam bir İstanbul beyefendisiydi

Elif Terzi

Sevgili büyüğüm İsak Haleva ile, bir internet gazetesinde yazdığım makale sonucunda tanışmıştım. Rahmetli büyüğüm Rafael Sadi'den telefonumu alarak, hiç ummadığım halde, beni arayıp tebrik etmişti. Akabinde her bayramda hem bayramlaşıyorduk hem de hal hatır soruyordum. Tam bir İstanbul beyefendisiydi. Kendisini nezaketi ve derinliğiyle, her zaman sevdiğim ve saygı duyduğum bir büyüğüm olarak hatırlayacağım.

Bir önderin vefatı, sadece ailesi için değil, onun değerlerine sahip olan tüm toplum adına derin bir kayıptır. Bizler de böyle bir kayıpla karşı karşıyayız. Eminim ki uzun yıllar süren hizmetleri, dini önderliği ve birleştirici misyonu Türk Yahudi toplumu tarafından da yaşatılacaktır.

Geç tanıdığım ama erken kaybettiğim sevgili büyüğüm İsak Haleva'ya Allah'tan rahmet, ailesine de baş sağlığı diliyorum...

***

Dostu olmaktan onur duydum

Prof. Dr. Asım Kaytaz

Rav İsak Haleva’yı uzun yıllardır tanımaktayım. Önceleri hekim-hasta ilişkisi olarak başlayan tanışıklık zamanla İsak Bey’in nüktedan kişiliği yanında engin kültürü, sevecen karakteri birçok konuda doyulmaz sohbetleri ile birleşerek bir dostluğa evrildi. Zaman zaman görüştüğümüzde hasta- hekim ilişkisi gündemin çok küçük bir bölümünü işgal ederken iyi bir insanın nasıl olması gerektiği hakkındaki düşünce ve özlü sözleri, dünyada olup bitenler hakkındaki görüşleri, yılların deneyimlerinden süzülen insan analizleri derin sohbetlerin konusu oldu. Ailesine ve bilhassa eşine düşkünlüğü, onların yaşadıkları sıkıntıları içselleştirmesi, acılarını kendi içinde hissetmesi İsak Bey’in insancıllığının ayrı bir göstergesi idi. Dini bayram ve özel günlerde mutlaka görüştük veya telefonla haberleştik, saygı ve sevgilerimizi karşılıklı sunduk.

Rav İsak Haleva’yı tanımaktan, bir dostu olmaktan duyduğum onur ve mutluluk mesleki ve sosyal hayatımda çok az tattığım bir duygu olup kendisine minnet duyguları ile teşekkür ederim.

***

Değerlerini ve güler yüzünü hiç unutmamak dileğimle

Meri İstiroti

Sevgili hahambaşımız Rav İsak Haleva, herkese bir baba, öğretmen ve bilge sevgisi ile yaklaştı hayatı boyunca…

Bense onunla resmi ortamların dışında birkaç kez hayatımın zor dönemeçlerinde karşılaştım. Kendimi en yalnız ve savunmasız hissettiğim zamanlardaki kapsayıcılığı, kucaklayıcılığı ve hayata dair sözleri, nasihatleri ile bir anda hayata bakış açım değişir ve yola devam etme gücüm gelirdi. Herkesin hayatına dokunan büyükleri olur hayatta. Hani devrilecekken küçük bir dokunuş, size inancını gösteren bir ifade ve bakış, bir anda kendinize getirir.

Bir din adamından sadece tek yönlü tavsiyeler değil, 360 derece bir bakış alabileceğimi ‘30 Yaşa Mektuplar’ kitabım için kendisiyle gerçekleştirdiğim röportajda anlamıştım. Kitapta mesleğinde başarıya ulaşmış, farklı meslek grubundaki 50-60 yaşını geçmiş kişilerle yaptığım söyleşilerle kendi gençliklerine yazdıkları mektupları oluşturuyorduk. Bu sohbet sırasında dünyaya ne kadar geniş çerçeveden bakabildiğini görmüştüm. Kapsayıcı yaklaşımıyla yol göstericiliği fark etmiştim. Bilgelik, hayat deneyimi, görmüş geçirmiş olmak, insanları olduğu gibi kabul etmek, zamana ayak uydurmak, ailesi için son nefesine kadar mücadele etmek onu tasvir edeceğim özellikleri oldu.

Hastanedeyken etrafındaki herkese en küçüğünden en büyüğüne kadar bilgeliğini ve babacanlığını devam ettirdi. Hastanedeki herkes vakur gidişini üzüntü ve saygı ile karşıladı. Herkes onu tanımaktan dolayı mutluluğunu ifade etti, zira vefat haberi herhangi bir hastamızın kaybı gibi olmadı; onu tedavi eden tüm doktorlar gelip başsağlığı dileyip özel biri olduğunu paylaştı.

Onun ışığında, değerlerini ve güler yüzünü hiç unutmamak dileğimle…

***

Elda Sasun

Toplum olarak Ribi İsak Haleva’ya sevgi, barış inancıyla her birimizin hayatına dokunan bu bilge, olumlu ve yüce kişiliğine çok zor veda ediyoruz. Resmi etkinliklerde bile mütevaziliği ile örnek, nasihatları ile bir baba gibi sevgisini hiçbirimizden esirgemeyen Sevgili Ribi Haleva; sonsuzluğa giden yolunda melekler yoldaşındır bundan eminim. Sen ışıksın ve bizlere de ışık oldun. Şimdi nurlar içinde dualarımız ve sevgimizle huzur içinde uyu… Yüreğimdeki yerin seni, ilgi ve anlayışını, nasihatlarını ve dualarını daima özlemle anacak.

***

Meoyo bueno / Zekanız ışıldasın

Doğan Kasadolu

Genç yaşta annemi ve babamı kaybetmem üzerine babamın ricası ile babalık görevini devralarak dualarıyla ve bilge düşünceleri ile hayat yolumu aydınlatan değerli hahambaşımızın vefatını yüreğim dağlanarak öğrendiğimde toplumumuz ve ülkemiz yararına paylaştığımız onlarca olay gözümün önünden geçti…

Rahmetli çok yüce bir Türkiye sevdalısı idi. Nitekim katıldığı uluslararası Hahamlar Kongrelerinde her vesile ile Türkiye’mizde Yahudilerin dini özgürlüklerinde, kültürel ve ticari faaliyetlerinde hiçbir ayrıma tabi tutulmadan asude bir hayat yaşadıklarını sıkça dile getirir hiçbir lobide Türkiye aleyhinde olumsuz söz söyletmezdi… Nitekim çok sevdiği vatanı Türkiye’de toprağa verilmiştir.

Her ne kadar mülayim bir karakter olarak topluma takdim edilmiş ise de kendi doğru bildiği ülkemiz ve toplumumuz yararına çizgisinden asla taviz vermemiş inanılmaz mücadele gücü ve kıvrak zekası ile uğradığı iftiralardan aklanmasını bilmiştir.

Her görüştüğümüzde bana ettiği “Zekan ışıldasın” anlamında “Meoyo Bueno” ve “İyilik melekleri yoldaşın olsun” anlamında “Los mallahim kete akonpanyen” şeklindeki özleyeceğim iki dua kulaklarımdadır.

Ulus Mezarlığında Rehitsanın (cenaze yıkama tesisinin) modernizasyon çalışmalarını bitirdiğimiz 2003 yılında açılış duasını yaptıktan sonra kulağıma eğilerek “Tebrik ediyorum Daviço (Bana David ya da Doğan olarak değil sevdiğinden ve kalben takdir ettiğinden bu şekil hitap ederdi) Çok güzel bir iş başardın. Çok uğraştın ama karşılığını alacaksın” dediğinde ben de “Çaba ve çalışmalarımı karşılık almak için yapmadım ki” dediğimde “Sen şu anda mutlu musun yaptığın eserden???” sorusu üzerine “Tabi ki, Allah her kula nasip olmayacak bir mitsvayı (hayır) yapmayı bana nasip etti bu fani dünyada” cevabım üzerine “Bak işte gördün mü yaptığın güzelliğin karşılığını mutluluk olarak aldın. Bundan güzel karşılık mı olur???” demesi gözlerimin önündedir.

Rehitsanın modernizasyonu aşamasında her hafta bizzat Mezarlığa gelip çalışmalarımızı takip ediyor, yapılanları sorguluyor, talimatlarını veriyordu.  

Bir keresinde “Baba kış günü yorulma buralara kadar. Talimatlarını ver biz icra edelim” demem üzerine “Rehitsa çok önemli… Cennete giden yolun kapısı buradan açılıyor. Yakışır bir tesis yapalım ki tüm yahidlerimiz huzur içinde cennete ulaşsınlar” demişti.

Bu duygularla Türk Yahudi Toplumunun lideri, Türkiye aşığı, bilge insan, her yönü ile örnek insan değerli babamız hahambaşımızı da bu güzel yoldan Gan Eden’e (Cennete) yolcu ettik.

Ettiği dualarının Türkiye’mizi ve toplumumuzu aydınlatması temennilerimle nur içinde yatsın, ışıklar yoldaşı olsun... Ke su alma repoze en gan eden... Adios kerido padre…

Etiketler:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün