“Yaşamın hikayeleri küçük detaylarda saklı”

Hayatın küçük detaylarında saklı hikâyeleri fark eden bir göz ve bu hikâyeleri anlamlı bir biçimde kâğıda döken bir kalem… Feride Petilon, ´Kalemi Seçtim´ adlı ilk kitabında, yaşam yolculuğunun derinliklerine inerek okuyucularını içsel bir keşfe davet ediyor. Kitabını okurken, gündelik hayatın içinden seçilmiş hikâyelerin farklı bir gözle nasıl anlam kazandığını görmek beni çok etkiledi. Anlatım dilini ve samimi kalemini çok sevdim. Bu özel kalemi mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Betül ÖZBERK Söyleşi
19 Şubat 2025 Çarşamba

Gazete ve dergideki yazılarınızla ŞALOM okurları sizi yakından tanıyor ve severek takip ediyor. Peki, kendi gözünüzden Feride Petilon kimdir?

Feride Petilon çok iyi bir öğrencidir. Lise yıllarında tüm arkadaşlarına ders anlatırdı. Daha sonra iyi bir anne ve eş olmaya çalıştı. Yaptığı işe kendini veren biridir. Ancak kendimi gazeteci veya yazar olarak tanımlayamıyorum çünkü bunun eğitimini alanlara haksızlık etmek istemem. Bugün vardığım noktada, çok çalıştığımı söyleyebilirim. Eğer bu kitabı yazabildiysem, arkamda okuduğum yüzlerce kitap, saatlerce önünde vakit geçirdiğim bilgisayarım olduğunu söyleyebilirim.

Kitabınız öncelikle hayırlı olsun. Yazılarınızın, eşinizin fotoğraflarıyla buluşması çok anlamlı bir birliktelik oluşturmuş. Bu kitabın doğuşunda en büyük motivasyonunuz neydi?

Bu noktada kendimi şanslı görüyorum. Ailem beni her zaman destekledi. Kitabın kapağı bile torunum Melin Denizel tarafından tasarlandı. Kitabın adı gibi ‘kalemim’ aslında ailemdi. Anneme, ağabeyime, çocuklarıma, gelinime ve damatlarıma yazılarımı okuturum, hepsi kendi yaşanmışlıkları doğrultusunda yorum yaparlar. Her biri benim için ayrı bir değer taşır. Eşim, tanıştığımız günden beri fotoğraf çeker. Hal böyle olunca kitabı süslemek için dışarıdan bir şeyler aramak gereksizdi. Fotoğraflar yüzlerce kare arasından özenle seçildi ve bu ortak çalışma bizim için büyük bir keyifti.

Her insanın bir dünya olduğunu ve yaşanan her anın anlatılmaya değer olduğunu söylüyorsunuz. Kalem sizin için ne ifade ediyor? Bu seçim, duygularınızı ve hayata bakışınızı nasıl şekillendirdi?

Kalem çok güçlü bir enstrüman. Kimi zaman kılıç kadar keskin ve zararlı, kimi zaman pamuk kadar yumuşak ve sarıp sarmalayıcı olabilir. Kaleme verdiğiniz ruh aslında kendi ruh halinizi yansıtır. Öfkeliyseniz kaleminiz başka konuşur, mutluysanız farklı konuşur. Her ruh halinde yazmayı seviyorum. Kızgın ve mutsuzken yazdıklarım ders niteliğinde olurken, mutlu ve neşeli zamanlarımda yazdıklarım umut dolu oluyor. Biliyorum ki, bu kitapla tüm dostlarım hangi ruh haliyle yazdığımı anlayacak.

Kitabınızda hayatın içindeki tesadüflere sıkça değiniyorsunuz. Bu yönünüzü nasıl keşfettiniz?

Hayat tesadüflerle dolu. Bir anda karşınıza çıkan küçük bir detay bile hayatınıza yön verebilir. Bir atölyenin vitrininde gördüğüm kurdeleler zaman içinde beni tablolar yapmaya, sergiler açmaya ve bu konuda eğitim vermeye yönlendirdi. Bedenimde fark ettiğim mini minnacık bir değişiklik hayatımı kurtardı. Çok sevdiğim bir sözü tekrarlayacağım: “Hayatta ilerlerken karşılaştığınız kişilere dikkat edin. Onlarla mutlaka tekrar bir araya geleceksiniz.” Sizler de şöyle bir geriye baktığınızda bir anın hayatınızda fark yarattığını anlayacaksınız. Ama şunu da söyleyebilirim ki, bu konuda algılarımızın açık olması ve anı fark etmemiz gerekir. Yanınızdan süratle geçene bakamıyorsanız göremezsiniz. Bu konuda gene ekrana kilitli yaşarsanız gerçekle aranızda duvar oluşur.

‘Hobilerinize İyi Bakın, Onlar Sizin Kurtarıcılarınız’ başlıklı hikâyenizde hobilerin yaşamdaki önemine vurgu yapıyorsunuz. Hayatınızda hobiler nasıl bir yer tutuyor? 

Hayatım hobilerle ayakta duruyor. Öncelikle günümüzde hobileriniz var ise asla yalnız değilsinizdir. Dünyanın herhangi bir yerinde sizinle aynı hobiyi paylaşan birçok kişi ile tanışma, fikir alışverişinde bulunma şansına sahipsinizdir. Gene dünyanın öbür ucunda bulunan bir kişinin farklı bir coğrafyada neler yapabileceği bilgisine de ulaşabilirsiniz.

Hobilerin yanında koleksiyonların da hayatımızda yeri olduğunu söyleyebilirim. Koleksiyonlar ile hem geçmişe ait izler keşfeder hem de güncel hayatın akışını yakalayabilirsiniz.

Şalom Dergi’deki yazılarınızın konularını ‘dünyaya duyarlı olarak’ seçtiğinizi söylüyorsunuz. Bu duyarlılık hikâyelerinizi nasıl şekillendiriyor?

Duyarlı olmak, dışa dönük olmayı gerektirir. Bu duyarlılık, seyahatlerimde gördüğüm bir manzaradan, parkta ağaca sarılmış birini görmekten ya da bir simitçinin söylediği bir cümleden doğabilir. Ancak bazen bu duyarlılık beni yoruyor. Bazen ara verip sadece göğe ya da denize bakmak isterdim. Ama olmuyor. Göğe bakarken göçmen kuşları görüp hemen bir Şalom Dergi yazısı, balıklara bakarken de hemen başka bir yazıya yelken açabiliyorum. Üretkenlik açısından mükemmel gibi görünse de zihin bazen tatile çıkmak istiyor.

‘Hayat Tesadüfleri Sever’ başlıklı yazınızda tesadüflerin büyüsünü anlatıyorsunuz. Sizi en çok etkileyen tesadüflerden biri neydi?

Eşimle tanışmam hayatımın en büyük tesadüflerinden biriydi. Bir de bakmışım 47 sene olmuş. Çok sevdiğim bir şarkı vardır: Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda.” Ayrıca kızımla aramızda sadece 22 yıl var; abla kardeş gibiyiz. Haydi, bir kardeşi olsun dediğimizde ikiz bebeğe hamile olduğumu öğrenmek de hayatımın en büyük ‘tesadüfü’ oldu diyebilirim.

Cemaatimizde aktif çalışmalarınızla da tanınıyorsunuz, sizce bir yazarın misyonu ile topluma fayda sağlamak isteyen bir dernek gönüllüsünün kesiştiği noktalar nelerdir?

Başta belirttiğim gibi zaten yazar olmaktan öte bir gönüllüyüm. Gönüllü olmak çok farklı bir duygu; sizi büyüten boş vaktinizin olmamasını sağlayan bir ruh durumu. Tabii eğer gönüllü olduğunuz konu sizi tatmin ediyor, size yeni ufuklar açıyor ve dostluklara yer veriyor ise… Çok şükür ki gönüllü olarak çalıştığım her kurumda verdiğim çabanın bana pozitif bir aktarımı oldu. Şimdi de akdi vefa zamanı. Yazılarımla da topluma faydalı olabilirsem ne mutlu bana. 

‘Kalemi Seçtim’, bir yaşam yolculuğunu resmediyor. İleride benzer temalar üzerinde çalışmayı düşünüyor musunuz?

Öncelikle yazı yazmaya devam ediyorum, ancak bir sonraki adımın ne olacağını şimdilik kestiremiyorum. Hikâyelerle dolu bir koleksiyonum olduğunu söyleyebilirim. Bu koleksiyon, objelerin hem satın alma sürecinde hem de evime yerleştirme aşamasında, yaşam döngümde yer aldıklarını söyleyebilirim. Belki bir gün bu objeleri konuştururum; çünkü cansız gibi görünseler de yaydıkları enerjiyle hayatımda önemli bir rol oynuyorlar.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün