Hollywood´un en parlak gecesi 97. Oscar Töreni, 2 Mart Pazar akşamı Dolby Theatre´da Conan O´Brien´ın sunumuyla gerçekleşti. Geceye The Brutalist´in damga vurması beklenirken gecenin parlayan yıldızı sürpriz bir şekilde Anora oldu.
Gecenin Kazananları
Adrien Brody, Mikey Madison, Zoe Saldana, Kieran Culkin
‘Anora’ beş ödülle (En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Kurgu) geceye liderlik yaptı. ‘The Brutalist’ üç ödül (En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Orijinal Müzik, En İyi Sinematografi) ve on adaylıkla ikinci sırada yer aldı. ‘A Real Pain’ bir ödül (En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu) ve 2 adaylık, ‘Emilia Pérez’ ise iki ödül (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Orijinal Şarkı) ve 13 adaylıkla dikkat çekti. 10 adaylığı bulunan ‘Wicked’ eve En İyi Prodüksyon Tasarımı ve En İyi Kostüm Ödüllerini götürdü. ‘Conclave’ filmi de 8 adaylığı ile göz doldurdu ama yalnızca En İyi Uyarlama Senaryo Ödülünü kazandı.
Yahudi Miras Turu: ‘A Real Pain’in dokunaklı yolculuğu
Kieran Culkin, ‘A Real Pain’ filminde Yahudi bir genç olan Benji’yi oynadı ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülünü kaptı. Film, iki kuzenin babaannelerinin vasiyetini gerçekleştirmek üzere Polonya’daki Holokost ile bağlantılı mekanları ziyaretini anlatıyor. Culkin’in nevrotik ama samimi performansı Yahudi kimliğine ince bir selam çakıyor. Filmin yönetmeni, senaristi ve başrol oyuncusu Jesse Eisenberg, Culkin’e bu rolü verirken Yahudi olmadığı için en başta çekindiğini ama Culkin’in, Benji rolüne kattıklarını görünce kararında ne kadar haklı olduğunu gördüğünü belirtti. Filmde Yahudi asıllı ve Dirty Dancing’in başrol oyuncusu Jennifer Grey de yer alıyor.
Menoralı Anora
Sean Baker
Gecenin şüphesiz kazananı ‘Anora’, Brooklyn’in Rus-Yahudi diasporasının kalbinin attığı yer olarak bilinen Brighton Beach mahallesinde geçiyor. Zakharov Ailesinin malikanesinde geçen arbede sahnesinde bir menora görünüyor ve “Acaba bu oligark aile Yahudi mi?” diye düşündürüyor. Oscarlara Şalom lensinden bakmak için zorlama bir spekülasyon olmuş olabilir. Anora’nın yönetmen, yazar, yapımcı ve kurgu yönetmeni Sean Baker aynı gecede dört Oscar kazanarak tarih yazdı. Demi Moore’un ‘madde’si yetmemiş olacak ki kendisi En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kategorisinde, Altın Küre, Eleştirmenlerin Seçimi ve SAG ödüllerini kazanmış olmasına rağmen tam bir şok ile Oscar ödülünü Anora’yı canlandıran Mikey Madison’a kaptırdı.
Adrien Brody’nin antisemitizm karşıtı konuşması
Kendisi de Yahudi kökenli Adrien Brody, ‘The Brutalist’te Holokost’tan sağ kurtulan Macar Yahudi mimar László Tóth’u canlandırdı ve En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü ikinci kez evine götürdü. Brody 2003 yılında, Varşova Gettosundan sağ çıkan ve klasik müzik kariyerine devam eden Władysław Szpilman’ı canlandırdığı ‘The Pianist’filmiyle en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı. The Brutalist (beton ağırlıklı mimari) Yahudi kimliği, göçmenlik ve antisemitizm temalarını filmin adı gibi beton gibi sert bir şekilde işliyor. The Brutalist ayrıca Yahudi asıllı Daniel Blumberg’in bestelediği müzik ile En İyi Orijinal Müzik dalında ödül kazandı. Film ayrıca sinematografi dalında da ödüle layık görüldü.
Brody, ödülü kucakladığı sırada yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi: “Bir kez daha, savaşın, antisemitizmin, ırkçılığın ve ötekileştirmenin süregelen travmalarını ve sonuçlarını temsil etmek için buradayım. Daha sağlıklı, daha mutlu bir dünya için dua ediyorum ve inanıyorum ki geçmişin bize öğretebileceği en önemli şey nefreti bırakmamız gerektiğidir.”
Oscarlar’da tanıdık yüzler
Gal Gadot
Oscarların açılışının hemen ardından ekrana ilk yansıyan isim şüphesiz herkesin sevdiği bir isim olan Adam Sandler’dı. Conan O’Brien spor kıyafetleriyle gelen Adam Sandler’a “Adam, burası Oscarlar, spor salonu değil” diye takıldı ama seyirciler Sandler’ı ayakta alkışladı. Sandler’ın ‘A Complete Unknown’da Bob Dylan’ı canlandıran ve En İyi Erkek Oyuncu Ödülüne aday olan Timothée Chalamet ile kucaklaşması da yüzleri güldürdü.
Gecede sunuculuk yapan birçok Yahudi yüz bulunuyordu. Goldie Hawn, Andrew Garfield’la birlikte En İyi Animasyon Filmi ve En İyi Animasyon Kısa Filmi ödüllerini sundu. Scarlett Johansson her zamanki güzelliği ile ‘Conclave’ filmine En iyi Uyarlama Senaryo Ödülünü takdim eden isim oldu.
Ben Stiller
Ben Stiller, sahne asansörünün sözüm ona arızalanmasıyla yarı beline kadar gerek zıplayarak gerek tırmanarak salondakileri gülme krizine sokarak En İyi Prodüksiyon Tasarımı Ödülünü sundu. En İyi Görsel Efekt Ödülünü ‘The Wicked’in ekibine sunan isim ise kendisi efektsiz görsel şölen olan İsrailli Wonder Woman Gal Gadot oldu. Gadot En İyi Belgesel Ödülünü sunacaktı ama muhtemel kazanan belgesel olacak ‘No Other Land’in içeriği gereği bu ödülü sunmayı reddetti. Gecenin en önemli ödülü olan En İyi Film Ödülü’nü sunan isim ise yine aynı kabileden Billy Crsytal’dı.
Oscarlar’ın geleneksel siyaset dokundurmaları
Oscarlar siyasetten uzak durmaz, bu gece de istisna olmadı. Daryl Hannah En İyi Kurgu Ödülünü sunarken yalnızca iki kelime ile - “Slava Ukrayna / Ukrayna’ya zafer” - Trump’ın Zelenskiy’e çıkışını eleştirdi. Ancak gecenin en politik konuşması En İyi Belgesel Ödülünü kazanan, Batı Şeria’daki Filistin köylerinin yıkımını ve İsrail askerlerinin bölgedeki varlığını ele alan ‘No Other Land’in Filistinli ve İsrailli yönetmenleri tarafından gerçekleştirildi. Basel Adra’nın İsrail’i etnik temizlik ile suçladığı ve ABD yönetimini barış önünde bir tehdit olarak nitelendirdiği sert konuşması çokça alkışlandı. Yuval Abraham ise hukuk karşısında meslektaşı Adra ile eşit özgürlüklere sahip olmadığı için üzüldüğünü belirterek İsrail eleştirisinin dozunu arttırdı. 7 Ekim’de Hamas’ın kaçırdığı İsrailli rehinelerin özgür bırakılması için yalnızca birkaç kelime söyleyen Abraham da salonda coşku yarattı.
