“…Herhangi bir kusuru olmayan, üzerine boyundurluk geçirilmemiş tamamen kızıl bir inek getirsinler… Koen, bir sedir dalı, bir zufa otu ve (bir miktar) kırmızı (yün iplik) alıp, (bunları) ineğin yanışına atsın.” (Bamidbar- 19:2-19:6) Bu yıl Şabat Para 22 Mart Cumartesi günüdür.
Dört Özel Şabat’ın üçüncüsü Şabat Para’da, Tora'nın 'Taase-Yap' şeklindeki mitsvalarından olan, Para Aduma /Kızıl İnek ile arınma mitsvasının anlatıldığı Tora bölümü okunur (Bamidbar 19:1-22).
Bet Amikdaş zamanında, Pesah’ta Tapınağa kurban getirebilmek, Pesah korbanından yiyebilmek için, kişinin rituel olarak arınmış olması gerekmekteydi.
Para Aduma ritüeli, kişiyi ‘Avi Avot Atuma/En üst düzeyde ritüel kirlilik-tuma kaynağı’ olan bir insan cesediyle temastan veya aynı odada bulunmaktan kaynaklanan kirlilik/tuma’dan kurtarmak için yerine getirilen ritüeldir. Bu ritüel, Tora'da belirtildiği şekilde, sedir dalı, zufa otu, kırmızı yün iplik eşliğinde yakılan kızıl bir ineğin küllerinin saf sularla karıştırılmasıyla gerçekleştirilir (Bamidbar 19:1-22).
Bu yıl Şabat Para 22 Mart Cumartesi günüdür.
“Bir zamanlar genç bir kadının çocuğu kraliyet sarayını kirletir. Padişah bunun üzerine 'Annesi gelip çocuğunun pisliğini toplasın' der. Aynı şekilde Tanrı da 'kızıl inek, altın buzağının kefaretini ödesin' der” Midraş Tanhuma (Hukat, 8).
Bazı yorumcular, insan mantığının açıklayamayacağı, buna rağmen tereddütsüz olarak, Tanrı İnancı ile yerine getirilen Para Aduma mitsvasının, altın buzağı günahının kefareti olduğunu ifade eder.
Kızıl İnek ve altın buzağı; biri ölümle temastan arınarak hayata dönüşü ve Tanrı’nın kanunlarına uymayı sembolize ederken, diğeri putperestliğin baştan çıkarıcılığını, hayatı gerçek anlamından (Tanrı Benzeyişinde bir yaşam sürmekten) uzaklaştıran ve insanın ruhunun körelmesine yol açan hedonizme (hazzı hayatın temel amacı haline getirme felsefesine) yönelişi sembolize eder.
Kızıl İnek ile altın buzağı arasındaki benzerliklerini ise Rabi Dr. Hillel ben David, şöyle belirtir: Altın buzağı ateşte yakıldı, Para Aduma ritüelindeki Kızıl İnek de yakıldı. Altın buzağı toz haline getirildi, Para Aduma da toz ve kül haline getirildi. Altın buzağının tozu suyla karıştırıldı, İsraeloğulları’na da Para Aduma’nın kül ve tozlarını suyla karıştırmaları emredildi. Altın buzağı günahı sonucu üç bin Yahudi öldü, Para Aduma’nın yakıldığı ateşte de üç farklı öğe-sedir ağacı dalı, zufa otu ve kırmızı yün iplik-yakıldı. Altın buzağı saf bir milleti kirletti, aynı şekilde Para Aduma’ya dokunan saf kişiler de kirlendi.
Bir yoruma göre, altın buzağı, İsraeloğulları tarafından, ona tapmak için değil, Tanrı’nın Varlığı’nı, dünyevi, görünebilir hale getirmek, Tanrı’ya ibadette yoğunlaşabilecekleri bir nokta elde etmek amacıyla yapılmıştı. Ancak, Tanrı ibadeti söz konusu olduğunda, altın buzağı yapımında olduğu gibi insan tarafından tasarlanan herhangi bir plan, Tanrı tarafından verilen özel talimatlardan yoksun olduğunda, bu ‘avoda zara/putperestlik’ ile sonuçlanır.
Bu yüzden Mişkan’ın ve içindekilerin yapımı ile ilgili kurallar bu haftanın peraşası Vayakel’de de devam ettiği şekilde en ince detayları ile anlatılmıştır ve her şey tamamen Tanrı’nın direktifleri doğrultusunda gerçekleştirilmiştir.
Şabat Para-Vayakel Peraşası
Geçen hafta Purim’de Megilat Ester’i okurken, hayatta görünenden daha derinlere bakmamız gerektiğini, sadece yüzeyde görünene yoğunlaşırsak ana fikirden uzaklaşabileceğimizi fark ettik. Bu haftanın peraşası Vayakel’e bu bağlamda baktığımızda Ohel Avraham sitesinin peraşa yorumu bize değerli bilgiler aktarıyor.
“Peraşamızın ismi olan Vayakel kelimesi, ‘ve o (Moşe Rabenu) topladı’ anlamına gelir. Vayakel kelimesi; Kahal yani cemaat, toplum kelimesinin bir türevidir. Altın buzağı günahından sonra, Moşe Rabenu halkı bir araya getirir. Genellikle bu topluluğa, kutsal veya Kedoşa kelimesini ekleriz (Kehila Kedoşa), çünkü Yahudiler olarak bir araya geldiğimizde sadece bireylerden oluşan bir topluluk değil, bir dönüşüm geçirerek kutsal hale gelmiş bir topluluk oluştururuz.”
Altın buzağı ile Mişkan’ın farkı; Mişkan, Tanrı bunu buyurduğu için inşa edildi. En ufak detayına kadar tamamen Tanrı’nın direktifleri doğrultusunda gerçekleşti. Bu şekilde oluşturulan fiziksel bir mevcudiyet, Şehina’nın barınabileceği kutsallıkta bir Tapınağa dönüşebildi.
Altın buzağı olayından alınacak ders, Tanrı’nın Varlığı’nın İsraeloğulları’nın yanında olmasını sağlamak için, O’nun spesifik kurallarına, O’nun istediği şekilde uymaları gerekir. Bu hafta okuduğumuz Para Aduma ritüeli İsraeloğulları’nın Tanrı’nın Sözü’nü, arkasındaki anlamı idrak edemeseler bile Tanrı’ya olan inançları ile yerine getireceklerinin bir göstergesidir.
Günümüzdeki Mişkan
Ohel Avraham sitesi, Vayakel peraşasında anlatılan Mişkan’ın günümüzdeki yansımasını şöyle ifade ediyor.
“Vayakel peraşası, Mişkan'ın (çölde kurulan geçici Tapınak, toplanma çadırı) merkez parçası ve birkaç hafta önce okuduğumuz Teruma peraşasında Menora’nın yapılışının detaylarından bahseder. Yedi kollu Menora, Tanrı’nın talimatlarıyla yapıldığı andan itibaren binlerce yıldır Yahudiler için anlamlı bir sembol olmuştur. Ohel Avraham, Menora’nın etrafına yaydığı ışık gibi, İsraeloğulları’nın da Or Lagoyim olarak tanımlandığını belirtir (Yeşayau 42:6). Yani uluslara ışık tutan, çoğu insanın görmek istemeyebileceği şeylere ışık tutan... Bunun anlamı da sadece başkalarına gerçeği göstermek için değil, aynı zamanda bize sunulduğunda gerçeği görebilmek için de elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerektiğini hatırlatmamızdır. Birkaç peraşa boyunca Tanrı’nın tüm bölümler hakkında verdiği detaylı direktiflerle ortaya çıkan Mişkan, sonraki 39 yıl boyunca çöldeki ibadet yeri olarak hizmet etmeye devam eder.”
Ayrıca atalarımıza tıpkı bugünkü Kehila Kedoşa'mızın bize hatırlattığı gibi, her birimizin kendi kapasitemize göre etrafımıza, toplumumuza katkıda bulunabileceğimizi, farklılıklarımıza rağmen çok değerli bir bütünü oluşturduğumuzu ve birlikte birbirimizden sorumluolduğumuz büyük bir aile olduğumuzu hatırlatmaya da hizmet edecektir.
Ahşap, taş, pencere ve duvarlardan daha çok, bugünkü Mişkan’ımız hem evlerimizde inşa ettiğimiz kendi Mişkan’ımız, hem de beraberce inşa etmeye devam ettiğimiz toplumuzdur. Her zaman daha iyisini yapmayı hedefleyebilir, Pesah’a yaklaşırken sofraya gelmeyen beşinci çocuğu bulmaya çalışabilir, onu ailesine, ait olduğu topluma geri kazandırmaya çalışabiliriz.
Şabat Para-Pesah
Şabat Para, Pesah Bayramı'na hazırlık sürecinde okunan özel peraşalardan biridir. Bu bölüm, yalnızca bu amaçla yetiştirilen ve korban edilen, kızıl renkte bir düve olan, hiç çalıştırılmamış ve kusursuz genç kırmızı bir inek olan Para Aduma'nın külleriyle yapılan özel arınma ritüelini anlatır. Bu arınma, Pesah Bayramı korbanı/ Korban Pesah'ı tüketebilmemiz için bir ön koşuldu. Pesah Bayramı'nda yememiz emredilen kuzu/ Korban Pesah, günümüzde Pesah’ın ilk iki gecesi (Kutsal topraklar dışında iki gece, kutsal topraklarda bir gece) hazırladığımız ve adım adım uyguladığımız Seder/ düzen çerçevesinde, Seder tabağındaki zeroa/yanmış kuzu kolu parçası ile temsil edilir.
Kısa kısa ŞABAT PARA
İsmi: Şabat Para. Para/ inek, düve; aduma/kırmızı, kızıl anlamına gelir. Bu özel Şabat’ta Para Aduma/ Kızıl İnek ile arınma mitsvasının anlatıldığı Tora bölümü okunduğu için bu isimle anılır.
Nerede bahsedilir? Bamidbar 19:1-22 (Hukat Peraşası), en üst düzeyde manevi kirlilik/tuma kaynağı olan bir insan cesediyle temastan veya onunla aynı odada bulunmaktan kaynaklanan manevi kirlilikten arındırmak, kişiyi manevi saflığına geri döndürmek için yerine getirilen Para Aduma ritüelinden bahseder.
Bugün ne yapılır? Bu Şabat okunacak haftanın Tora bölümü- peraşa’ya (bu yıl Vayakel peraşasına) ek olarak, Para Aduma ritüelinin anlatıldığı Hukat peraşasındaki bölüm (Bamidbar 19:1-22) ayrı bir Sefer Tora’dan okunur.
Neden bugün? Kutsal Tapınak Bet Amikdaş zamanında Pesah’ta Tapınağa korban getirebilmek ve Pesah korbanından yiyebilmek için kişinin manevi olarak arınmış, saf olması gerekmekteydi. Pesah yaklaşırken atalarımızın Pesah korbanı ile ilgili mistvaları yerine getirmeleri gibi biz de Para Aduma/Kızıl İnek ile arınma mitsvasını, anlatıldığı Tora bölümünü okuyarak, bu mitsvanın bize bugün için ne anlatmak istediğini, hayatımıza neler katabileceğini düşünerek yerine getiriyoruz.
Günümüzdeki anlamı: Para Aduma ile ilgili kurallar, Rabilerimiz tarafından ‘Hukat A-Tora/Tora’nın Hükmü’ kavramının en temel örneği olarak tanımlanır. Bunlar, Tora’daki mitsvalar içinde insan mantığıyla açıklanamayacak olan kurallardır.
Kendileri tamamen arınmış durumda olan kişiler, tame/ritüel olarak kirli olan kişiyi arındırdıktan sonra, kendileri tam/kirli duruma geçerler. Birini temizlerken, prosedürü yapanların kirlenmesi, Para Aduma kanununu anlaşılamayan ve açıklanamayan, sadece Tanrı’ya olan inançla yerine getirilen bir mitsva sınıfına koyar.
Para Aduma kurallarının mantıkla açıklanamadığı doğrudur ama bu, Tanrı’nın bir hükmüdür. Mitsvaların İsraeloğulları’na verilmesinin nedeni, Menora’nın aydınlatması gibi, tüm insanlığın bu yolla gelişebilmesini, ilerleyebilmesini ve daha iyiye gitmesini sağlamaktır.
Mitsvaları açıklarken, bu mitsvaların bizlere sağladığı faydalardan bahsetmek, mitsvalar sanki bu faydaları yüzünden yerine getiriliyormuş gibi yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Çünkü bu tarz açıklamalar, yaşanılan dönem ve kültürün görüşünü yansıtır ve dönem, kültür ve yer değiştikçe gelişebilecek farklı görüşler, önceden kurulan mantığın geçerliliğini tehlikeye sokar. Mitsvalar hiçbir zaman sağladıkları direkt faydalar ile açıklanmamalıdır, çünkü bu kavramlar geçici, buna karşılık mitsvalar ve Mitsvaların arkasındaki Tanrısal nedenler- ta’amei ha-mitsvot ebedidir.
*Dört Peraşa-
Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Gözlem’den Teilim, Şemot, Vayikra, Bamidbar, Yahudilik Ansiklopedisi ve JPS-Jewish Study Bible; Tevrat-Tora-Neviim-Ketuvim, Torah for Your Table kitaplarından ve www.ou.org, sefaria.org; chabad.org, https://www.ohelavraham.net, rabbisacks.org, www.sevivon.com, https://www.ehrs.uk, https://ravkooktorah.org, http://www.reclaimingjudaism.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır ve konu hakkında farklı kaynaklardan bulunabilecek sayısız yorumdan sadece bazılarını içermektedir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.
*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.