Hayranlık

Musa ALBUKREK Perspektif
19 Mart 2025 Çarşamba

Başarıya giden yol hayranlıktan geçer. Kültür ve sanata yatkınlık konusunda insanlar eşit değildir. Bir elin beş parmağının aynı olmadığı gibi, insanlar da farklıdır. Doğa vergisi yeteneğin herkeste farklı olması eşitliğin var olmadığının kanıtıdır.

Bundan dolayı insanlar değişik olgunluk seviyeleri arz ederler. Bu tabakalaşma Hint kastları gibi katı değildir. Kişi gayretiyle üst seviyelere erişebilir. Usta-çırak geleneği bu gelişmenin anahtarıdır. Bu şartla: çırak alçak gönüllü olacak, ustasını sayacak ve sevecek, takdir edecek hatta hayran olacak. Çırak ancak bu yolla başarıya erişebilir. Ustanın da bilgi ve değerine rağmen tevazuyu elden bırakmadığı gibi paylaşımcı ve özverici olması beklenilir, hatta çırağını küçük iltifatlarla yüreklendirmelidir. Derler ki: marifet iltifata tabidir.

Özellikle kültür ve sanat konusunda hiçbir yaratıcılıkta bulunmayan, sırf insan hakları eşitliğine güvenerek, daha evvel eserleriyle kendini kanıtlamış biriyle ‘eşitim’ demesi yanlıştır. İnsan hakları, bu şansı her ikisine vaat eder. Bu vaat sadece bir hak olup gerçekleştirilmesi halinde bir anlam taşır. Bu çabadan sonra kişiler nispeten eşit kabul edilebilirler.

Bu kendini yüceltme yarışı, bulundukları ortamın kültür seviyesini yükseltir. Çırak hayran olduğu ustasının önerilerini kendi mantık ve vicdan süzgecinden geçirdikten sonra tatbik etmelidir. (Eichmann ve benzerlerinin esas suçu, belki de bu süzgeçleri kullanmamış olmalarıdır.)

Bugün hayranlık genelde büyük servete ve yüksek kazanca yönelik iken daha evvel hayranlık sağlam karaktere, sözünü tutan dürüst ve donanımlı kişilere yönelikti. Bugün sayıları azalmakla beraber öyle insanlar hala mevcut olup etraflarına ışık saçarak takdir ve hayranlık uyandırmaktadırlar.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün