Her Oyun Bir Doğumdur

9 Mart akşamı unutulmaz bir oyun izledim. Her oyun bir doğumdur; ´Babam İçin´ doğdu. Hem de çok güzel bir bebek olarak. Aylarca süren provaların, uykusuz gecelerin, dökülen terlerin, verilen büyük emeklerin sonunda hayat buldu.

Toplum
19 Mart 2025 Çarşamba

Ethel Mulinas

‘Babam İçin’, sevgili Betsy Bahar’ın reji koltuğundaki ikinci oyunu. Aksel Bonfil’in kaleme aldığı bu güçlü metin, hayatın ta kendisini sahneye taşıyor. Oyundan sonra bazıları “Neden kahkahalarla hüzün bir aradaydı?” diye sordu. Çünkü hayat da böyle değil mi? Gülerken ağladığımız, ağlarken umutlandığımız anlarla dolu.

Metin o kadar özenle yazılmış, dramaturjisi ve rejisi o kadar ustaca hazırlanmıştı ki, perde açıldığı anda kendimizi o hayatların içinde bulduk. Dekor ve kostümler sayesinde bir an evde, bir an yaşlılar yurdunda yaşıyor gibiydik. Müzik seçimleri ise sahnenin duygusunu derinleştirdi. Özellikle oyuncular ve seyircilerin bir bütün olduğu anlarda salonu saran o duygu seli, tarif edilemezdi.

Ve oyuncular…

Leon Menda’nın sahiciliği gözlerimizi yaşarttı. Lili Doenyas içimizde fırtınalar estirdi. Raşel Özübahar, Diana Gabay, Suzi Gözcü, Tuna Sarfati yılların sahne deneyimiyle bizi kahkahalara boğarken, Luiza Çavlı yeni bir yıldız gibi parladı ve burada ismini sayamadığım birçok değerli oyuncu sahneden yüreğimize aktı.

Hepimizin yaşadığı, bildiği, sakladığı aile içi ikilemleri, zorlukları, pişmanlıkları, kayıpları derinden hissettik. Bir an gülerken bir anda gözlerimiz doldu. Tıpkı hayat gibi.

Her karakter, her tipleme öylesine gerçekti ki, GKD oyunlarının profesyonel tiyatroyu hiç aratmadığını bir kez daha gördük. Oyuncuları tebrik etmek için kulise gittiğimde hepsini tek tek kucaklamak istedim. Ama kuliste içime bir hüzün de çöktü. Yıllarca kardeşim o sahnede, o kulisteydi. Oğluyla aynı sahneyi paylaşmanın gururunu yaşardı. Gözlerim onu aradı ve doldu. Sonra sahnede kardeşimi gördüm. Yeğenim, babasına o kadar benziyordu ki. Dedesi İzak Mulinas’ın adını yaşatırken, babasının ruhunu da sahneye taşıdı. Kendi sahne ışığını da katarak. Annesi ve ben, alkışlamaya doyamadık. Sahnede ve sahne arkasında anne-babalar, çocuklarıyla omuz omuza, hayatlarına unutulmaz anılar katıyorlardı. Bundan daha anlamlı bir paylaşım olabilir mi?

Ve ben… 51 yaşında, yeniden üniversiteye dönüp sahne sanatları okurken, gençliğimin geçtiği GKD’nin sahnelediği bu oyunu izlerken tarifsiz bir gurur ve mutluluk yaşadım. GKD, Betsy Bahar’ın oyun sonunda söylediği gibi, bugün hâlâ pek çok gence yuva olmaya devam ediyor. Çoğumuzun hayatının temelleri orada atıldı. Bu, eşsiz bir istikrar.

Üstelik sahnede 7’den 77’ye yaklaşık 45 kişilik bir kadro vardı. Her yıl çıta daha da yükseliyor. Çünkü bu işte büyük bir sevgi, emek ve tutku var.

Tavsiyem mi? Kesinlikle izleyin. Bir kez daha Betsy Bahar ve tüm ekibi yürekten tebrik ediyorum. Seneye görüşmek üzere.

Tiyatro, sevgi, dayanışma ve umutla kalın…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün