İlerleyen yaşla birlikte, cildimizin elastikiyetini sağlayan kolajen, yağ dokusu ile nem tutma kapasitesi azalıyor. Bunun sonucunda da ciltte kırışıklıklar, sarkma, mat görünüm ve lekeler gibi problemler gelişmeye başlıyor. Yaşlanmak doğal bir süreç ve bunun önüne geçmek mümkün değil elbette. Ancak kimi zaman ihmalkârlığımız nedeniyle bakımımıza yeterince özen göstermememiz, kimi zamansa doğru sandığımız hatalı alışkanlıklarımız cildimizin yaşlanma takvimini hızla öne çekiyor. Örneğin, ´kış güneşi yakmaz´ düşüncesiyle güneşten korunmamak gibi! Peki, cildimizi erken yaşlandıran diğer yanlışlarımız neler?
Uz. Dr. Nilüfer Tüysüz*
‘Kış güneşi yakmaz’ diyerek korunmamak
Cildimizi yaşlandıran en önemli çevresel faktörlerin başında güneş gelir. Üstelik kar taneleri güneş ışınlarını cilde yüzde 50 – 90 gibi yüksek bir oranda yansıtabiliyor. Bu nedenle sadece yaz mevsiminde değil, kış aylarında, özellikle de karlı günlerde güneşin zararlı ışınlarından korunmak çok önemlidir. Bunun nedeni ise zararlı UVA ve UVB ışınları nedeniyle cildimize destek sağlayan elastin ve kolajen yapısının bozulması. Bunun sonucunda ciltte incelme, kuruluk ve kırışıklık oluşuyor. Ayrıca ciltte ton farklılıkları, kalıcı kahverengi ve kırmızı lekeler, çok daha önemlisi cilt kanseri de gelişebiliyor. Dolayısıyla SPF 30 ve üstü bir ürünü, havanın güneşli veya bulutlu olduğuna bakmaksızın, yılın dört mevsimi düzenli olarak kullanın. Güneşin zararlı ışınlarını yansıttığı için karlı ve güneşli havalarda koruma ürününü iki saatte bir uygulamanız faydalı olacaktır.
Sağlığa yeterince önem vermemek
“Sağlıklı bir cilt için neler yapmalı?” denildiğinde aklımıza ilk olarak düzenli cilt bakımı yaptırmak geliyor. Oysa sağlıklı ve genç bir cilt için öncelikle vücudumuzun genel sağlığına önem vermemiz şart. Örneğin kansızlık ile vitamin eksiklikleri ciltte solukluk ve kırışıklıklara neden oluyor.
Cildi düzenli nemlendirmemek
Cildimizin erken yaşlanmasına yol açan bir başka önemli hatalı alışkanlığımız da nemlendirici ürünleri düzenli kullanmamak. İlerleyen yaşla birlikte deri yapısında bulunan ter ve yağ bezleri, kıl kökleri, damarlar, sinirler ile bağ dokularında işlevsel ve yapısal gerileme oluyor. Cilt daha az terlediği ve daha az yağlandığı için nemini yitirmeye başlıyor. Nemsiz cilt de kuruyor, hasarlanmaya eğilimli oluyor, bunların sonucunda daha erken yaşlanıyor. Sabahları duş sonrasında ve akşamları yüzünüzü temizledikten sonra cildinize mutlaka nemlendirici uygulayın. Aklınızda bulunsun, cildinizi suyla temastan hemen sonra, henüz kurumamışken nemlendirmeniz, ürünün cildinize daha iyi nüfus etmesini sağlayacaktır.
Makyaj ürünlerini temizlemeden yatmak
Makyaj ürünlerinin, özellikle de cilt kapatıcılarının aşırı miktarlarda ve uzun saatler ciltte kalmaları da erken yaşlanma riskini yükseltir bunun nedeni ise makyajın, özellikle de kapatıcıların cildin gözeneklerini tıkaması sonucu akne, siyah nokta, iltihaplı sivilce ve kırışıklık gibi önemli sorunların gelişmesi. Gece yatmadan önce yüzünüze yapacağınız temizlik cildinizi kir, yağ ve ölü hücrelerden arındıracaktır.
İçerikleri bilinmeyen kozmetik ürünlerini kullanmak
İçerikleri bilinmeyen kozmetik ürünlerin ve bitkisel diye alınıp kullanılan ürünlerin ne ölçüde faydalı oldukları şüpheli. Çünkü bu ürünlerin etkiyi hangi yolla yaptıkları bilinmiyor. Örneğin bitki içerikli bir ürün güneşle karşılaştığında leke yapıcı bir ürüne dönüşebiliyor ya da alerjik egzamayı başlatabiliyor. Yapısı itibariyle ciltte kırışıklıklara neden olabilen toksik maddeyi, çok daha kötüsü kanserojen bir maddeyi daha fazla içerebiliyor.
Aşırı sıcak ya da soğuk suyla duş almak
Aşırı sıcak suyla duş almak da cildimizi kurutarak doğal nemini kaybetmesine neden oluyor. Ayrıca damarlarda genişleme yaparak roza hastalığı gibi hastalıkları alevlendirebiliyor. Bu yüzden duş alırken suyun ılık olmasına dikkat edin.
Kozmetik ürünlerde aşırıya kaçmak
Eksik olan vitaminleri takviye ederek yerine koymak bağışıklık direncimizin yanı sıra cilt sağlığımız için de çok önemli. Ancak her birinin yüksek dozda alımı ciltte toksik etki yapabiliyor. Ayrıca vitamin içeren ve cilde sürmek için üretilmiş bir ürünü enjeksiyon şeklinde ya da dermoroller gibi bir uygulamayla derinin içine vermek da ciddi enfeksiyonlara yol açabiliyor. Bunların yanı sıra mezoterapi, peeeling, dolgu lazer gibi uygulamaları bilimsel yapılma aralıklarını göz etmeden sık sık uygulatmak da cildin doğal yapısını bozuyor. Örneğin sık sık peeling yaptırmak ciltte inceltme, kalıcı kızarıklık ve damarlarda artışa neden olabiliyor. Cildin ana yapısının bozulması sonucunda da enfeksiyon ile lekelenme oluşabiliyor.
Az su içmek
Cilt sağlığı için günde sekiz - on bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin. İçeriklerindeki vitaminler ve antioksidanlar cildin genç kalmasında etkili olduğu için gün içinde kahve, çay (yeşil, siyah, adaçayı, kuşburnu papatya gibi) içmenizde fayda var. Ancak dikkat! ‘Yararlı’ diyerek aşırı miktarda tüketildiklerinde, içeriklerindeki kafein ve tanin gibi maddeler ciltte kuruluk ve kansızlığa bağlı olarak soluk bir cilde neden olabiliyor.
Karbonhidrat ve doymuş yağ ağırlıklı beslenmek
Örneğin karbonhidrat ağırlıklı ve doymuş yağ ağırlıklı beslenmek insülin direncimizi etkiliyor. Ani kilo alışları çatlaklara, ani kilo alışverişleri de ciltte sarkmalara yol açıyor. Cildinizin uzun yıllar genç kalması için özellikle A, C ve E vitaminlerini içeren sebze ile meyveden zengin, şeker ile tuzdan ise fakir bir beslenme alışkanlığı edinin. Bakliyat, balık ve orantılı olarak kuruyemiş tüketmeyi de ihmal etmeyin.
Sigara alışkanlığı
Sigara ve alkol alışkanlığı cildimizi erken yaşlandıran ana etkenlerden. Üstelik sigara içmek kadar sigara dumanına maruz kalmak da cildimizi olumsuz yönde etkiliyor. Nikotin cildin üst tabakasında suyun tutulumunu azaltarak ve cildin bağ dokusunda yer alan kollajenin parçalanmasına sebep olarak kırışıkların oluşmasını tetikliyor. Ayrıca direnci kaybolan cilt soluk ve kirli bir renk alıyor.
*Dermatoloji Uzmanı Or-Ahayim Hastanesi