MÜZİK TERAPİ NEDİR? Vol.VI - DOĞAÇLAMA

´Müzik Terapi Nedir?´ yazı dizimin son bölümü olan bu bölümde, müzik terapide doğaçlama tekniğine yer vermek istedim.

Renan KOEN Perspektif
9 Nisan 2025 Çarşamba

Hatırlarsanız daha evvelki bölümlerde müzik terapinin iki uygulama şekli olduğundan bahsetmiştim. Bunlardan biri reseptiv müzik terapi; yani kişiye sesler / müzik dinletilerek yapılan müzik terapi, bir diğeri de aktif müzik terapi; yani kişiye ses çıkaran bir şey çaldırtarak yapılan müzik terapi şeklidir. Aktif müzik terapide her zaman karşılaştığım bir soruyu hemen yanıtlayayım burada J çünkü eminim aynı soru aklınızdan geçecek sizin de haklı olarak.

Soru, bu tür müzik terapiye gelmek isteyen kişilerin herhangi bir müzik eğitimi olup olmaması ile ilgili doğal olarak. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki burada danışandan müzik bilmesine dair hiçbir ön koşul istenilmiyor. Hatta kişisel tecrübelerime dayanarak belirteyim ki danışan ne kadar müzikten uzak durmuşsa doğaçlama olarak o kadar iyi oluyor. Çünkü hafızasında yer alan hiçbir kalıp ile boğuşmak durumunda kalmıyor. Kendisini nasıl ifade etmek isterse özgürce ifade edebiliyor. Buradaki özgürlükten kastım, öğrenilmişliğin verdiği kalıpsal davranış ve düşünceden uzak bir yerde sadece kendisini ifade etmeye odaklanma.

Doğaçlama nedir?

Doğaçlama doğaçlama diyorum ama nedir bu doğaçlama? Doğaçlama, hiçbir hazırlık yapmadan içine doğduğu gibi çalmak, söylemek veya davranmaktır. Caz müziğinin olmazsa olmazı olan doğaçlama klâsik batı müziğinde yokmuş gibi görünüyorsa da aslında bu müziğin temel dönemlerinden sayılan Rönesans döneminde doğaçlama olmazsa olmazdı. Hatta opera sanatı bile Rönesans döneminde o zamanın gece kulüplerinde insanların sesleriyle yaptıkları müzikal atışmalar sayesinde doğdu. Bu müzikal atışmalar tamamen doğaçlamaydı. Hem müzik hem de söz olarak büyüleyici geliyor bana bu gelenek. Daha sonra uzun bir süre de devam eden konçertoların solo bölümlerinde de solist doğaçlardı. Maalesef daha sonraları giderek azaldı bu gelenek ya da özgürlük.

Hadi şimdi biraz müzik terapideki doğaçlamaya değinelim. Müzik terapisi içinde doğaçlama, danışan ve terapistin birbirleriyle ilişki kurduğu bir süreç olarak tanımlanır. Danışan, şarkı söyleyerek ya da çalarak, bir melodi, ritim, şarkı ya da enstrümantal parça oluşturarak doğaçlama müzik yapar. Klinik doğaçlamada, danışan ve terapist müzik aracılığıyla birbirleriyle ilişki kurar. Doğaçlama, bireysel olarak, bir grup içinde gerçekleşebilir. Müzikal araçlar arasında ses çıkaran her şey, vücut sesi, perküsyon, yaylı çalgılar, nefesli çalgılar ve klavye enstrümanları yer alır. Müzik terapisi doğaçlamaya yer vermesine rağmen kendisi son derece sistematik bir süreçtir doğal olarak; yani rastgele olaylar dizisi değildir.

Sistematik müzik terapi “amaçlı, organize, metodik, bilgiye dayalı ve düzenlenmiş” olduğu anlamına gelir. En önemli özelliklerinden biri metodik süreçleridir. Metodik, müzik terapisinin her zaman düzenli bir şekilde ilerlemesi anlamına gelir. Üç temel adımdan oluşur: ön değerlendirme, tedavi ve tedavi sonrası değerlendirme. Tedavi, terapistin danışanı çeşitli müzikal deneyimlere dahil ettiği müzik terapi sürecinin parçasıdır, bu süreçte belirli yöntemler ve anlık teknikler kullanılır. Tedavi planlarken, müzik terapisti, danışan için en uygun olan müzik türlerini ve müzik deneyimlerini seçmek zorundadır. Bir danışanın katılabileceği dört temel müzik deneyimi veya yöntemi vardır: dinleme, yeniden yaratma, kompozisyon ve doğaçlama. Klinik doğaçlama, danışanın sesler ve müzik aracılığıyla spontane bir şekilde katıldığı, üretken ve yaratıcı bir müzik sürecidir. Bu süreç, danışanın kendini ve diğerleriyle olan ilişkisini uygun bir şekilde keşfetmesine yardımcı olur. Doğaçlama aynı zamanda yeni ve bireyselleştirilmiş müzikal formlar üretir. Terapötik bir ortamda müzikal doğaçlama kullanmak, bağımsızlığı artırabilir. Doğaçlamanın etkileşimli kullanımı, önceden belirlenmiş değil, esnek olduğu için problem çözmeyi kolaylaştırır. Danışanı doğaçlama bir deneyime dahil etmek, sosyal becerilerin ve etkileşimin gelişmesine yardımcı olur.

Müzik terapi hakkında konuşacak daha bir dolu şey var şüphesiz. Bir dolu metot ve yaklaşım var. Hepsini bu yazı dizisi ile anlatmak imkânsız ancak genel hatlarıyla değinmeye çalıştım. Bir sonraki yazı dizimde görüşmek üzere! Sevgiyle ve müzikle kalın…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün