Netflix´in gençlik dizisi Adolescence, ergenlerin kimlik arayışlarını, sosyal baskıları ve özellikle akran zorbalığının etkilerini ele alıyor. Dizide, zorbalığa maruz kalan bir karakterin yaşadığı psikolojik travma, izleyiciye empati kurma ve bu soruna dair farkındalık kazanma fırsatı sunuyor. Küçük düşürücü sözler, dışlanma ve fiziksel tehditlerin, bir gencin hayatında nasıl derin yaralar açabileceği konusunda etkileyici ve güncel bir anlatım sunuyor.
Akran zorbalığı, milyonlarca çocuğu ve genci etkileyen ciddi bir sorun. Zorbalığa uğrayanlar özgüven kaybı yaşarken, akademik başarıları düşebiliyor ve uzun vadede psikolojik travmalarla mücadele etmek zorunda kalabiliyorlar.
Bu yazıda, akran zorbalığının nedenlerini, ebeveynlerin çocuklarını nasıl koruyabileceğini ve eğer çocukları zorba ise ne gibi adımlar atmaları gerektiğini ele alacağız. Ayrıca, psikiyatrist Dr. Gabor Maté’nin çocukluk travmaları ve zorbalıkla ilgili görüşlerine yer verecek ve gençler arasında yaygınlaşan ‘incel’ akımının bu soruna etkisini inceleyeceğiz.
Zorbalığa uğrayan çocuğunuz için ne yapmalısınız?
Çocuğunuzun zorbalığa maruz kaldığını fark ettiğinizde, ilk ve en önemli adım onu suçlamadan dinlemek ve duygularını anlamaya çalışmaktır. Psikolog Dr. Elizabeth Englander’a göre, zorbalık mağduru çocukların çoğu yaşadıkları olayları ebeveynleriyle paylaşmaktan çekiniyor, çünkü durumun daha kötüye gitmesinden korkuyorlar. Zorbalığa uğrayan çocuğunuz için yapabilecekleriniz;
• Empatiyle yaklaşın: Çocuğunuzun yaşadığı olayları küçümsemeyin veya “Bunlar oluré diyerek geçiştirmeyin. Ona destek olun ve duygularını paylaşmasını teşvik edin.
• Siber zorbalığa karşı önlem alın: Çocukların internet kullanımını denetleyin ve onlara siber zorbalığın zararlarını anlatın.
• Okulla iş birliği yapın: Öğretmenler, rehberlik servisi ve okul yönetimiyle iletişime geçerek durumu ele almalarını isteyin.
• Çocuğunuzun sosyal becerilerini geliştirin: Ona kendini savunma yollarını öğretin, gerekirse özgüven kazanması için destekleyici etkinliklere yönlendirin.
Peki ya çocuğunuz zorba davranışlar sergiliyorsa!
Eğer çocuğunuzun zorba davranışlar sergilediğini fark ederseniz, bu onun kötü bir insan olduğu anlamına gelmez. Psikiyatrist Dr. Dan Olweus’a göre, zorbalık yapan çocuklar genellikle düşük empati seviyesine sahip oluyor ve bazen dikkat çekmek, güç kazanmak veya evde yaşadıkları stresli durumlardan dolayı saldırgan davranışlar sergiliyor. Çocuğunuzun zorba davranışlar sergilediğini fark ederseniz neler yapabilirsiniz;
• Davranışın nedenlerini araştırın: Çocuğunuzun zorbalık yapmasının ardındaki sebepleri anlamaya çalışın. Aile içindeki stres, öfke kontrol sorunları veya çevresindeki rol modeller etkili olabilir.
• Empatiyi teşvik edin: Çocuğunuzun başkalarının duygularını anlamasına yardımcı olacak etkinlikler yapın. Örneğin, ona mağdur olan bir çocuğun hissettiklerini anlatan hikâyeler okutabilirsiniz.
• Cezalandırmak yerine rehberlik sağlayın: Çocuğunuzu sadece cezalandırmak yerine, ona doğruyu ve yanlışı öğretmeye odaklanın. Örneğin, zarar verdiği kişiyle yüzleşip özür dilemesini sağlamak etkili bir yöntem olabilir.
Gabor Maté’e göre akran yönelimi ve zorbalığın kökleri
Kanadalı psikiyatrist Dr. Gabor Maté, çocukların sağlıklı gelişiminde ebeveynleriyle güçlü bağlar kurmalarının önemli olduğunu vurgulamakta. Ancak modern toplumda bu bağın zayıfladığını ve çocukların rehber olarak ebeveynleri yerine akranlarını benimsediğini belirtiyor. Ona göre, bu durum ‘akran yönelimi’ olarak adlandırılır ve zorbalığın artmasına neden olabilir. Maté’ye göre, çocuklar arkadaşlarına bağımlı hale geldikçe, kabul görmek için daha saldırgan veya baskıcı olabiliyorlar. Bu durum, zorba davranışların yayılmasını hızlandırabilir. Ayrıca, çocukluk travmalarının ve stresin, ilerleyen yaşlarda saldırgan davranışlara ve bağımlılıklara yol açabileceğini belirtiyor. Duygusal ihmal, aile içi şiddet veya sevgi eksikliği yaşayan çocuklar, kendilerini güçlü hissetmek için başkalarına zorbalık yapma eğilimi içerisindeler.
INCEL AKIMI VE AKRAN ZORBALIĞI
Son yıllarda internette yayılan ‘İncel’ akımı, İngilizcede ‘involuntary celibate’ (istemeden bekâr kalan) kelimelerinin kısaltmasıdır. Bu terim, romantik ya da cinsel ilişki kurmak isteyip de bunu başaramayan erkeklerin oluşturduğu bir internet alt-kültürünü tanımlar. İlk başta yalnızlık ve ilişki kuramama üzerine konuşulan bir forum kültürü olarak başlasa da zamanla bazı çevrelerde toksik, kadın düşmanı ve hatta şiddet eğilimli bir ideolojiye dönüşmüştür.
İncel akımının bazı temel özellikleri:
• Kadınları suçlama: Birçok incel, kadınların sadece ‘çekici’ erkekleri tercih ettiğini savunarak kadınlara öfke duyar.
• ‘Chad’ ve ‘Stacy’ gibi terimler kullanılır: ‘Chad’ çok çekici ve her zaman kadınlar tarafından tercih edilen erkekleri tanımlar; ‘Stacy’ ise fiziksel olarak çekici, ‘yüzeysel’ kadınlar için kullanılan bir ifadedir.
• Toplumsal cinsiyet rollerine ve modern ilişki dinamiklerine tepki vardır.
• Bazı uç örneklerde nefret söylemleri, hatta şiddet çağrıları görülebilir.
Bu akım, özellikle 2010’lu yıllarda internet forumlarında yaygınlaşmış ve bazı bireylerin gerçek hayatta şiddet eylemleriyle ilişkilendirilmesi nedeniyle medya ve araştırmacılar tarafından dikkatle incelenmiştir.
Amerikalı psikolog Dr. Jean Twenge, “İnternetteki radikal topluluklar, ergenlik çağındaki çocukların empati kurma yeteneğini köreltiyor ve onlara saldırgan davranışları normalleştiriyor” diyerek bu tür çevrimiçi toplulukların gençler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor.
Akran zorbalığı, sadece mağdurları değil, zorba olan çocukları da etkileyen ciddi bir sorun. Adolescence dizisi gibi yapımlar, gençlerin bu konuda farkındalık kazanmasına yardımcı olabilir, ancak en büyük sorumluluk yine de ebeveynlere, öğretmenlere ve topluma düşmektedir.
Dr. Gabor Maté’nin de vurguladığı gibi, çocuklarımızın duygusal gelişimlerini destekleyerek ve onları sağlıklı sosyal bağlar kurmaya teşvik ederek zorbalığın önüne geçebiliriz.