Enflasyon sonuç, faiz sebep

Çok tartışıldı, bilim dışı dendi, deney olduğu iddia edildi, kural bazlı iktisatta yeri yok dendi. Faiz artışı, enflasyon yaratır mı sorusunu ChatGPT´ye sorduk. Cevabı şöyle verdi: “Faiz artışı enflasyon yaratabilir” demek bilim dışı değil — ama ana akım (kurala dayalı, rasyonel beklentili, dengeci modellerde) bu iddia istisnai koşullarla sınırlıdır. Yani literatürde bu görüş var, ama ´her faiz artışı enflasyon yaratır´ gibi genellenirse, o zaman mesele bilim dışı değil ama bilimsel zayıf olur.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
23 Nisan 2025 Çarşamba

Faiz teorilerini ve enflasyon, büyüme, istihdamla ilişkisini kısaca literatürden örnek, hipotez ve okullarla anlatır mısın?

1. Faiz teorileri: Genel bakış

A. Klasik faiz teorisi

Temsilciler: Adam Smith, David Ricardo.

Temel fikir: Faiz, tasarruf ile yatırımın karşılaştığı noktada oluşur.

Hipotez: Faiz oranı, sermaye kıtlığına karşı bir ödüldür; tasarrufu teşvik eder, yatırımı caydırabilir.

Eleştiri: Paranın rolünü ihmal eder.

B. Neoklasik (Loanable Funds) Teorisi

Temsilciler: Knut Wicksell, Irving Fisher.

Temel fikir: Faiz, tasarruf ve yatırım kadar dışsal unsurlar (kamu açıkları, dış sermaye hareketleri) tarafından da belirlenir.

Reel faiz = Nominal faiz – Beklenen enflasyon

Hipotez: Tasarruf ve yatırım arz-talebi faiz oranını dengeler.

C. Keynesyen likidite tercihi teorisi

Temsilci: John Maynard Keynes.

Temel fikir: Faiz, para arzı ile para talebi (likidite tercihi) arasındaki dengeyle oluşur.

Hipotez: Para talebi artarsa (ekonomik belirsizlik, likidite ihtiyacı), faiz yükselir.

İlişki: Faiz, reel yatırımları doğrudan etkiler; faiz yüksekse yatırım düşer, büyüme ve istihdam negatif etkilenir.

D. IS-LM Modeli (Hicks-Hansen)

Keynesyen teoriyi grafikleştirir.

IS eğrisi: Mal piyasası dengesi (faiz ile yatırım ilişkisi)

LM eğrisi: Para piyasası dengesi (faiz ile para talebi ilişkisi)

E. Yeni klasik / Monetarist görüş

Temsilciler: Milton Friedman, Robert Lucas

Temel fikir: Uzun vadede faiz reel değişkenlere değil, para politikasına ve beklenen enflasyona bağlıdır.

Friedman hipotezi: Enflasyon para arzının bir sonucudur; faiz nominal olarak yükselir ama reel etkisi sınırlıdır.

F. Yeni Keynesyen görüş

Temsilciler: Michael Woodford, Gregory Mankiw.

Taylor kuralı: Faiz oranları, enflasyon ve çıktı açığına göre ayarlanmalı.

Hipotez: Merkez bankası enflasyon hedeflemesi yaparken nominal faizleri kullanır → reel ekonomi üzerindeki etkisi geçicidir ama önemlidir.

2. Faiz ile enflasyon, büyüme ve istihdam ilişkisi

Ekonomik Değişken

Faizle ilişkisi

Teorik temel

Enflasyon

Pozitif (nominal faiz)

Fisher etkisi (Fisher Hypothesis): Faiz oranı = Reel faiz + Beklenen enflasyon

Büyüme

Negatif (kısa vadede)

Keynesyen yaklaşım: Yüksek faiz → düşük yatırım → düşük büyüme

İstihdam

Dolaylı negatif

Yatırım azaldıkça üretim ve istihdam düşer (Okun Yasası bağlamında)

Faiz artışı enflasyonun nedeni olabilir mi? Litetatürden örnekler, iktisat okulları, teori ve hipotezlerle anlatır mısın?

1. Klasik ve Neoklasik Görüş

Temel Hipotez: Faiz artışı → yatırım maliyeti artar → talep azalır → enflasyon düşer

Fisher hipotezi: Nominal faiz = Reel faiz + Beklenen enflasyon
⟶ Beklenen enflasyon artarsa nominal faiz artar ama bu enflasyonun nedeni değil sonucudur.

Yeni klasik görüş: Uzun vadede para nötrdür; faizler sadece nominal etkiler yaratır.

Sonuç: Faiz artışı enflasyonu düşürür, enflasyon yaratmaz.

 

2. Post-Keynesyen ve Heterodoks Yaklaşımlar

Burada işler biraz değişiyor. Özellikle Post-Keynesyen ve MMT’ye yakın bazı heterodoks ekonomistler faiz artışının doğrudan veya dolaylı enflasyonist olabileceğini savunur.

A. Cost-Push (Maliyet enflasyonu) mekanizması

  • Faiz artışı → Şirketlerin borçlanma maliyeti artar → Bu maliyetler ürün fiyatlarına yansıtılır → Enflasyon yukarı
  • Ayrıca kamu borçlanma maliyeti artar → bütçe açığı artabilir → daha fazla borç → potansiyel enflasyonist baskı

Frederic S. Mishkin (2007): "Faiz artışları, kısa vadede kredi ve üretim maliyetlerini artırarak geçici enflasyonist baskı yaratabilir."

B. Para gelir hızı ve beklentiler

Faiz artışı, enflasyon beklentilerini bozar ve güven kaybı yaratırsa:

Enflasyonist davranışlar tetiklenebilir, özellikle zayıf kurumsal yapılarda (Türkiye gibi).

Örnek: Thomas Palley – "Interest Rates and Inflation: A Post-Keynesian Perspective".

Tez: Faiz artışı, üretim maliyetlerini yukarı çekerek cost-push inflation yaratabilir.

Ayrıca devletin faiz giderleri de artar → kamu harcamaları artarsa enflasyonist etkisi olur.

3. Türkiye’deki “Faiz sebep, enflasyon sonuç” görüşü

Bu görüş, klasik literatürle örtüşmez.

Daha çok heterodoks / politik ekonomi perspektifinden savunulur.

Gerekçeleri: Faiz artışı döviz kurlarını yükseltir (beklenti bozulması, carry trade çıkışı). Faiz artışı maliyetleri artırır, kredi faizleri üreticiyi ezer. Psikolojik olarak ‘piyasanın güveni’ azalır, talep hızlanabilir

Ama bu yaklaşımın ampirik temeli zayıftır. Enflasyonun faiz artışları sonrası arttığı örnekler vardır, ancak bunlar genellikle: Para politikası güveni eksikliği, yüksek dolarizasyon, yapısal kırılganlıklar (örneğin enerji ithalatı) gibi etkenlerle açıklanır.

4. Yapısal enflasyon teorileri (Structuralist School)

Enflasyonun nedeni arz kısıtları, yapısal dengesizliklerdir.

Faiz artışı bu sorunları çözmediği gibi maliyeti artırabilir → Enflasyonu körükleyebilir.

 Sonuç ve özet

Okul / Teori

Faiz artışı → Enflasyon?

Not

Klasik / Neoklasik

❌ Hayır

Talep kısılır, enflasyon düşer

Monetarist

❌ Hayır

Para arzı asıl belirleyicidir

Keynesyen

❌ Kısa vadede büyümeyi düşürür, enflasyon da azalır

 

Post-Keynesyen

✅ Evet olabilir

Maliyet enflasyonu, beklenti kanalı

MMT / Heterodoks

✅ Olabilir

Faiz harcamaları + üretim maliyeti etkisi

Yapısalcı

✅ Olabilir

Arz kısıtları çözülmeden faiz tek başına yetersiz

Gibson Paradoksu, Neo-Fisher, MMT gibi konuyla ilgili başka hangi görüşler, teoriler var?

1. Gibson Paradoksu

Faiz ve enflasyon değil, faiz ve fiyat seviyesi birlikte hareket eder (enflasyon değil).

Gözlem: 19. yüzyıl altın standardı döneminde uzun vadeli faiz oranları, enflasyon oranıyla değil, genel fiyat düzeyiyle pozitif ilişki içindeydi.

Keynes’e göre bu ‘paradoksal’ çünkü fiyat seviyesiyle faiz arasında doğrudan bağ kurulmaz.

Fisher’ın cevabı: O dönem enflasyon beklentisi çok düşüktü → faizler nominalden çok reel oranlarla belirleniyordu.

Kaynak: Keynes (1930), Barsky & Summers (1988)

Enflasyonist dönemlerde bile faiz artışı enflasyonu düşürmeyebilir, çünkü piyasa ‘daha yüksek fiyat düzeyi kalıcı’ diye okuyor olabilir.

2. Neo-Fisherian yaklaşım

Faiz artırmak enflasyonu düşürmez, artırır.

Fisher denklemini (i = r + π) neden-sonuç olarak okuyorlar, yani:

Faiz ↑ → Beklenen enflasyon ↑ → Enflasyon ↑

Düşük faiz → düşük enflasyon yaratmak yerine deflasyon yaratabilir (örneğin Japonya, ECB, İsviçre örnekleri).

John Cochrane (2014): The Neo-Fisherian View
Williamson (2016): Faiz artışlarının deflasyonist olduğu varsayımı yanlış olabilir.

3. Modern Para Teorisi (MMT)

Devlet harcar, merkez bankası destekler, faiz ikinci planda kalır.

Faiz, devletin mali politikasını tamamlayan bir araçtır. Enflasyonu kontrol etmek için vergi ve kamu harcamaları daha önemlidir.

MMT’ye göre: Devlet para yaratabilir, yeter ki bu harcamalar ekonomik kapasiteyi aşmasın.

Faiz artırımı yerine vergi ayarlarıyla enflasyon daha etkin yönetilebilir.

Stephanie Kelton (2020): The Deficit Myth
Randall Wray – Understanding Modern Money

“Faiz artırımı, sadece servet transferi yapar; zengin olan tahvil sahibine daha fazla ödeme yapılır.”

4. Taylor kuralı (1993)

Faiz nasıl ayarlanmalı?

John Taylor’ın önerdiği bir formül: i=r∗+π+0.5(π−π∗)+0.5(y−y∗)i = r^* + \pi + 0.5(\pi - \pi^*) + 0.5(y - y^*) (i = faiz, π = enflasyon, y = çıktı, * = hedef değerler).

Bu kural, faizin proaktif ayarlanmasını önerir. Eğer merkez bankası bu kurala uymazsa, piyasa güvensizleşir ve enflasyon kalıcı hale gelebilir.

“Faizi artırırsan düşürür, ama zamanında yapmazsan çok geç olur.”

5. Minsky hipotezi

İstikrar istikrarsızlık yaratır – faiz politikasının sınırı vardır.

Finansal sistem istikrarlı oldukça daha fazla risk alınır → sonunda kriz doğar. Faiz artırımı bu risk iştahını kırabilir, ama geç kalınırsa işe yaramaz çünkü borç dinamiği patlamıştır.

Hyman Minsky (1986): Stabilizing an Unstable Economy

6. Finansal baskı (Financial Repression)

Faizler yapay olarak düşük tutulur → enflasyonla borç eritilir.

Özellikle kamu borcu yüksek ülkelerde görülür. Faizler piyasadan düşük tutulur (zorunlu tahvil alımları, regülasyonlar).

Enflasyon artarken reel faiz negatif olur → borç stoku ‘eritilir’

Reinhart & Sbrancia (2011): The Liquidation of Government Debt

7. Kur geçişkenliği + döviz borçlanma etkisi

Faiz indirimi → döviz kuru artışı → ithalat enflasyonu

Eğer şirketler döviz borçluysa, kur artışı finansal kırılganlığı artırır, üretim maliyetlerine ve fiyatlara yansır.

Frankel, 2005 – Exchange Rate Pass-through

8. Enflasyon atalet teorisi (Inflation Inertia)

Enflasyon geçmişten beslenir, faiz ancak beklenti kırarsa etkili olur.

Enflasyon geçmiş enflasyona dayanır (endeksleme, sözleşmeler, alışkanlıklar). Faiz artırımı ancak beklentileri kökten değiştirirse etkili olur.

Calvo (1983), Fischer (1977) – Fiyat katılığı modelleri

Özet Tablo (Bakış açısına göre)

Teori / Yaklaşım

Faiz Enflasyonu Düşürür mü?

Ana Mekanizma

Taylor Kuralı

✅ Evet

Talep ve beklenti yönetimi

Neo-Fisher

❌ Hayır

Faiz artışı → beklentiyle enflasyon ↑

MMT

❌ Hayır

Faiz tali, maliye politikası esas

Minsky

❌ Geç kalınırsa işe yaramaz

Borç dinamikleri baskın

Gibson Paradoksu

❌ Faiz → fiyat düzeyi ile hareket eder

 

Finansal Repression

❌ Bilinçli düşük faiz + enflasyon

Borç eritme stratejisi

Kur Geçişkenliği

❌ Ters tepebilir

Kur → ithal maliyet → fiyatlar

Inflation Inertia

Kısmen

Faiz işe yarar ama zaman alır

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün