Blok zinciri kehanetim

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
6 Mart 2019 Çarşamba

30 yıl önce internetin hayatımıza girmesi ile nasıl bir değişikliğe uğradığımız ortada. İlk heyecanımız gidip bir eposta adresi almak olmuştu. Çünkü internetin başka neye yarayacağı ile ilgili pek de bir fikrimiz yoktu. Şimdi ise başta canlı görüşmeler, sosyal medya, bankacılık, araştırmalar ve ürün alım satımı olmak üzere internetsiz bir dakikamızın geçmediği bir dünyada yaşıyoruz.

Ben de bugün, blok zincirinin hayatımıza girdiğini öngörerek bunun gelecekteki dünya düzenini nasıl değiştireceğini hayal eden bir yazı yazmak istedim. Zira şu anda blok zinciri dendiğinde çoğumuz yüzümüzü buruşturup, “Aman şu bitcoin’e hiç inanmıyorum. Bütün para koyanlar batacak. Tamamen spekülatif” diyoruz. Halbuki bitcoin, blok zincirinin ilk popüler ürünü olduğu için dillerde. E-posta adresi aldığımız gün gibi aslında blok zinciri teknolojisinin ufkunu bilmiyoruz, tanımıyoruz.

Kısaca tarif edeyim. Arabayı kullanırken motorunu bildiğimiz kadar, blok zincirinden de faydalanırken genel prensipleri bilmek yeterli. Blok zincirinde dijital veriler dağıtılıyor, kopyalanmıyor. Bilgisayarlardan oluşan bir ağa binlerce kez dağıtılan bir hesap tablosu hayal edin. Bu ağ, söz konusu tabloyu düzenli olarak güncelliyor. Her 10 dakikada bir kendini yenileyen ve her blok eklendiğinde gittikçe büyüyen bir veri tabanı.

Kayıtlar herkese açık, kolayca doğrulanabiliyor. Ancak merkezi bir sürüm olmadığı için hack edilip bozulamıyor. Yani bir bilgiyi değiştirmek için tüm ağdan daha büyük bir işlem gücü gerekli, ki bu da olanaksız. Merkezsiz bir sistem, gerek yanlışlıkla gerek de fayda sağlama amaçlı tezgâh ile yapılan işlemleri engelliyor. Merkezin olmayışı, ağın ‘kullanıcıdan kullanıcıya’ esasıyla (peer to peer) çalışabileceği anlamına geliyor. Bu kitlesel işbirliğinin potansiyeli daha yeni keşfediliyor.

Bitcoin, bir ödül olarak doğdu. Blok zincirine katılmak için bilgisayarda çözülen bir şifrelemenin sonucu olarak madenciye hediye ediliyordu. Zira fazlaca elektrik tüketen bir süreç. Ancak uygulamalar aslında sınırsız. Nasıl bilgisayar için zamanında Windows tarzı arabirimler kullanıcıyı rahatlattıysa, blok zinciri için de ‘cüzdan’ isimli grafiksel arabirim devreye giriyor.

Bu sayede, geleneksel ticaretin gerekleri bitiyor. Aracılar yok oluyor. Bankacılık kurumun aracılığı daha güvenli ve kanıtlanabilir bir ağ sistemi tarafından üstleniliyor. Borsa işlemleri blok zincirinde anında gerçekleşebiliyor ve tapu kadastro gibi kayıtlar tümüyle halka açık tutulabiliyor. Blok zinciri, endüstriyel işleyişleri ve denetimleri akıcı hale getiriyor. Data güvenliği sağlanıyor. Ayrıca telif hakları korumaya alınıyor. İnternet ücretsiz içerik paylaşımı için harika bir cevher, ancak telif hakkı sahiplerini mağdur ediyor. Haklar kripto paralar ile ödeme yapılabilen bir akıllı sözleşme mantığı ile otomatikleştirilebilecek.

Fütürist kehanetime gelince: Blok zincirinin yaygınlaşması, pek çok iş kolunu yok edeceği için dünyada aracılık ve servis hizmeti yapanlar işsiz kalacak. Plaza hayatını içine alan işler azalacak, plazalar boş kalacak, metropollerde emlak çökecek. İşsizlik önce depresyona sonra da yeniden doğuma varacak. Geleneksel iş kolları olan tarım, hayvancılık, küçük el sanatları, esnafçılık baş gösterecek. İnsanlar kırsalları tercih ederek, toprağa yakınlığı hobi değil de gerçek meslek olarak seçecek. Ve bu yöntemlerle elde ettikleri gelirlerini kendileri yönetip hayatlarını sürdürecekler… İnanın daha mutlu duyuluyor…

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün