Beaaloteha peraşasının en ilgi çekici bölümlerinden biri Bene Yisrael’in çöldeki yolculuklarının zamanının anlatıldığı bölümdür. Tora, Mişkan üzerinde bir bulutun varlığından söz eder. Bu bulut kalkıp hareket ettiği zaman Bene Yisrael’in yolculuk zamanının geldiği anlaşılır. Bulut yeniden durduğunda hareket zamanı gelene kadar Bene Yisrael kamp halindedir.
RaMBaM, Bene Yisrael’in kamp zamanında bir sonraki hareket zamanı konusunda bilgi sahibi olmadığını anlatır. Tora bizlere bulutun bazen sadece bir gece Mişkan üzerinde sabit kaldığını bazen de bu sürenin yıllar boyunca sürdüğünü öğretir. Yani Bene Yisrael ne zaman kamp kuracağını ne zaman yola çıkacağını bilememektedir.
Yirmi birinci yüzyılın ortamında her türlü konfor ve imkâna sahip olan bizlerin Tora öğrenmemek için öne sürdüğü bahanelere bakalım: Kimimize hava sıcak, kimimize soğuk gelir. Kimimiz sabah kahvesini içmeden ayılamaz. Henüz evlenmemiş olanlar evlenene ve sabit bir yaşam düzeni kurana kadar bu öğrenimi ertelemenin gereğine inanır. Evli olanlarımız da ailelerimizin ihtiyaçları için çaba gösterdiğinden bunu ertelemek ister. İş adamları seyahatlerinin çokluğunu, toplantılarını, iş görüşmelerini mazeret olarak ortaya koyar. Kısacası bunu yapmamak için hepimizin bir mazereti vardır.
Rabi Eliyau Dessler burada bize verilmiş çok önemli bir ders olduğunun altını çizer. Durumları stabil olmadığı halde Bene Yisrael her gününü Moşe Rabenu’dan Tora öğrenmek için konsantre olmuş bir vaziyette geçirir. Genellikle vaktimizin olmadığını öne sürerek bundan imtina eden bizler ne zaman hareket edecekleri veya kamp kuracakları bilinmeyen atalarımızın buna rağmen tek amaçlarının öğrenmek olduğunu hatırlamak zorundayız. Tora öğreniminde zaman argümanını engel olarak ortaya sürmek oldukça anlamsızdır.
Rabi Hayim Soloveitchick Birinci Dünya Savaşı öncesinde sıkıntılardan uzaklaşmak için Minsk kentine kaçmak zorunda kalır. Son derece elverişsiz koşullarda dahi burada bir öğrenim evi oluşturmayı başarır. Öğrenir ve öğretir. Hiçbir zaman öğrenime başlamak için koşulların iyileşmesini beklemez. Kendisi koşullarını iyileştirmeye gayret eder.
Pirke Avot, Tora öğrenmek için “zamanı gelince öğrenirim” lafını öne sürmenin anlamsızlığını öğretir. Çünkü zamanımızın hiç olmaması da mümkündür.
