50’li yaşlar çok değişikmiş

Violet ALALOF Köşe Yazısı
28 Ağustos 2019 Çarşamba

50’li yaşlar çok değişikmiş...
40’ları çok sevmiştim ama 50’ler daha enteresan...

Anneme kendini ne zaman yaşlı hissetmeye başlıyorsun diye sorduğumda, daha 70’lere kadar yolun var dedi. Teknolojinin de ilerlediğini göz önüne alırsak bizim nesil için belki de daha 30 sene var. Hiç az değil, neler yapılır 30 senede, hem de bu bilinçle...

Mesela, yeni bir dil öğrenilebilir.

Yeni bir hobi edinilebilir. Ben şahsen geçtiğimiz eylülden beri astroloji eğitimine başladım. Aklımda briç oynamaya tekrar başlamak var.

Yeni bir spora başlanabilir.

Bir evcil hayvan beslemek için tam zamanı olabilir bu yaşlar. Köpeğim olduğundan beri daha çok dışarıda vakit geçirmeye başladım. Daha çok hareket edip, daha çok yeşil alanlarda olmak insana çok iyi geliyor. Ayrıca harika insanlar tanıdım. Köpeklerimiz olmadan da birlikte vakit geçirmekten çok keyif alıyoruz. Hatta birlikte bir kitap kulübü kurduk. Belirli aralıklarla toplanıp okuduğumuz bölümler üzerine beyin fırtınası yapıyoruz. Grubumuz gittikçe genişliyor. Katılım şartımız bir evcil hayvanınız olması.

Yeni bir işe başlanabilir. Bence iş hayatında gençlere, taze kana, onların teknoloji konusundaki becerilerine olduğu kadar, bugüne kadarki bilgileri, becerileri, deneyimleri, olgunluklarıyla 50 yaş insanlarına da çok ihtiyaç var. Ayrıca yeni bir iş öğrenmenin beynimiz üzerindeki olumlu etkisi kanıtlandı. İnsanı çok daha aktif ve genç tutuyor.

Yeni yerler görülebilir. Seyahat programları yapılabilir.

Tiyatro, sinema, resim, müzik, fotoğraf, sanat alanında bir başlangıç yapılabilir. Bir koroya katılınabilir. Bir müzik aleti çalmaya başlanabilir.

İlginizi çeken bir konuda eğitim alınabilir.

Toplum için derneklerde gönüllü çalışmalar yapılabilir.

Torunlarınız varsa onlarla zaman geçirilebilir.

Yazmaya ilginiz varsa kitap yazabilirsiniz. Hiç denemediğiniz ama istediğiniz bir konu ele alınabilir.

Bugüne kadar iyi yaptığınız bir konuda artık paylaşım yapma zamanı gelmiş olabilir. 50’li yaşların tecrübelerini almak isteyecek çok insan var. Vermek, almaktan daha çok mutluluk veriyor. Geçen gün iş hayatında maddi/ manevi çok başarılı olmuş bir arkadaşım artık hayatını insanların hayatlarına dokunmaya adayacağını söyledi. İlk olarak maddi desteğe ihtiyacı olan sanatçı gençlerin yarattıkları eserlerini satabilmeleri için gerekli bağlantıları sağladı. Bunları duyunca insanın içini umut kaplıyor...

Bunlar ilk aklıma gelenler; üzerinde düşünüldükçe o kadar çok şey çıkar ki...

Diyeceğim şu ki, ‘benden geçti’ demek yerine hayatımızı 50’den sonra daha kaliteli yaşamanın çok yolu var. Her geçen gün hayatı sağlıklı uzatmak konusunda tıp bu kadar yardımcı olurken, biz de elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz...

Emekli olan kişilerin hayatlarında işten başka bir uğraşı yoksa boşluğa düştüklerini gözlemliyorum. Yeni bir şeye başlamak için hevesleri olmayabiliyor. Şimdiden hayatımıza katacağımız iş/hobi/uğraş, ileriki yaşlarımızda bizi daha çok hayatın içinde tutacaktır.

Nefes aldığımız sürece yaşayacağız ama hakkını vererek yaşamak esas olmalı...

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün