Doların eve geri çağrılması

Alber NASİ Köşe Yazısı
13 Kasım 2019 Çarşamba

Basit ve ihmal edilebilir sanılan kararlar dünyayı derinden sarsıyor.

2015 sonunda ABD Merkez Bankası FED, parasal genişlemeyi durdurup faizleri arttırmaya başlayacağını açıklamasının ardından piyasalarda deprem etkisi yaşanmış, ancak kısa sürede her şey olağan haline geri gelmişti.

Janet Yellen başkanlığındaki FED, görev süresi dolana dek faizleri kademeli olarak arttırmış ve parasal genişlemeyi durdurduğu gibi emisyondaki Amerikan dolar hacmini azaltmaya başlamıştı. Düşük faizden ve zayıf dolardan yana olduğunu vurgulayan ABD Başkanı Donald Trump, 2017 yılında koltuğa oturur oturmaz ziyadesiyle muhafazakâr kararlar almış ve gerek cari açığı kontrol altına alacak girişimlerde bulunmuş gerekse de Amerikan sermayesini vergi avantajı sunarak ABD’ye geri çağırmıştı.

FED’in parasal genişlemeyle piyasalara bono karşılığı verdiği likidite konu bonoların vadesinin dolmasıyla geri çağrılmış ve piyasaya verilen para yok edilmişti. Herkes bu kaybolan likidin dünyada ekonomik daralmaya yol açacağını beklerken FED, bu sene içerisinde ister istemez oluşan yeni ekonomik koşullar altında sert sayılabilecek bir U dönüşü ile faizleri arttırmak veya sabit tutmak yerine faizleri üst üste indirmeye başladı. Bunun yanı sıra ABD’de bankalar arası piyasada overnight faizlerin anormal sayılacak seviyelere çıkmasıyla da alışılmışın dışında farklı bir formatta bir parasal genişleme programına başladı.

Ancak bütün bu adımlar Donald Trump’ın hedeflediği düşük faizi de zayıf Amerikan Dolarını da getirmeyecek. Kaldı ki basit gibi görünen “ABD sermayesinin anavatana döndürülmesi” kararı aslında bütün dengeleri bozan bir unsur.

FED’in veya AMB’nın parasal genişleme programları gerçek anlamda halkı etkileyecek programlar değiller. Kaldı ki parasal genişleme kapsamında teminat olarak alınan bonolar yüksek derecelere sahip devlet ve şirket bonoları. Piyasalara etkisi ve hatta enflasyona etkisi o kadar düşük ki, enflasyon dahi yaratamıyor ve ekonomilerin resesyona sürüklenmesine engel olamıyor.

Oysa Amerikan sermayesinin ABD’ye geri dönmesi dünyayı çok daha fazla zora sokuyor. En basit örnek olarak Hong Kong’u ele alırsak, Çin’in arka kapısı ve Uzakdoğu’nun İsviçre’si olarak anılan bu ülke, yakın geçmişe kadar birçok Amerikan şirketinin parasına ev sahipliği yapıyordu. Çin’de üretim yapan Amerikan şirketleri nakitlerini ABD’ye getirip yüksek vergi ödemektense, Hong Kong’da hatta faizi cazipse Hong Kong Dolarında tutup ekstra gelir dahi elde ediyordu.

Trump’ın doları evine geri çağırması ve üstüne üstlük Çin-ABD ticaret savaşı, Hong Kong’da duran Amerikan sermayesinin ABD’ye dönmesine sebep olmuş olabilir. Bu durum da Hong Kong’da kredilerin daralmasına ve ekonomide bir gerilemeye sebep olmuş olabilir. Şu anda Hong Kong’da suçluların iadesiyle ilgili yasa tasarısıyla birlikte ortaya çıkan isyanların arkasında son 22 senede son derece hızlı gelişen, büyüyen ve zenginleşen Hong Kong’un artık büyüyememesi bulunuyor.

Benzer bir durumun Birleşik Arap Emirlikleri’nde de olması muhtemel. Elbette bir prenslik olan ve yaşayanların çoğunluğunun yabancı olması bu ülkede isyanların çıkmasına sebep olmayacaktır. Ancak ekonomik açıdan ciddi bir yıpranma yaşaması muhtemel. Kaldı ki olası bir İran-Suudi Arabistan savaşında hiç şüphesiz en büyük darbeyi Birleşik Arap Emirlikleri yiyecektir.

Avrupa’da ise eksilen Amerikan sermayesinin etkileri çok daha geç hissedilecek. Avrupa’da aşırı düşük faizler ve özellikle Batı Avrupalıların harcama alışkanlıkları Avrupa’yı şimdilik koruyor gibi görünmekte. Oysa Almanya’nın en büyük bankası Deutche Bank’ın olası batışı Avrupa’da ne tip bir siyasal kargaşaya sebep olur şimdiden bilinmez. Elbette AB’nin trilyon Euro basıp hem bu bankayı hem de benzer durumdaki banka ve firmaları sessiz sedasız kurtarması olası, ama elbette şimdiden hesaplanamayan büyük etkileri olacaktır.

Kısaca Başkan Trump Amerikan sermayesini geri çekerek aslında pazarlık unsuru olarak kullanabileceği kozunu kaybettiği gibi, dünyayı siyasi ve ekonomik olarak da dengesizleştirdi.

 

 

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün