Gazı kaçmış futbol

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
17 Haziran 2020 Çarşamba

Herkesin bildiği gibi, geçtiğimiz üç ay boyunca özel bir dönem yaşadık. Hatta halen “yeni normal” tartışılır durumda. Spor kültürünü ve dolayısıyla medyasını yakından takip eden birisi olarak bu üç ayda hem medyada gördüklerimi hem de kendi deneyimlerimi kısaca aktarmak isterim. 

Öncelikle Fatih Terim’in COVID-19 başlangıcında yaptığı açıklamayı hatırlayalım, Avrupa liglerine oranla bir hafta fazla oynanmasına tek karşı çıkan kişi olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Tabii Fatih Terim’den futbolcuların sendikası olması gerektiğini biz dinledik ve hak verdik, fakat başka bir futbolcu, spor yazarı veya oyuncudan bu konuda destek göremedik. Eve dönmek isteyen yabancılar sözleşmelerini fesh etmek zorunda kaldı. Trabzonspor’dan John Obi Mikel gibi... UEFA’nın futbolu ertelediği hafta Türkiye’de liglerin bir hafta fazla oynatılması tamamen hataydı fakat buna karşı duracak, eleştirecek ne spor medyası bulunuyor ne de sesini çıkaracak futbolcular var.

Zaten Atalanta-Valencia maçı Fatih Terim’in ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkardı. Valencia’dan Milano’ya giden yaklaşık 40 bin kişinin başta Bergamo kenti olmak üzere hastalığın ülkeye yayılmasında neden oldu. Valencia Kulübü de Milano’ya giden kafilenin yüzde 35’inde COVID-19 görüldüğünü açıklamıştı.

Biz futbolsuz kaldık ama daha kötüsü, onlarca spor kanalı, gazete ve yüzlerce spor yazarının yazacak hiçbir konusu yoktu. Olmayan veya olmayacak transfer haberleri yapıp bunları yorumladılar. Eski yazıları parlattılar; son maçlar üzerine analiz yaptılar ve en sonunda kendilerini tükettiler. TRT spor güncel içerik konusunda o kadar sıkıntı yaşadı ki arşivden Dünya Kupası maçları yayınlamaya başladı.

Pandemi döneminin insanlara yaşattığı en önemli ders, hayatın akışını durdurup son olarak yaptığınız işi, hayattaki duruşunuzu, boş zamanlarınızda nelere ilgi duyduğunuzu ve kendinizi geliştirmek için neler yaptığınızı, sorgulamak için insanlara fırsat verdi.

Umarım siz de kendi adınıza bu sorgulamaları yapmışsınızdır. Her hafta sonu yeşil bir ekrana bakan bir futbol sever olarak futbol medyasının gereksiz zaman tüketiminin farkına varmış oldum. Ayrıca farklı ilgi alanları ile kendimi geliştirme fırsatı yakaladım. Ama çok direndim, moda olan her şeye karşı olduğum gibi ekmek yapmadım.

Bugünlerde futbol tekrar oynanmaya başladı ama taraftarsız futbol, gazı kaçmış kola gibi, tadı yok… 

Bu arada Süper Lig başlarken kamuoyunda çok tartışma görmedik fakat NBA’de ve Premier League’de futbolcular kendilerini ifade ediyor ve spor karşılaşmalarının başlangıç tarihi hakkında görüşleri, önerileri en azından medyada açıklama olarak yer alabiliyor. Tabii ki son sözü yine de yöneticiler söylüyor maalesef… 

Kendi kontrollerinde olmayan bu durum; büyük ihtimalle onları Roma dönemindeki gladyatörler gibi hissediyordur. Hayatlarını sürdürmek için en iyi oyunlarını oynamak zorunda olan gladyatörler.

Bir ay önce sağlık kaygısı yaşayan insanların hızlı kaldıkları bu kadar yerden devam etmelerini beklemek biraz hayalperestlik olur. Kalan haftaların sonlandırılmasının biraz sponsorlarla yapılan anlaşmalar ve yayın haklarından ötürü olduğunun farkındayız. Siz de maçları seyrederken geçtiğimiz üç ay yaşadıklarımızı aklınızdan çıkarmayın ve maçları seyrederken bunların formalite olduğunu unutmayın.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün