Nedir bu ‘K’ tipi toparlanma?

Prof. Dr. Burak ARZOVA Köşe Yazısı
23 Eylül 2020 Çarşamba

Ekonomistler, ekonomide görülen krizler sonrasındaki toparlanmalara alfabenin harflerini vermeyi pek sever. Geçmişte yaşanan krizlerden sonra ‘U’, ‘V’, ‘L’ ve ‘W’ şeklindeki toparlanma süreçlerini çoğunuzun duyduğuna eminim. 

Bunlardan en çok sevileni ‘V’ tipi toparlanmadır. V şeklindeki bir toparlanma, keskin bir ekonomik düşüşün ardından ekonomik göstergelerde hızlı ve sürekli bir iyileşmenin gerçekleşmesi anlamına gelir. 

Ekonomistler, istihdam oranları, gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) ve sanayi üretim endeksleri gibi ekonomik sağlıkla ilgili ilgili önlemleri inceleyerek bu grafiksel hareketleri geliştirir. 

Ekonomik uyumun hızı ve makroekonomik performanstaki toparlanma nedeniyle, ‘V’ şeklindeki bir toparlanma, durgunluk göz önüne alındığında en iyi senaryodur. Ancak bu toparlanma şekli çoklukla gerçekleşmese de, ekonomistlerden ziyade ekonomi yönetimi, ekonomik dibe vurma sonrası gelen her olumlu veriyi ‘V’ tipi toparlanmaya tahvil eder. 

Örneğin COVID-19 pandemisiyle birlikte tüm dünyada ekonomilerin durması nedeniyle ekonomik göstergeler tam anlamıyla dibe vurdu. En kötü durum mayıs sonu itibariyle sonlanınca, sonrasında gelen ekonomik göstergeler büyük bir artış gösterdi. Bu beklenen bir durumdu. Otomobil durduğunda onu hareket ettirdiğinizde, ilk hızınız durduğunuz noktaya göre çok yüksek gelse de, bu hızı normal bir trafik akışı içerisinde sabit tutamazsınız. Ekonomi de böyle oluyor. Zaten belirli ekonomik göstergeleri sürekli aynı seviyede tutabilen ülkeler fark yaratıyor. 

Amerikan ekonomisinde ‘V’ tipi toparlanmayı iki dönemde görebildik: 

1920-1921 Büyük Buhran

1953 Resesyonu

Eylül ayından bu yana birçok ekonomik tartışmada ‘K’ harfi şeklinde toparlanma ‘V’ tipi toparlanma tartışmalarından daha popüler. Bunun bir nedeni günler geçtikçe toparlanmanın her sektörde aynı şiddet ve etkide görülmemesi iken, diğeri, gelen verilerden görüldüğü kadarıyla ilk başlarda gelen kuvvetli ekonomik verilerin devam etmeyeceği gerçeğidir. 

Peki, ‘K’ harfi ile anlatılmak istenen ne?

K harfi İngiliz alfabesindeki 11. harf. Orta noktasından çıkan iki çizgiden biri 45 derece yukarı doğru eğimli iken, diğeri 45 derece aşağıya eğimlidir. Bu yeni toparlanma şekline göre özetle anlatılmak istenen, bazı sektörlerin gerçekten de ‘V’ şeklinde toparlanma yaşarken, geri kalan diğerlerinin daha da kötüye gittiğidir. 

Genel ekonomi açısından, K'nin üst çizgisi finansal piyasalar olup, alt çizgisi reel ekonomi olarak kabul edilir ve ikisi birbirinden ayrılır. 

Pandemi döneminde, ekonominin geri kalanına kıyasla, mart sonundan eylül başına kadar ABD sermaye piyasalarına bakmak bile ‘K’ şeklinde toparlanmanın neyi anlattığını anlamak için yeterli olabilecektir aslında. 

ABD’de, sermaye piyasaları (Dow Jones, S&P, Nasdaq öncülüğünde) her seferinde yeni zirveleri test ederken, GSYH yıllıklandırılmış olarak rekor seviyelerde düştü, işsizlik tarihsel yüksek oranlara yükseldi.  Binlerce küçük ve orta boy işletme iflas noktasına geldi. Zaten var olan gelir eşitsizliği, düşük gelir grubu aleyhine daha da yükseldi.  

Sermaye piyasaları bazı sektörler bazında yükseliş gösterirken, ekonominin ve refahın yükselmediğinin, tam tersine yapısal bir bozukluğun açıkça ortaya çıktığını görmek açısından ‘K’ şeklinde toparlanma önemli bir bakış açısı ve bunun akabinde ekonomi politikaları değişikliğini de gerektiriyor. Üstelik ekonomik durgunluk devam ederse, daha yüksek vasıflı, daha yüksek ücretli işçilerin gelecekte işten çıkarmalara maruz kalmayacağının da garantisi yok. 

Ancak yine de, ‘K’ şeklindeki toparlanmayı sadece pandemi dönemine tahvil etmek haksızlık olur. Son kırk yılda ABD, ekonomik büyümenin, üretkenliğin ve yeniliğin faydalarının giderek azaldığı bir ülke haline geldi.

‘K’ şeklinde toparlanmaya sektörel olarak baktığımızda Amerikan Ticaret Odası pandemi sonrası ekonomik toparlanmayı gerçekleştirecek sektörleri teknoloji, perakende ve yazılım sektörü olarak öngörmüşken (K harfinin 45 derece açı yapan üst çizgisi), yardıma ihtiyacı olan sektörleri seyahat, eğlence, konaklama ve gıda sektörü olarak belirlemiş. 

Örneğin, teknoloji ve perakende sektörünün bazı alt sektörleri, pandemide günlük yaşamı yoğun şekilde destekledikleri için gelişmeye devam edecek. Yeni normale insanların uyum sağlama ve kendini geliştirme yetenekleri bu sektörlerin temel beslenme alanı olacak. Ancak pandemide ikinci, üçüncü dalgalar geldikçe ve bireysel güvenlik kaygıları devam ettiği sürece seyahat, eğlence ve konaklama gibi sektörler ve alt sektörler sürekli desteğe ihtiyaç duyarak yaşamaya devam edebilecek. Destekli sektörlerdeki çalışanları da zor günleri beklediğini söylemek kehanet olmayacaktır. 

Esasen yukarıda saydığım sektörler harici her türlü sektör ve veriyi ‘K’ tipi toparlanmanın 45 derecelik alt ucunda düşünebilirsiniz. 

Ekonomistler pandemi sonrası toparlanmayı ‘K’ şeklinde olacak diye öngörseler de, bence bu zaten var olan yapısal bozukluğun daha da belirgin olması anlamını taşıyor. Bundan sonra tüm sektörleri kapsayan topyekûn bir iyileşme öngörülmüyor demek ki. Gelir eşitsizliği gündemin en önemli konularından biri iken, bunun düzelme ihtimali de yok. Fakir daha fakir, zengin daha zengin olmaya devam edecek. O zaman bu yeni ‘K’ şeklinin bir toparlanma olduğunu söylemek de pek mümkün olmuyor. ‘K’ aşağıya 45 derece eğimli ucunun yukarıya döndürülmesi için yeni politikalar üretilmesi lazım. 

Aklıma birçok soru geliyor. 

K harfini, tüm çalışanları ve ekonominin tüm paydaşlarını daha kapsayıcı olan başka bir harfe dönüştürmenin bir yolu olabilecek mi? Bu dönüşümü sağlamak için alt kesimlere gelir desteğini mi artırmak ya da onların daha adil ve yüksek ücret almalarını mı sağlamak doğru? Küçük işletmeleri hayatta tutmak için yeni teşvik paketleri mi geliştirmek gerekiyor? Büyük işletmeler nakit yutucu oldukları zaman da onlara teşvik verip ayakta mı tutmak lazım yoksa sadece kredi ile yaşayan ‘Zombi’ şirketlerle vedalaşmak mı ekonomi açısından daha iyi olacak? 

Hepinize iyi bir hafta dilerim.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün