ABD seçiminden çıkardığım mesaj

Sami AJİ Köşe Yazısı
11 Kasım 2020 Çarşamba

Haftalardır bu seçimlerle yatıp bu seçimlerle kalkıyoruz.

İki aday hakkında özel hayatlarından tutun da meraklarına kadar bilmediğimiz, duymadığımız, görmediğimiz hiçbir şey kalmadı. ABD coğrafyasını da adeta ezberledik. Tüm eyaletlerin isimlerini, konumlarını hatta beşeri yapılarını hafızamıza nakşettik.

İlaveten her adayın başta Türkiye olmak üzere, Çin’den Kanada’ya, Güney Afrika’dan Grönland’a kadar ne şekilde yaklaşacaklarını tüm dünya televizyonlarının ekranlarında boy gösteren yüzlerce dış politika uzmanlarından dinledik.

İki adayın birbirlerine neler söylediklerini hem orijinalinden hem de Türkçe tercümesiyle izledik. (Maşallah, nezaket sınırlarını da aşmadılar!!!)    

Oylar sayılmaya başlayınca heyecanımız daha da arttı. Uykusuz kalma pahasına sayımları izledik. Gözlerimiz mavi, kırmızı, açık mavi ve pembe renklerden başka bir şey görmez oldu. Sanki seçim sonuçlarını değil, Bizans döneminde olduğu gibi, hipodromda yeşillerle maviler arasındaki araba yarışlarını izliyorduk.

Yazımı kaleme alırken (sözün gelişi tabii, aslında tuşluyorum), Joe Biden’ın (yani mavilerin) yarışı kazandığı ilan ediliyordu. Ama Donald Trump’ın (yani kırmızıların) hakeme itiraz edeceğinden de bahsediliyordu.

Sizler bu yazımı okuyunca belki durum tam netleşmiş olacaktır. (Melania’nın, İvanka’nın, damadın, çocukların durumunu düşünmeden edemiyorum. Hallerini hayal etmek dahi insanı gerçekten üzüyor.)

Samimiyetle söyleyeyim bütün bu süreçte kulunuzu hayrete düşüren husus adayların yaşları idi. Gerek Demokratlar gerekse Cumhuriyetçilerin hele bu ciddi dönemlerde genç bir başkanı aday gösterebilirlerdi.

Günümüz standartlarına göre, bırakın yaşlı sayılan 65 üstünü, 75 üstü bir kişiyi başkanlığa nasıl aday gösterirler? İlk dönemin sonunda 81 yaşında olacak bir kişinin, gizli veya açık sağlık sorunları, devleti zora sokmaz mı?

Acaba sağlıkla ilgili uzmanlar yanlış bir değerlendirme mi yapıyor? 65 yaş üstü kişilere, sokağa çıkmayın, kalabalıktan uzak durun, mesafeyi koruyun deyip duruyorlar. Herhalde bu tavsiyeler siyasetçiler için geçerli değil. Yaşlı grubuna giren senatör ve milletvekili adayları da “Amerika kazan onlar kepçe” bütün ülkeyi dolanıp durdu.

Siyaset herhalde insanların hem beyin hücrelerini hem de diğer vücut kaslarını geliştiriyor.

Şaka bir yana, Amerikan halkı niye 77’lik Joe Biden’e rekor bir oy verdi?

Biraz geriye gidelim… Ronald Reagan, 1981 yılında başkan seçildiği zaman 69 yaşında idi ve en yaşlı başkan unvanını taşıyordu. O dönemde, ABD’nin gerek içeride gerek dışarda durumu hiç parlak değildi… Genel kanaat artık daha sakin bir döneme başlayıp ABD içindeki problemleri çözmek şeklinde gelişiyordu. Başka bir deyimle frene basmak zamanı gelmişti.

Başta çok başarılı olduğu Kaliforniya valiliği ve ondan önceki yıllardaki sendika başkanlığı Reagan için çok iyi referanslardı. Amerikan halkı tereddüt etmeden onu iki dönem üst üste başkan seçti. Ronald Reagan 77 yaşındayken görevi devredince ABD, hem ekonomik hem de siyasî yönden katlanarak güçlenmişti.

Durum bugün de 1975-1980 yıllarının şartlarını adeta yansıtır gibidir. ABD bilhassa salgından büyük zararlara uğradı. Başta işsizlik olmak üzere zararın boyutları tam olarak bilinmediği gibi daha ne kadar devam edeceği, hangi seviyelere ulaşacağı belirsiz. Buna bir de çökmüş olan sağlık sistemini de eklersek devlet bütçesinin çok ağır yük altına gireceği açıkça görülmekte.

Dış politikada ise başta AB ve Çin ile olmak üzere, dünyanın muhtelif yöreleriyle süratle düzeltilmesi gereken ilişkiler söz konusu.

Özetle, Amerikan halkı bir taraftan daha az saldırgan politikaya dönmek ve tekrar frene basıp içe dönmenin zamanının geldiğini düşünmüştür.

Son söz olarak eskilerin kullandığı “Vox populi, vox dei” (Halkın sözü, Hakk’ın sözüdür) deyimine uyarak 14 Aralık 2020 tarihini bekleyelim.

***

Not: Yaşlı liderlerden bahsederken her zaman aklıma Venedik Dukası Enrico Dandolo geldi. 90 yaşında ve körken hâlâ Dukalığın başında idi. 1204 yılında (92 veya 93 yaşında ) 4. Haçlı seferinin başına geçerek İstanbul’u fethetmiş ve Latin Krallığının ilk yöneticisi olmuştu. Yaşlılık tarifinin yeniden yapılması gerekir galiba.    

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün