Trump başkanlığı devredecek mi?

Alber NASİ Köşe Yazısı
18 Kasım 2020 Çarşamba

ABD’de devlet başkanının yanı sıra Senato ve Temsilciler Meclisi üyelerinin bir kısmının belirlendiği seçimler geride kalırken, ABD resmi olarak başkanını seçemedi. Demokrat Aday Joe Biden seçilmesi için gereken 270 delege sayısını ziyadesiyle aşarken, Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı ve aynı zamanda mevcut Başkan Donald Trump seçimlere hile karıştığı iddiasıyla mahkemelere koşuyor. Seçimin kaderini belirleyecek bazı eyaletlerde oy farkının çok az olması ve yine konu eyaletlerde seçmenlerin büyük kısmının posta yoluyla oy kullanmış olması ister istemez kafalarda soru işaretleri yaratıyor.

Benzer durum pandeminin tüm dünyayı kasıp kavurmadığı, ekonomik kırılganlığın zirve yapmadığı bir zamanda oluşsaydı belki de ne ABD için ne de dünyanın geri kalanı için fazla bir önem arz etmeyebilirdi. 2000 yılında, George W. Bush’un seçildiği seçimlerde benzer bir durum yaşanmış, ancak Demokrat Aday Al Gore’un devletin sürekliliği için sakıncalı görmesi sebebiyle geri çekilerek -bu karar şaibeli de olsa- George W. Bush’un başkan seçilmesini sağlamıştı. O gün tartışmaya konu olan ise sadece Florida eyaletiydi.

Bugün ise başkanın kim olacağından çok Başkan Trump’ın seçimler sonrasına ertelediği ve tüm dünyanın beklediği parasal genişleme paketi hatta paketleri önem arz ediyor. Parasal genişlemenin gecikmesi çok sert hareketlerin gerçekleşmesine, tüm dünya piyasalarının geçen mart ayında yaşanana benzer sert düşüşler yaşamasına sebep olabilir. Özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının elinde artık faiz ‘silahı’ yok. Neredeyse tüm gelişmiş piyasalarda faiz oranları sıfırlanmış hatta negatifte dönüşmüş durumda. Daha da şaşırtıcı olanı ise, Almanya, İsviçre ve Japonya gibi gelişmiş ülke bonolarının getirisinin negatif olması. Yani daha da gecikecek parasal genişleme paketi, sistemin çökmesine sebep olabilir.

Diğer yandan Trump hiç de ‘topal ördek’ bir başkan gibi davranmıyor. Seçimler biter bitmez savunma bakanını değiştirdi. Kabinesinin en önemli üyelerinden biri olan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo aralarında Fransa, Türkiye, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın da olduğu birçok ülkeyi ziyarete hazırlanıyor. Seçimi kaybetmiş bir başkandan ziyade görevine devam edecekmiş gibi kararlar almaya devam ediyor Trump. 20 Ocak 2021’e kadar heyecanlı ve sıkıntılı günler bizleri bekler.

Seçimlerden hemen sonra koronavirüs aşısı haberleri çıkmaya başladı. Tabi özellikle prestijli isimlerden gelince aşı haberi, çok olumlu bir hava yaratıyor. Ancak detaylar iyice okunmadan servis edilen aşı haberleri genellikle hayal kırıklığı yaratıyor. Eksi yetmiş derecede tutulması gereken bir aşı gerçekten sağlıklı olarak insanların kullanımına sunulabilecek mi? Aşı yüzde 100 oranında başarılı olsa bile, bu tip bir önkoşul aşıların çok önemli bir kısmının heba olmasına sebep olur. Daha da kötüsü insanların etkisiz hatta ve hatta zararlı bir ilaç kullanmasına sebep olur.

COVID-19 aşıyla aşılamayacak. Aşıyla aşılsa bile illa ki mutlaka mutasyona uğrayacak ve bulunan aşıyı işlevsiz kılacak. İnsanlar paralize olmuş ve mantıklarını kaybetmiş gibi hava yoluyla bulaşan bir hastalığı kanda tedavi etmeye çalışıyorlar. Oysa hastalığın bu kadar hızlı yayılmasını engellemenin tek yolu aşı olsa da olmasa da havayı virüslerden arındırmaktır.      

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün