TOLEDOT - Tsadik oğlu Tsadik

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
18 Kasım 2020 Çarşamba

Toledot peraşasının girişinde Yitshak’ın Avraam’ın oğlu, Avraam’ın da Yitshak’ın babası olduğunun vurgulanması başta Raşi olmak üzere bilgeleri meşgul etmiştir. Raşi’nin açıklaması Yitshak’ın tamamen Avraam’ın fenotipi ile yaratıldığıdır.

Midraş Tanhuma siyahî bir kralın Rabi Akiva’ya sorduğu bir soruyu nakleder. Kral kendisinin ve eşinin siyahî olduğunu ancak kızlarının nasıl beyaz doğduğunu anlamadığını Rabi’ye sorar. Rabi Kral’a odada bulunan eşyaların rengini sorar. Kral ‘beyaz’ olduklarını söyleyince Rabi ekler. Sadece etrafındaki eşyaların değil düşüncelerin, niyetlerin, kutsallığın hamileler üzerinde etkili olduğunu söyler. Gemara, Bet Amikdaş zamanında yaşayan Yahudilerin çok güzel insanlar olduklarını aktarır. Bet Amikdaş’ın ışığının onları olumlu etkilediğinden dem vurur. Rabi Yohanan mikve’nin yanında oturarak oradan çıkan hanımların çocuklarının da güzel olmalarını sağlar. Aslında görüntü bir yana hamilelerin birçok şeyden etkilendikleri bilinir. Düşünceler, kutsallık, saflık hamileleri olumlu etkileyen etmenlerdir. 

Yine peraşamızın başında Yitshak ve Rivka’nın çocuk sahibi olmak için dua ettiklerini görürüz. Yitshak bir Tsadik’tir aynı şekilde Rivka da Tsadeket’tir. Ancak cevabın Yitshak’a verilmesi Rabileri yine soru sormaya yöneltir. Raşi cevabın Yitshak’a gelmesinin nedenini Yitshak’ın babası Avraam’a bağlar. Yitshak tsadik ben tsadiktir. Rivka tsadekettir ama babası Betuel aynı yolda değildir. Ailenin önemini gördüğümüz bu noktada İngiltere başbakanlarından Benjamin D’İsraeli ile ilgili bir öyküye yer verelim.

Parlamentoda bir konuşma yapan D’İsraeli günün birinde oradakilerden birinin ‘Yahudi’ şeklinde bir ‘suçlama’sına maruz kalır. D’İsraeli sert bir cevap vermekten çekinmez. “Senin ataların domuz otlatırken benim atalarım Bet Amikdaş’ta Kohen olarak görev alırlardı.” Bu nokta geçmişimizin ne kadar bilincinde olmamız gerektiğinin bir göstergesidir. Klasik bir şekilde “Benim büyükbabam hahamdı şunları okurdu” demek bize bir şey kazandırmaz. Bu durumun farkında olmak onun izinden gitmek ve öğretilerini bizden sonraki nesillere taşımak sorumluluğumuzdur.

Anne karnında bulunan bebeğin bir şeyler hissettiğini günümüzün bilim insanları sürekli olarak anlatır. Çocuklara anne karnında oldukları zamandan itibaren klasik müzik dinletmek ve bu müziğin çocukların sakin olmalarında yardımcı olduğu bilinir. Bebek aslında annesinin hangi ortamda olduğunu da bilir ve tepki verir. Peraşamızda Rivka’nın karnında bulunan Esav ve Yaakov’un farklı tepkiler verdiklerini ve Rivka’nın bunun nedenini peygamberler yolu ile öğrenmeye çalıştığını okumaktayız. Gemara bununla ilgili olarak bir alaha ve anlatıma yer verir.

Alahaya göre Kipur günü bir yemek kokusu alan hamile bir kadının kulağına günün Kipur olduğu fısıldanır. Eğer sakinleşirse oruca devam eder sakinleşmezse “pikuah nefeş” kuralı gereği o kokan yemek yedirilir.  Gemara’da anlatılan öyküde bir kadın bu kokuyu alır ve alaha gereği kulağına Kipur olduğu fısıldanır. Kadın rahatlar ve oruca devam eder. O bebek için Rabi Yeuda Anasi, Yirmiyau’nun birinci bölümünden bir cümle işaret eder: “Beterem etsorha babeten yedatiha – olmadan önce daha annenin karnındayken seni biliyordum-.” Bu bebek gelecekte Erets Yisrael’deki ‘Amoraim’ tabir edilen bilgelerin başı olan Rabi Yohanan’dan başkası değildir. Bebek anne karnındayken yerleri, konuşmaları, sesleri bilmekte ve buna ilişkin tepki de vermektedir. Onun için Rabiler hamile kadınların olduğu bir ortamda kavga etmenin iyi sonuçlar doğurmayacağı konusunda bizleri uyarırlar.

Avraam Avinu’nun iki behor oğlu olur. Bir tanesi Yişmael diğeri de Yitshak. Tanrı Avraam’ın neslinin Yitshak ile devam edeceğini doğrudan ona “ki beYitshak yikare leha zara” ifadesi ile anlatır. Yitshak’ın behor olan oğlu bu durumda Esav Avraam ile başlayan zinciri devam ettirecek kişidir. Ancak durum daha farklı bir şekilde gelişir. Avraam’ın vefat ettiği gün Yaakov mercimek pişirmektedir. Hayatın devam ettiğini anlatmak için dairesel gıdalar pişirme geleneği vardır. Çünkü bir yakınını kaybeden kişi için dünya sona ermiş gibidir. Bunun böyle olmadığını anlatmak için hayatın devamlı olduğunu simgeleyen yemekler pişirilir.

Bu günde eve gelen Esav Yaakov’dan bu yemeği ister. Yaakov da eline geçen fırsatı değerlendirir ve zinciri devam ettirecek kişi olma hakkını talep eder. Esav bu noktada ‘behor’ olma hakkının ne olduğunun bilincinde olmadığından bir tabak yemeğe bu hakkı satar. Bilinen bu hikâyede garip olan sonradan Esav’ın davranışıdır. Tora “Esav’un şu eylemleri yaptığını anlatır: “Vayohal – yedi, vayest – içti, vayakom – kalktı, vayelah – ve gitti.” Behor olmak gibi önemli bir hakkı kaybeden kişinin yıkılması, üzülmesi gerekirken bu hak Esav tarafından hor görülür.

Bilgeler ‘yetser ara’ esiri olarak yanlış yapan kişilerde iki tür uygulama olduğunu ifade ederler. Ya günahını kabul eder ve ondan kurtulma yollarını arar. Ya da yaptığının doğru olduğunu kabul eder ve hiç bir şey yokmuş gibi başkalarını suçlar. Esav’ın takındığı tavır ikinci olandır. Çünkü kaybettiği şeyin farkında değilmiş gibi davranmış, Yaakov berahatı aldığı zaman da Behorluk hakkını aldığını iddia etmiştir. Esav bu şekilde cismaniliğin kendi için ruhanilikten daha önemli olduğunu kanıtlamıştır. Yitshak Avinu Yaakov’a beraha vermeden önce kullandığı cümle ile aslında her ikisini de tanımlar. “Akol kol Yaakov veayadayim yede Esav – sesin Yaakov’un sesi ellerin Esav’ın elleri.”

Yetser ara genellikle hata yapan insanları ümitsizliğe sürükler. Hata yaptın bunun geri dönüşü yok ifadesi yetser ara tarafından çok sık kullanılan bir yöntemdir. Hâlbuki canlı olan balık icabında akıntıya karşı da yüzmeyi bilendir. Hata yapmamız çok doğaldır ancak hatanın üzerine giderek ondan uzaklaşmak için çaba göstermek yapmamız gereken davranıştır.

Günümüzde birçok genç birçok şekilde Tora’ya dönüş yapmakta ve kuralları öğrenerek ne mutlu ki tatbik etmeye başlamaktadır. Bu tatbikat sırasında gençlerin karşılaştığı en büyük sorun “kibud av vaem” dediğimiz anne baba saygısı konusudur. Anne baba saygısı oldukça hassastır. Annesinden nezaket kuralları içinde olmadan yemek isteyen kişi bu kuralı ihlal etmektedir. Tora anne babanın sözünün dinlenmesi gerektiğini ancak bir yanlışa sebebiyet verdiği durumda nezaketle karşı gelinebileceğini öğretir. “İş imo veaviv tirau veet şabetotay tişmoru ani Ad…” pasuğunda kişi anne ve babasından korkmalı ama Şabat gününü de korumalıdır. Yani anne babası onu yanlışa sevk ediyorsa buna karşı durabilmelidir. Çünkü anne ve babasının da o kuralı gözetme zorunluluğu vardır ve Tanrı emri verenin Kendisi olduğunu belirtmektedir.

Rabiler bazı kurallar konusunda sıkıntı yaşayanlara her gün ama her gün o konu ile ilgili alahaları öğrenme tavsiyesi verirler. Böylece hem nasıl davranacağını daha iyi bilecek hem de Tora öğrenmek suretiyle yanlış bir şeyden uzak kalmayı sağlayabilecektir.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün