Clubhouse geçtiğimiz senenin sonlarından itibaren popüler olmaya başlayan, sadece Apple Store’dan yüklenebilen, henüz Android telefonlarda çalışmayan bir sohbet uygulaması. Ünlü sanatçılardan, iş insanlarına, sevdiğim gazetecilerden, sevdiğim arkadaşlarıma, sevdiğim ve bayılmadığım influencerlara kadar herkes bir süredir orada. Uzun süre bu uygulamayı yüklememek için direndim. Sebebi ise Netflix, televizyon, Instagram, Twitter, YouTube uygulamaları arasında geçen pandemi 2. sezonuma (2. kışıma) bir sosyal medya mecrası daha eklememekti. Zaten ziyadesiyle zamanımızı alıyor. Kendi adıma konuşmam gerekirse, sokağa çıkma yasağıyla uyandığımız hafta sonları daha faydalı şeylerle vaktimi doldurma hevesinde olsam da, artık hepimizde olan bıkkınlıkla kendimi yine sosyal medya çemberimde buluyorum. Bu sebeptendir ki Clubhouse yüklememi olabildiğince erteledim, ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.
Geçtiğimiz pazartesi yakın bir arkadaşımın daveti üzerine sonunda Clubhouse’u yükledim ve üye oldum. Girer girmez profil resmimin yanına bir parti şapkası emojisi yapıştı. Neden böyle bir partici imajım var diye düşünürken, parti şapkasının yeni girenlere, yani yeni katılanlara konduğunu öğrendim. Hafta sonu Clubhouse’a birkaç kere girip, alıcı gözle inceleme fırsatım oldu. Kullanım alanları çok çeşitli. Çeşitli konu başlıkları oluyor; “Girişim hikayeleri, kripto paranın geleceği, ihracat konuşuyoruz, gece yarısı çorbacısı, nasıl marka olunur, pandemiden sonra bizi neler bekliyor, maç sonuçları” gibi onlarca değişik konu konuşan odalar var. Ayrıca ciddi konularda konuşmak istemeyen, sadece birileriyle tanışmak isteyenler için de odalar mevcut. Oda konuları gerçekten çok çeşitli; yabancı dillerinizi konuşmak, başlangıç seviyelerinde bile olsanız pratik yapmak için çeşitli odalar mevcut. Yeter ki cesaretinizi toplayıp konuşmacı olun. Tüm odaların tepe bölümünde moderatör ve konuşmacıları görebiliyorsunuz. Genelde her odada bir ünlü veya tanıdığınız birileri konuşmacı olarak yer alıyor. Ayrıca siz de konuşmacı olmak isterseniz elinizi kaldırabiliyor ve kabul edildiğinizde o konudaki fikirlerinizi rahatça anlatabiliyorsunuz.
***
Aslında Clubhouse önyargıları yıkmak için de güzel bir mecra. Sadece şarkıcı olarak veya soap opera kıvamında olan Türk dizilerinden tanıdığımız bir sanatçının aslında sizin gibi okuyan, araştıran biri olduğunu, mesleği haricinde de çeşitli konularda fikir sahibi olduğunu görebiliyorsunuz. Soğuk görünümlü ünlülerin aslında sıcak, gösterişli televizyon kişiliklerinin de aynı sizin gibi gece sokağa çıkma yasağında evde kalıp sizinle aynı odada saatlerce sohbet edebildiğini görüyorsunuz.
***
“Clubhouse bağımlılarından biri misiniz?” derseniz, beni henüz o kadar etkilemedi. Ancak durdukça çok hoşuma giden odalara rastladım. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyadaki odalara girmeniz mümkün. Hafta sonu tesadüfen keşfettiğim Amerikalı bir senaryo yazarları odasında bir saate yakın kaldım. Bu odalarda ünlü yazarlar, senaryo yazarları hatta seyrettiğimiz televizyon dizilerinin yazarları bile yer alabiliyor. Saat farkını uydurabilirseniz, gerçekten ilginç sohbetler olabiliyor. Pandemi kısa sürede geçeceğe benzemediği için, kendi adıma Clubhouse’a biraz daha şans verebilirim…