Geçen yazımda Birleşmiş Milletler’in yayınladığı dünya mutluluk raporundan bahsetmiştim. Bu hafta da Dünya Ekonomik Forumu’nun birkaç gün önce yayınladığı bir rapordan söz etmek istiyorum. Söz konusu rapor, dünya üzerinde ekonomik imkânlar, eğitim, sağlık ve politik liderlik anlamında kadın olarak yaşanabilecek en iyi ülkeleri sıralamakta. Tabi, burada anlaşılması gereken önemli nokta, kadın olarak yaşanabilecek en iyi ülkeler derken illa yaşam standartları en yüksek ülkeler değil söz konusu olan. Asıl konu, cinsiyet eşitliğinin en çok sağlandığı ülkeleri belirlemek.
Devam etmeden, dilerseniz, şöyle bir arkanıza yaslanıp, ilk 10’u tahmin etmeyi deneyin.
Sizce hangi ülkeler ilk 10’da?
Aynı soruyu, sizden önce sosyal medyada takipçilerime de sordum. Bazı Kuzey Avrupa ülkelerini takipçilerim doğru tahmin ederken, bazı ülkeler kimsenin, hiç birimizin aklına bile gelmedi. Hatta bir iki tanesi çok şaşırttı.
Kimler mi var ilk 10’da? Gelin bir göz atalım:
10. sırada İsviçre var. İsviçre parlamentosundaki kadın oranı yüzde 42 ve bakanların yüzde 43’ü kadın.
9. sırada İrlanda yer alıyor. İrlanda kızlarla erkekler arasındaki akademik farkı kapatmış ve son 50 yılın 21’inde hükümetin başında bir kadın görev almış.
8. sırayı ilk ona ilk defa giren ve bu yıl en büyük ilerlemeyi kaydeden ülkelerden biri olarak Litvanya kapmış. Bakanlar kurulu geçen yıl tamamen erkeklerden oluşurken, bu yıl yüzde 43’ü kadın.
7. sıraya bir Doğu Afrika ülkesi yerleşmiş. Ben oldukça şaşırdım. Doğrusu takipçilerimin hiç biri de bir Afrika ülkesini listesine eklemeyi düşünmedi, hele bu ülkeyi. Bu Afrika ülkesinde kadın parlamenterlerin sayısı erkek parlamenterlerin sayısından fazla. Ayrıca teknik ve profesyonel işlerin yüzde 40’ını kadınlar üstleniyor. Oysa daha yakın geçmişte büyük, çok büyük acılara, ağır bir soykırıma sahne olmuştu. Bu ülke, Ruanda. Sağlık hizmetlerine ve eğitime erişim anlamında nerdeyse kadınlar ve erkekler arasında hiç fark kalmamışsa da erişilen hizmetin yaygınlaşması ve gelişmesi için daha yapılacak çok işleri var.
6. sırada yine bir Afrika ülkesi var. Erkeklerin neredeyse iki katı kadın Namibya üniversitelerinde eğitim almakta (ki bu da başka bir dengesizliğe gebe, düşünmek gerek üstünde).
5. sırada İsveç var. Bakanlar kurulunun yüzde 57’si kadın olan İsveç çocuk bakımı konusunda en cinsiyet eşitliğine dayalı uygulamaları sunuyor.
4. sırayı Yeni Zelanda tutmuş. Eşit işe eşit maaş olarak tanımladığımız adil maaş sistemini kanunlarına yerleştirmiş olan Yeni Zelanda’nın son ilerici düzenlemesi de düşük yapan kadına maaşlı izin hakkı.
3. sırada şu anda bir kadın tarafından idare edilen ve yüzde 44 oranında kadın bakanın görev yaptığı Norveç yer almakta.
2. sıraya, mutluluk raporuna göre dünyanın en mutlu ülkesi olan Finlandiya yerleşmiş. Bakanlar kurulunun yarısının kadın olduğu Finlandiya’da teknik ve profesyonel işlerde de erkeklere göre daha çok kadın görev almakta. Üst düzey yöneticilerin yüzde 41,9’u ve yönetim kurulu üyeliklerinin yüzde 45,9’u kadın.
Birinci sırayı son 12 yıldır şaşmaz bir şekilde İzlanda tutuyor. Son 50 yılın 24’ünde bir kadın tarafından yönetilen İzlanda, 2018 yılında dünyada eşit maaş hakkını ilk kanunlaştıran ülke aynı zamanda. Bu arada küçük bir not, sıralamada yer almayan Bangladeş son 50 yıllık süreç içinde 27 yıl kadınlar tarafından yönetilmekte.
Raporun geneline bakarsak pandemi dönemi dünya genelinde cinsiyet eşitliği üzerinde yavaşlamalara ve hatta kadınlar adına gerilemelere neden olmuş.
Buna göre eşitsizliğin son bulma imkânı bir nesil geri atmış. Pandemi öncesinde 99,5 yılda bu açığın kapanacağı öngörülürken, şimdi 135,6 yıla ihtiyaç olduğu belirtilmekte.
Karşılaştırma yapmak adına, Birleşmiş Milletler’in 2020 dünya mutluluk raporunun sıralaması ise şöyle
1.Finlandiya, 2.İzlanda, 3.Danimarka, 4.İsviçre, 5.Hollanda, 6.İsveç, 7.Almanya, 8.Norveç, 9.Yeni Zelanda, 10.Avusturya. 104.Türkiye.
Peki, İsrail’in 35. sırada olduğu eşitlik raporunda Türkiye nerede diye soracak olursanız, 156 ülkeyi kapsayan bu raporda Türkiye geçen yıla göre üç sıra geri giderek ancak 133. sırada yerini bulmuş. Firmaların sadece yüzde 3,9’u üst düzey kadın yöneticiler tarafından yönetilmekte. Şirket yönetim kurullarının da ancak yüzde 18,1’i kadın.
Düşünmek gerek, derin derin düşünmek gerek. Ülkemizi sıralamada daha yukarılara çıkarabilmek için politik, ekonomik ve akademik çevrelerin el ele verip neler yapılması gerektiğini belirlemesi ve eyleme geçmesi gerek. Kavga ederek değil, sıralamalarda öne çıkan ülkelerin yaptıklarına bakıp feyz alarak. Bir toplum olarak olduğu kadar, bireyler olarak da. Dönüp kendimize bakmak, kurduğumuz işyerlerimizde neler olduğunu incelemek ve biz kendi halimize bile neleri nasıl daha farklı yapabiliriz diye düşünmek gerek. Düşünmek, bakmak, çözmek ve eyleme geçmek gerek.
Kaynakça: Dünya Ekonomik Forumu websitesi. Ülkemizin detaylı puan tablosuna ekli listeden ulaşabilirsiniz. https://www.weforum.org/reports/global-gender-gap-report-2021/in-full/economy-profiles