“İnsanlara günlük tek düze yaşamalarında öyle bir kıvılcım vermek lazım ki, aile zamanına döndüklerinde konuşacak bir şeyleri olsun” Jamie Gülcan
Uzunca bir süredir merak ediyordum. Yasaklarla, eve kapanışlarla geçen günlerimizde geniş ailelerimizi ve sevdiklerimizi daha az gördükçe ya da giderek üstümüze üstümüze gelen duvarlar arasında küçük ailemizle sıkışmış hissettikçe; daha fazla ekran karşısında, daha az fiziksel iletişimde; kimimiz için bunaltıcı, kimimizin kendine yolculuğuna alan açıcı bu dönemlerde sohbetlerimiz de iyice kısırlaşmış, konularımız da kadükleşmiş miydi? Yapıcı ve geliştirici bir şeyler konuşuyor muyduk? Yoksa hep aynı konularda geviş getire getire yüzeyselleşmiş miydi söylemlerimiz, insan ilişkilerimiz?
Sadece konuşuyor muyduk evlerimizde her birimiz ayrı bir odada ekranda geçirdiğimiz hayatlarımızda birbirimizle? Belki de dinlemeye hiç zaman ayırmadan? Ya da parklarda bir kahve molası süresince bir araya gelebildiğimizde dinleyebiliyor muyduk arkadaşımızı, dostumuzu? Hele de bir yabancı ile, tanımadığımız birileri ile ne kadar göz göze gelebiliyorduk? Derinleşebiliyor muyduk yeterince? Derin sevgi bağları kurabiliyor muyduk ekrandan?
Merak ediyordum neleri konuşuyoruz diye. Sordum ben de sosyal medyadan takipçilerime. Bir bilimsel araştırma olmasa da bu, gördüğüm, gelen cevapların odağında hep pandemi olduğuydu. Pandeminin getirdiği ya da katladığı sorunlar, işsizlikler, eğitim sorunları, aşı ya da aşısızlık, özlemlerimiz, pandemi sonrasına ertelenen hayallerimiz... Kendimize dönüp bakışlarımız bir de, buna artık daha çok zamanımız ya da alanımız olduğunu düşünüyor oluşumuz... Cevapların arasında yer almasa da illa ki kayıplarımız... “Pandeminin öncesinde ne konuşuyorduysak” o diyen tek bir takipçim çıktı.
Konuşuyorduk konuşmasına da, muhabbet edebiliyor muyduk? Derin derin, canla candan sohbetler yapabiliyor muyduk? Eskiler bilirler, muhabbette can vardır, sevgi vardır, sevgili olma hali daha doğrusu birlikte sevgide olma hali vardır. Meğerse bir çoklarımız için eskiye mazi derlermiş: muhabbet hali unutulmuş nicedir.
Hatta aslında pandeminden önce unutmuşuz bizler muhabbet halini. “Pandemi öncesinde, samimi arkadaşlarımızla evlerde buluştuğumuzda genelde televizyon karşısında oturuyor altı dolu hiç bir konunun konuşulmadığı boş eğlencelerle geçiriyorduk zamanı” diyerek herkesin aynı ortamda ayrı yaşadığı bireysellik halinden rahatsızlık duyduğu için muhabbeti yaşamımıza yeniden taşımaya odaklanmış birini tanıştırmak istiyorum bugün sizlere. Belki Alef’in Zoom toplantısında izlemişsinizdir kendisini. Jamie’den bahsediyorum. Jamie Gülcan’dan. Ben de daha önce nasıl kaçırmışım seni tanımayı diye hayıflana hayıflana dinledim Jamie’yi önce Alef’in Zoom toplantısında. Derken bir parkta bir araya gelip sohbet ettik karşılıklı. Yaşama yaklaşımını dinledim. Çözüm odaklı yaratıcılığına hayran kaldım. Vericiliğine, bir karşılık beklemeden vericiliğine, karşılığının belki de artık insanların göz göze bakabildikleri ve o gözlerde yabancılamayı değil de dostluğu, muhabbeti görmenin mutluluğu olduğunu dile getirmesine hayran kaldım.
Birbirini tanımayan hatta kendisinin bile tanımadığı insanları (pandemi öncesi) aynı masa etrafında bir araya getirişine, kolaylaştırıcı sorularla muhabbete alan açışına hayran kaldım. Bir masa etrafında önyargısız buluşup önyargıyı, başarıyı, dedikodu yapmadan dedikoduyu, ya da insanların konuşmak istemedikleri her konuyu rahatlıkla konuştukları, konuşurken telefonlarına göz ucuyla bile bakma ihtiyacı hissetmedikleri, düşüncelerinde başka alanlara gitmedikleri dolayısıyla birbirlerini dikkatlice dinledikleri ortamlar yaratmış. Sosyal medya dediğimiz ekran medyasından beslenemeyen Jamie’nin büyük bir aile yaratarak toplumu dönüştürme yönünde attığı etkinlikler programı pandemi sürecinde biraz duraklamış. Ancak muhabbeti evlerinize, dostlarınızla hatta işyerlerinizde ekip arkadaşlarınızla aranıza taşıyabilmek adına, açtığı YouTube kanalına yüklediği canlı, gerçek, samimi muhabbet toplantı masalarının kayıtlarını izlemek bu sıkışmışlık anlarında iyi bir fikir olabilir. Kim bilir belki önümüzdeki günlerde, havalar biraz ısındığında siz de bir parkta bir muhabbet etkinliğine katılabilir ya da kendi muhabbet etkinliğinizi yaratabilirsiniz. Ne dersiniz? Muhabbeti kendi yaşamlarınıza geri taşımaya var mısınız?
Meraklısına not:
Dilerseniz muhabbet kayıtlarına ekli linkten ulaşabilirsiniz. https://www.youtube.com/channel/UCufBg48b6pr4o_mtl2Of6xw