20 koca yıl…
Dile kolay… Evliliklerin, kira sözleşmelerinin, askerî operasyonların bu kadar uzun sürmediği bir dünyada yirmi yıl hakikaten bir ömür demek…
Joe Biden’dan önceki başkan, patavatsızlığıyla gurur duyan, arsızlığını ‘dürüstlük’ ile karıştıran New Yorklu Donald Trump’ın Afganistan’da Taliban ile imzaladığı anlaşma şimdi başa belâ… 1 Mayıs 2021’de bütün askerî gücünü bölgeden çekmiş olacağına dair imzaladığı anlaşma ile Trump yalnız kendini ve ülkesini değil, birçok ülkeyi ve işbirlikçiyi de tehlikeye atmış oldu.
Afganlı yöneticilerin Reuters’a yaptığı açıklamaya göre, bu süre zarfında Taliban, batılı askerî güçleri başka İslamcı gruplara karşı koruyordu ancak bu Taliban’ın Afgan ordusu ve sivillerine yönelik saldırılarını durdurmadı.
İktidara gelen Biden, 11 Eylül’e kadar yavaş yavaş çekileceklerini açıkladı…
Taliban’ın sözcüsü ise bu prensip ihlâlinin yâni Trump’ın 1 Mayıs sözü yerine Biden’ın 11 Eylül tarihini vermesinin bedelini olacağının altını çizdi. Vahşet için sebep arayan bir grupla masaya oturmuş ve anlaşmış Trump’a sormak çok isterim; “Nelerine güvendiniz?”
Taliban 1 Mayıs’ı temel alan ‘prensip sahibi’ duruşuyla işgalci güçlere meydan okumakla kalmadı… İntikam sözünü de verdi…
Amerika lojistik bir krizde. Afganistan’dan neler bırakılacak ve neler tekrar Amerika’ya yollanacak yalnız onun hesabında değil…
Bir yandan Biden doğru zamanın 11 Eylül olduğunu vurgularken, Taliban geç kalındığını ve Amerika’nın 1 Mayıs’ta çıkmış olması gerektiğini belirtirken, Afganlı yöneticiler ve halk bu çekilmenin çok erken ve tehlikeli olduğunu söylüyor…
Bu kararın şaşırtıcı olduğunu söylemek mümkün mü?
Değil!
2009-2011 yılları arasında Başkan Yardımcısı iken Biden’ın tutumunun Afganistan’da bir ulus inşa etmenin ne kadar büyük bir vakit kaybı olduğunu belirttiğini hatırlamamız yeter…
Hatırlamak şaşkınlığımızı önler…
Eski Savunma Bakanı Robert Gates’in, Biden’ın neredeyse her dış politika ve savunma içerikli konuda son 40 yıldır yanlış yol izlediğini söylemesi elbet tüm dünyayı gergin bir atmosfere sürüklüyor…
Bir yandan da Taliban gibi kendi insanına yıllarca eziyet etmiş bir vahşi ve iptidai bir grubun lafına itibar ederek anlaşma imzalamış ve güvenini beyan etmiş bir önceki Başkan Trump çok mu büyük bir başarı elde etti?
Emin değilim açıkçası…
İnsan hakları aktivistleri çekilmenin bedelinin yerel insanlara ve uluslararası ölçekli bir faciaya sebep olacağını haykırıyor olması duruma bir kez daha bakmamıza sebep oluyor…
Askerî güç yerine drone kullanımına ağırlık vermek isteyen Amerika, Bin Laden’i de öyle yakaladı… Drone ile takibin karşı tarafı hareketsiz bırakma ve köşeye sıkıştırma gücü daha büyük bir ihtimal…
Her ne olursa olsun batılı istihbaratın verdiği raporlar olumlu değil…
Taliban’ın çekilme sonrası uluslararası saldırılarını yineleyeceğini ve pekiştireceğini beyan eden sözcülerine sessiz kalan koca bir Amerika ve NATO ordusu var…
İstedikleri kadar kadınlara, çocuklara ve yerellere sahip çıkacağını söyleyen bir Amerika olsun insanlar gerçeklerin çok farkında…
Bu gerçekler bölgede 20 yıla aşkın bir süredir yabancılara tercümanlık yapan ya da bilgi getiren yerelleri ve ailelerini tehlikeye atan bir süreç…
Amerika 89 bin Afganlıyı ülkesine getirmişken, Almanya Savunma Bakanı Afganlı çalışma arkadaşlarını koruma sözü vermişken, İngiltere’nin yıllarca tercümanlığını ve istihbaratını sağlamış binlerce kişi Afganistan’da kaderine terk ediliyor…
Savaşta ve aşkta her şey mubahtır derler…
Mubahı bilmem ama düzgün olmak, sözünü tutmak ve yanlışın karşısında olmak daima tabii olandır…
Şüphesiz Afganistan’daki değişim Amerika’yı başka ortaklık arayışlarına sokacak… Evet, belki Amerika on binlerce Afganlı askeri eğitti…
Fakat şartlar ve gerçekler başka…
Başka ittifaklara mecbur bir düzen var…
Umman istikrarlı ve batı eğilimli iktidarı ile İngiliz güçlerine uzun süredir askerî güç ve lojistik desteğinde bulunuyor…
Bahreyn İngilizlerin küçük ve Amerikalıların büyük deniz üslerine sahip…
Pakistan ise Biden’ın her zaman önemsediği bir ülke olmasına rağmen Usama Bin Ladin’in yakalanmasında Obama’nın Pakistanlı yetkilileri haberdar etmemeyi tercih etmesi önemli bir göstergeye delâlet…
Kimin güvenilir bir müttefik olduğu tartışılır.
Ancak bir gerçek çok açık; El Kaide ve IŞİD’i kontrol etmek artık eskisi kadar kolay olmayacak…
Taliban’ın sözleri, yeminleri ve tutumu hakikati değiştirmez…
İddialı, havalı ve boş beyanlarda bulunan ‘katil’ Taliban’a mı yoksa görünene mi inanmalı? Artık buna da kafası çalışanlar ve okuyanlar karar versin…
İnsanları etkilemektense dürüst olmayı yeğlerim…
Amerika, dünyanın dengesini bozacak erken bir hamle yaptı…
Hepimize geçmiş olsun!
