Tora’nın en uzun peraşası hakkında öğrendiklerimizi yazarken peraşanın kısa ama çok önemli bir bölümünü esas almak istedik. ‘Birkat Kohanim’ adı ile bilinen bu bölüm Tefila’da önemli bir ritüelin gerçekleşmesini sağlar. Tanrı Kohenlerin Bene Yisrael’i bu kutsamayla mübarek kılmalarını istemiştir. Peraşamız “Ko tevarehu / Böyle kutsayacaksınız” derken berahanın nasıl verileceği konusuna açıklık getirmiştir. Kabala’nın önemli kitaplarından biri olan Sefer Ayetsira’nın verdiği bilgiye göre bu beraha var olan bütün kutsamaları barındırmaktadır. Gemara, bu kutsamanın Bet Amikdaş’ta ‘Şem Ameforaş’ dediğimiz Tanrı’nın ‘söylenmeyen’ ismi ile gerçekleştirildiğini öğretir. Bu isim Kohen Gadol tarafından Kipur gününde kullanılan isimdir. Günümüzde sinagoglarımızda gerçekleşen Birkat Kohanim bu isimle gerçekleşmez. Gemara, kişilerin Kohen beraha verirken parmaklarına bakmanın doğru olmadığını çünkü Tanrı’nın varlığı olan Şehina’nın gözlere zarar verebileceğini öğretir. ‘Roş’ günümüzde Bet Amikdaş’taki gibi bir etkisi olmamasına rağmen hala Şehina’nın Kohenlerin parmaklarında olduğunu ve bakılmaması gerektiğini öğretir. Bu yüzden Birkat Kohanim yapan Kohenler kendilerini ve ellerini gizlerler. Bizler de bu kutsama süresince onlara bakmayız.
Bu kutsamanın kullanıldığı çok fazla yer vardır. Sözgelimi her sabah ‘Berahot’ dediğimiz bölüm ‘Birkat ATora’ dediğimiz beraha ile noktalanır. Bundan hemen sonra Tora’dan bir parça okumak gerekir ki bu Birkat Kohanim bölümüdür.
Ebeveynler çocuklarını, öğretmenler öğrencilerini kutsamak istediklerinde bu beraha bir kez daha gündeme gelir. Hatta bazı geleneklerde gelin ve damat bu kutsama ile bereketlendirilir. Oldukça gündemde olan bu kutsama ile ilgili olarak Gemara Masehet Berahot 20’de Tanrı ile melekler arasında bir tartışmanın anlatıldığı bir öğreti vardır ve anlamak gerçekten kolay değildir.
Tora’daki emirlerden biri Tanrı’nın ‘yisa panim’, kişi kayırmama konusunda kesin emri olduğunu biliyoruz. Güncel deyimle ne olursa olsun mührü ‘emet’, yani gerçek olan Tanrı asla kişileri kayırmaz ve özel muamele yapmaz. Gemara bu noktada meleklerin bir itirazına yer verir. Eğer Tanrı ‘yisa panim’ yapmıyorsa neden “yisa Ad… panav eleha” cümlesi Birkat Kohanim’de yer alır. Yani Tanrı Bene Yisrael’e iltimas mı yapmaktadır?
Bunun cevabının ne olduğunu elbet biliyoruz ama Tanrı burada Bene Yisrael’i yüceltecek bir öğreti paylaşır. Devarim kitabında “veahalta vesavata uverahta – yiyeceksin, doyacaksın ve kutsayacaksın” emri vardır. Ancak Bene Yisrael ‘kazayit’ dediğimiz ölçüyü yemelerine rağmen beraha söylemektedirler. ‘Kazayit’ ile doğmak mümkün değildir. İşte Tanrı doymasalar da beraha söyleyen Bene Yisrael’i onurlandırmak için onlara “Yisa Ad… panav eleha” şeklinde kutsama vermektedir. Tanrı bu konudaki çabamızı da övmektedir. Biz bir şeyin bilincine varmış şekilde Tanrı’nın yolunda ilerlemekteyiz. Tanrı belki her zaman bize istediğimizi vermemektedir ama bizlere gerekli olan her şeyi sağlamaktadır. Bu gerçek de Tanrı’ya yakınlaşmamız için oldukça yeterlidir.