Bayramda Dolar/TL bir anda uzmanların 8.48 olarak tarif ettiği tehlikeli bölgede dolaşmaya başladı. Youtube'da paylaştığım videolarda bu seviyenin oldukça tehlikeli olduğunu tekrar ettim. Neyseki hacimsiz yükselişe bir müdahale geldi.
Gelişen ülke paralarının performansına baktığımızda, ABD'de beklenenden daha yüksek çıkan enflasyonun etkisiyle değer kaybettiklerini görülüyor. Ancak TL yine uzak ara en çok değer kaybeden para oldu. Rus Rublesi de arkasından seyretti. Ancak dediğim gibi hacimsizliğin de yardımıyla yükselişin hızı durduruldu. Peki, bundan sonra ne olacak?
Bence piyasalar kan kokusunu aldı. Yani 22 Ekim 2020'deki Merkez Bankası kararı sonucunda tecrübe ettiğimiz seviyeleri tekrar test edip yola devam etme ihtimalimiz yükseldi. Birçok uluslararası kuruluş yıl sonu Dolar/TL kurunu 9.00 seviyesinde öngörüyor. Demek ki bu seviye artık "doğal" olarak tarifleniyor. Daha önceki raporlarımda belirttiğim gibi bu şartlar altında faizlerin düşmesi mümkün değil.
"Pas Geçmek Artık Çözüm Değil..."
Sebeplerini bir kere daha hatırlatalım:
- Dünyada emtia fiyatları yükselmeye devam ediyor
- Dolar/TL yükselmeye devam ediyor
- Dolaylı Vergilerden taviz vermeme devam ediyor
- Gümrük Vergilerinden taviz vermeme devam ediyor
- Gıda ve Giyim Fiyatları yükselmeye devam ediyor
- ÜFE yüksek seyretmeye devam ediyor
Hal böyleyken enflasyonun düşmesi kısa vadede zor, dolayısıyla faizlerin de düşmesi imkan dahilinde gözükmüyor. Merkez Bankası'nın faizleri düşürmek için yapacağı bir hamle, bu şartlar altında TL'nin değer kaybını hızlandıracak bir adım olur.
Özetle, şartlar giderek ağırlaşırken Merkez Bankası'nın haziran ayında tekrar "pas geçmesi", mayıs ayındaki gibi sakin karşılanmayacaktır.