Vahşete boyun eğmeyen bir partizan: Jack Kakis

Selin SÜAR Köşe Yazısı
5 Mayıs 2021 Çarşamba

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü geride bıraktığımız hafta içerisinde haksızlıklarla mücadelede pek bilinmeyen, ancak dünyadaki Yahudi partizanların biyografilerini ve yaşam derslerini tüm dünyadaki öğrencilere ve eğitimcilere ulaştırmaya odaklanan dünyadaki tek kuruluş olan Yahudi Partizan Eğitim Vakfında ismi öne çıkan biri Jack Kakis. Selanik Yahudilerinden olan ve II. Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı, Yunan partizanlarla birlikte savaşan Kakis’in hayatına bakmadan önce Selanik ve oradaki Yahudilerin tarihine kısaca bakmak gerek.

Osmanlı İmparatorluğunun gözde şehirlerinden olan Selanik, Yahudiler tarafından ‘Balkanların Yeruşalayim’i olarak adlandırılır. 1492’de İspanya’dan gönderilen Sefaradlar, o dönemde Osmanlıların elinde olan Selanik’e yerleştirilmiş ve sonuç olarak, Yunanistan’ın en büyük Yahudi nüfusu, Makedonya Bölgesinin kalbi olarak kabul edilen Selanik’te yaşamaya başlamıştı. II. Dünya Savaşı’nda şehri işgal eden Nazilerin ilk işi kuşkusuz toplama kamplarına gönderilecek Yahudilerin belirlenmesi olur. O zamanlar 60 bin Yahudi şehirde yaşarken, bir anda nüfus dört haneli sayılardan, iki haneli sayılara iner. Toplanan Yahudilerin büyük bir bölümü, 45 bin kişi, doğrudan Auschwitz’e, diğer kısmı ise Bergen’e gönderilir. Yahudilerden elde edilen ganimetler ise, toplanıp 3. Reich ekonomisine kazandırılmak üzere Almanya’ya gönderilir. Yahudilerin transferleri esnasında kaçabilenler İtalya yolu ile ‘vaat edilmiş’ topraklara, diğerleri ise dağlara kaçarak partizanlara katılır.

1920’de Selanik’te doğan ve 2006’da Amerika Birleşik Devletleri’nde hayata gözlerini yuman Kakis’in ismi, David Broudo, Sara Fortis ve Leon Sanders gibi Yunanistan’da direnişe destek veren diğer Yahudilerle birlikte anılmaktadır. Nazilere karşı ilk büyük çaplı direnişi örgütleyen siyasi bir hareket olarak ortaya çıkan ve 1944 yılına gelindiğinde 1,8 milyon üyeye sahip olan Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne (EAM) katılan Kakis’i bu anılan isimlerden farklı kılan en önemli özelliği ise Alman trenlerinin, Erwin Rommel’a Yunanistan üzerinden sağlanan ikmal hattının, önünü kesen sabotaj ve benzeri gayri nizami savaş taktiklerini bizzat uygulayan ve yöneten kişi olmasıdır.

Kakis, Yunanca ile birlikte Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Almanca ve İtalyancayı akıcı bir şekilde konuşabilmekte ve anlamaktaydı. Savaş sonrası Yunan ordusunda kalan Kakis, buradaki hizmetini bitirdikten sonra, yarım kalan eğitimini ziraat üzerine tamamlar. Yunanistan İç Savaşı sırasında yeniden silahaltına alınır ve sonrasında yüzbaşı rütbesi ile ordudan ayrılır. Yunan Genelkurmayı tarafından her türlü takdir beratı ile ödüllendirilen Kakis’in hayatında bundan sonraki açacağı sayfa ise bir başka mücadeleyi, Amerika’da verdiği yaşam mücadelesini içerir. Bu ülkeye geldiğinde tek kelime İngilizce bilmeyen Kakis, yine zekâsı, azmi ve tuttuğunu koparan kişiliği ile İngilizceyi öğrenerek Connecticut Üniversitesinde bahçe bitkileri üzerine yüksek lisansını tamamlar. Bitirme tezini sarımsak üzerine hazırlayan Kakis, bu alanda ilerleyerek bir süre sonra tarımsal açıdan dünyada geri kalmış bölgelere tarımsal üretimin kurulması ve ilerletilmesi üzerine yardımcı olur. Özellikle Güney Amerika ülkelerinde bu alanda ün sahibi olan Kakis, Başkan George H.W. Bush tarafından 1990 yılında ödüllendirilir ve 2006 yılında, 86 yaşında hayata gözlerini yumar.

Sayısız insanı ölüme gönderen vahşete gözlerini kapatmayan ve isimleri bile bilinmeyen nice direnişçi arasında belki de Jack Kakis’in hayatı, mücadelenin, azmin, savaştan sonra bile yarım bırakılan eğitim-öğretim hayatının devam ettirilmesi ve ne olursa olsun onurlu ve saygın bir biçimde hayatta kalmanın bir sembolü olarak karşımıza çıkmaktadır.

Not: II. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’ın içine düştüğü durumu okumak için Metin Delevi’nin 30 Eylül 2015 tarihli yazısına da bakmanızı öneririm. ‘2. Dünya Savaşı’nda Yunanistan / https://www.salom.com.tr/arsiv/haber-96553-haber.html’

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün