1945 yılının 27 Ocak günü Auschwitz – Birkenau Ölüm Kampının demir parmaklıklarını aşan Sovyet askerleri, savaş esnasında tanık oldukları onca korkunç olayın ötesinde bir vahşetle karşılaşır. Aceleyle boşaltılmış kamptan, imha edilmiş krematoryumlardan, gaz odalarından, ağır kokuların hakim olduğu barakalardan arta kalanlar, yaşanan olağanüstü kıyımı gözler önüne sermekteydi. Kışın derin soğuğunda ölüm yürüyüşüne çıkartılan mahkûmlardan, kampta, ileri derecede hasta, yedi bin kadar kişi karşılar Kızıl Ordu’yu…
Rusların efsanevi T34 tankında görev yapmakta olan David Dushman bu askerlerden biriydi. Savaşın başlamasıyla, gönüllü olarak katıldığı Sovyet ordusu ile önce Stalingrad’da, sonra da Kursk’ta Almanlara karşı savaşmış, sonunda kendisini bir buçuk milyon insanın hayattan kopartıldığı bu ölüm fabrikasının önünde bulmuştu.
Askerlerin, Auschwitz’de yaşananların anlamını kavramaları pek kolay olmamıştı. 2015 yılında verdiği bir mülakatta şöyle diyecekti: “Her tarafta iskeletler vardı. Rastladığımız neredeyse cansız insanlar, ölülerin arasında yerlere yığılmış, bizlere bakıyorlardı. Onlara su ve konservelerimizden verip, hemen faşist avına çıktık…” Gördükleri, Rus askerlerini dehşete düşürmüştü. Ancak kamptaki katliamın neye hizmet ettiğini anlamaları çok zaman alacaktı… Durum David Dushman için de farklı değildi.
Dushman, 1923 yılında - Paris Barış görüşmeleri sonrasında, Milletler Cemiyeti tarafından özel statü ile oluşturulmuş ve etnik Almanların çoğunlukta olduğu - Serbest Danzig Kentinde dünyaya gelir. Ailesi ile ilk önce Minsk’e, sonra da Moskova’ya göç ederler. Annesi bir çocuk hekimi, babası askeri bir doktordur. 1938 yılında, Stalin’in ‘Büyük Temizlik’ hareketi ile gulaglara sürülür ve bundan on yıl sonra burada ölür. Toplamda üç kez yaralanan, kırktan fazla madalya ve onur belgesine sahip oğlunun Sovyet ordusundaki başarıları kendisini bu yazgıdan kurtarmaz...
Savaştan sonra Dushman profesyonel eskrimci olur. 1952 ile 1988 yılları arasında Sovyet Kadın Eskrim Milli takımını çalıştırır. Bu takımın antrenörü olarak 1974 yılında Münih’te düzenlenen olimpiyat oyunlarına katılır.
Olimpiyat köyünde takımının kaldığı lojman İsrail kafilesinin bölümü ile karşı karşıyadır. Filistinli teröristlerin, oyunları acıya gömen saldırılarına yakından tanık olur. Uzun süredir farkında olduğu Yahudi kimliği ile ve Auschwitz’de yaşananları ilk görenlerden biri olarak, İsrailli sporcuların öldürülmeleri, kendisini derinden sarsar.
Sonraları Alman Olimpiyat Komitesi Başkanlığı yapacak, eskrimci Thomas Bach, 1970’lerde Dushman ile karşılaşmasını ve sohbetlerini şöyle aktarır: “İkinci Dünya Savaşı ve bir Yahudi olarak Auschwitz’deki korkunç deneyimlerine rağmen kendisi ile güzel bir dostluk kurmuştuk. Ondaki derin insanlık sevgisini hiçbir zaman unutmayacağım…”
Dushman, geçtiğimiz hafta, 4 Haziran Cumartesi, 94 yaşında, Münih’te tedavi görmekte olduğu hastanede öldü. Auschwitz’in kurtuluşu için savaşan ve hayatta kalan 69 tanığın sonuncusuydu.
Almanya Merkezi Yahudi Konseyi eski Başkanlarından Charlotte Knobloch yaptığı açıklamada, “Tarihe tanıklık etmiş insanların kaybı acıdır, ancak David Dushman ile vedalaşmak özellikle zor...” dedi ve ekledi “Dushman, Nasyonal Sosyalist kıyım makinesinin çökertilmesi sırasında en ön saflarda yer almış bir kahramandı.”