Geçtiğimiz yıl pandemiden dolayı bu yaza ertelenen EURO 2020 daha başlamadan ilk siyasi krizini yaşadı. Turnuvaya katılacak Ukrayna Milli Takımı formasında Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım'ı da Ukrayna'nın parçası gösteren bir haritaya yer verdi. Ayrıca Ukrayna'da, 2014'te Rusya yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in devrilmesiyle sonuçlanan gösterilerde kullanılan "Zafer Ukrayna'ya!" sloganı da formanın yakasının arka kısmında yazıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, duruma tepki göstererek formanın, "Rusya'ya ait Kırım'ı Ukrayna toprağıymış gibi göstererek bir illüzyon yarattığını" söyledi. Zaharova, formadaki sloganın da milliyetçi olduğunu ve "Nazilerin savaş naralarına" benzediğini belirtti. Rus milletvekili Dimitri Sivişçev ise formanın "tamamen uygunsuz" olduğunu dile getirdi, UEFA'dan harekete geçmesini istedi. UEFA ise formanın normlara uygun olduğunu ve bu konuda herhangi bir tasarruflarının bulunamayacağını söyledi.
Futbol aslında birçok defa siyasi sorunlarının ifadesinde bir mecra olarak kullanıldı ve kullanılıyor. 2018 yılında da benzer bir olay futbol dünyasını epey bir meşgul etmişti. Dünya Kupası grup maçında Sırbistan'ı 2-1 mağlup eden İsviçre'de gollere imza atan Arnavut kökenli oyuncuların sevinci yine benzer bir siyasi krize yol açmıştı. İsviçre futbol milli takımı futbolcuları Granit Xhaka ve Xherdan Shaqiri gollerinden sonra Arnavutluk ulusal bayrağındaki çift başlı kartal işaretini yaparak Sırbistan'ın tepkisini çekmişlerdi. Maç sonrası Sırbistan Futbol Federasyonu, oyuncuları FIFA’ya şikâyet etmişti. Şikâyeti inceleyen FIFA, Arnavut asıllı oyuncuların yaptığı gol sevincinin ‘siyasi içerikte’ olduğu ifade etmiş ve bu nedenle disiplin soruşturması başlatıldığını belirtmişti. FIFA Disiplin Komitesi ise nihayetinde İsviçre milli futbolcuları Granit Xhaka ve Xherdan Shaqiri’ye 10’ar bin İsviçre frangı ceza vermişti.
1982 yılındaki İspanya Dünya Kupası da daha önce eşi benzeri görülmemiş bir olaya sahne olmuştu. Bu turnuva Kuveyt’in katıldığı ilk ve tek turnuva oldu. Zor bir gruba düşen Kuveyt, bir puan almış olsa da akılda kalmalarına sebep olan olayın futbol olduğunu söylemek mümkün değil. Platini’nin pası ve Giresse’nin golüyle 4-1’lik skoru yakalayan Fransa karşısında hakeme yoğun itirazlarda bulunan Kuveyt cephesinde, devreye Prens Fahad da girdi. Hakemin düdük çaldığını ve oyuncuların durduğunu iddia eden Fahad, sahaya girip hakemi ikna etmeyi başardı ve golü iptal ettirdi. Bu maçın akabinde Fransa resmi olarak Kuveyt’e tepki gösterdi. Ayrıca maçın hakemi olan Stupar, o günden sonra bir daha uluslararası seviyede maç yönetmedi.
1970 yılında Meksika’da düzenlenen Dünya Kupası’nda Honduras-El Salvador maçında çıkan olaylar ise hafızalardan hiç silinmiyor. Tarihe ‘Futbol Savaşı’ olarak geçen olayda orduların da devreye girmesiyle 100 saat süren çatışmalar gerçekleşti ve 2100’den fazla insan hayatını kaybetti.
Tüm bu çerçevede Deutsche Welle’nin 2019 yılında yaptığı ilginç bir habere değinmek gerekiyor. DW’ye göre siyaset ile futbolu her zaman ayrı tutmaya çalışan UEFA’nın aslında pek de gizli olmayan bir ‘kara liste’si var. Konu EURO 2020 çerçevesinde değerlendirildiğinde mesela 2014 yılından beri Ukrayna ve Rusya’nın en azından grup maçlarında aynı gruba düşmemesi için özel çaba gösterildiği haberde yazılıyor. Aynı şekilde benzer yasaklı maçlar olarak 2016 yılından beri Kosova ve Sırbistan’ın, Bosna Hersek ve Rusya’nın, 2010 yılından beri Ermenistan ve Azerbaycan’ın, 2013 yılından beri İspanya ve Cebelitarık’ın birbirleriyle karşılaşmaması için özen gösterildiği belirtiliyor. Siyasetten tamamen bağımsız bir kurum olmakla öne çıkan UEFA’nın bu kararları eleştiri oklarını üzerine çekiyor. İsmini vermeyen bir UEFA temsilcisi ise bu kara listenin dönemsel olduğunu belirtiyor. Örneğin bir süre kara listede kalan Gürcistan ve Rusya’nın 2014 yılından itibaren tekrar karşılaşabilmelerinin önünün açıldığını belirtiyor.
Neticede birbirlerinden ne kadar uzak durmak isteseler de futbol ve siyaset hep beraber yürümüştür ve yürüyecektir.