Balak peraşasında Bilam’ın lanet düşünürken ağzından çıkan kutsamalar içinde en iyi bilineni “ma tovu oaleha Yaakov mişkenoteha Yisrael – ne güzeldir çadırların Yaakov, yerleşkelerin Yisrael” sözüdür. Tabiri caizse Yisrael toplumunun tescilli düşmanı olan Bilam’ın bir sözü Yahudi yaşamının en temel yerlerinden biri olan sinagoga girerken söylenen bir söz olmuştur.
Gemara, Bilam’ın istemeden söylediği her kutsamanın genellikle zıt olarak gerçekleştiğini öğretir. Bu kutsamalardan aşağı yukarı hepsi maddi anlamda kutsamalardır ve hepsi zaman içinde bir lanet olarak gerçekleşmiştir. Gemara, lanete dönmeyecek tek sözün bu olduğunu bizlere öğretir.
Ktav Sofer bu Gemara ile ilgili çok farklı bir yaklaşım getirir. Bu sözün lanete dönüşmemesinin nedenini sözün kendisinin bir lanet olmasına bağlar.
Rabiler bu sözün aslında sinagoglarımızı temsil ettiğini yazar. Sinagoglar başlı başına birer berahadırlar. Bilam burada her sinagogun bir alt cemaat oluşturmasını hedeflemiştir. Oluşturulan bu alt cemaatler de aslında bir toplumun bütünlüğünü bozan unsurlar olmuştur. Ktav Sofer bu sıkıntıyı kendi şehrinde fazlaca hissettiği için bu yaklaşımı sergilemiştir. Hiçbir sinagogun diğeri ile uyum içinde hareket etmediği, saatlerin bile uyuşmadığı bir toplumda birlikten ve tabii ki berahadan söz etmek çok da kolay değildir.
Bu görüşe göre Bilam’ın sözleri gerçekten bir kutsama içermemektedir. Yukarıdaki görüşe göre Bilam manevi açıdan yükselmemizi engellemek için bu sözü söylemiş ve bu söz de gerçekleşmiştir. Dünyadaki farklı cemaatlerin birbirleriyle tartışma hatta ayrılıkçı kavgalar içinde oldukları sır değildir.
Bilam’ın dikkatinden kaçan çok önemli bir gerçek vardır. Bene Yisrael tarihin birçok aşamasında bir arada olmayı bilmiş ve gerektiğinde tek bir toplum gibi hareket edebilmiştir. İşte bu hareket aslında topluma gerçek kutsamayı getirecek en önemli gerçek olarak karşımızda durmaktadır.