Kimin hakkında ne bildiği üzerine kontrolünüz olması, medeni bir toplum için vazgeçilmez bir unsur olarak görülmektedir. Konuyu medyada odaklamama rağmen aslında mahremiyete en büyük tehdit medyadan değil, sayıları gittikçe artan günlük elektronik işlemlerimizin kayıt edilmesinden ve bir araya toplanmasından meydana gelmektedir.
Peki nedir bu ‘Özel Hayat Mahremiyeti’ ve bu kadar göreceli olsa da objektif olarak ‘özel hayat’ nerede başlar nerede biter?
Dünyanın gelişimine paralel bir gelişim sergileyen yeni bilgi teknolojisi, başta iletişim ve bilgi paylaşımı anlamında büyük yararlar sağlamaktadır.
Fakat bunların bir bedeli var: özel hayatın gittikçe azalan mahremiyeti.
“Yalnız kalabilme hakkı (The right to be left alone)”, ünlü bir Amerikan Anayasa Mahkemesi yargıcı olan Louis Brandeis tarafından söylenen sözler olup esnek fakat çok önemli bir olgunun esasını içerir.
Özel hayatın mahremiyetinin sınırlarını çizmek her zaman ustalık isteyen bir iş olmuştur. İnsanların çoğu, oy kullanmak için, işe girmek için, alışveriş yapmak için, çalışırken, sosyal ortamlarda veya kütüphaneden kitap alırken dahi birbirleri hakkında bazı bilgiler edinmenin gerekliliğini uzun zaman önce kabul etmişlerdir. Bu sosyal davranış sürecinin toplum içerisine yerleşmesi ve yayılması açısında önemli sayılan bir benimsemedir. Fakat kimin hakkında ne bildiği üzerine kontrolünüz olması da medeni bir toplum için vazgeçilmez bir unsur olarak görülmektedir.
Mahremiyet hakkı, şimdilere çok sayıda yasada ve uluslararası insan hakları anlaşmalarında kutsal bir yere konmaktadır. Bugün zengin toplumlardaki insanların çoğu, yasalara uydukları sürece, mahremiyet haklarını istedikleri zaman kullanabileceklerini düşünmektedirler. Ama yanılıyorlar.
Elektronik verileri toplayan ve dağıtan güç o kadar çabuk büyüyor ki ortaya yeni bir soru çıkıyor: Önümüzdeki zaman süreci içinde, korunacak bir mahremiyet kalacak mı?
Sadece rutin olarak yaptığımız işler sonucunda toplanan bilgi miktarını bir düşünün kredi kartı kullanılarak yapılan herhangi bir harcama, finansal işlemlerin birçoğu, telefon konuşmaları, ulusal veya bölgesel resmi makamlarla olan işlemler. Süpermarketler, indirim kartı ile alışveriş yapan satın aldıkları her ürünü kaydediyorlar. Daha da ileri gidiliyor ve cep telefonumuz aracılığı ile konumumuz bulunabiliyor. Saklanacak yer kalmadı!
Anlıyoruz ki, kişisel mahremiyet, hızla yok olmakta ve global elektronik dünya, giderek kişisel gizliliklerimizi devlet ve özel sektör paylaşımı ile ortadan kaldırmaktadır.