Şofetim peraşasının en ilginç kısımlarından bir tanesi Yahudi bir kralın yapmak zorunda oldukları ile kısıtlamalarının belirtildiği bölümdür. Kutsal topraklara gelinmesinden sonra Yeoşua Binnun’un ölümüyle orada yaşayanlar inişli çıkışlı bir dönem geçirirler. Bu dönem Şofetim dediğimiz ‘Hâkimler’ dönemidir. Hâkimler dönemi gerektiği zaman halkın başına geçen bir liderin olduğu, Rabilere göre ‘teşuva’ kavramını en iyi işleyen dönemlerden biridir. Zira doğru yoldan ayrıldıklarında başlarına bir sorun gelir. Sorunu çözmek için seçilen hâkim öncelikle halka teşuva yaptırır. Sorun çözülür ve hâkim yaşadığı sürece huzur devam eder. Birçok hâkim kendilerine teklif edilen ‘krallık’ vasfını kabul etmemiş ve Krallığın sadece Tanrı’ya ait olduğunu belirtmişlerdir. Yoaş adlı hâkim muhteşem bir zafer kazanmasına rağmen krallığı reddeder. Son hâkim Kohen Gadol Eli döneminde yaşanan yıkımdan sonra halka etki etmeyi başaran peygamber Şemuel onlara teşuva yaptırır. Bu hareket muhteşem bir zaferle de taçlanır. Pelişti ordusunu bozguna uğratan halk çok uzun zaman huzur içinde yaşar. Şemuel yaşlılığında oğullarına yetki verince işler çığırından çıkar ve halk peygamberden bir kral ister. İsrael oğulları için ‘monarşi’ bu olaydan sonra başlar. İlk kral olarak Şaul halkın başına geçer. Peraşamız halkın başında olan kralın beraberinde her zaman bir Sefer Tora taşıması gerektiğini öğretir. Kral gittiği her yere elinin altındaki Sefer Tora ile gitmek zorundadır. Bunun nedeni olarak da peraşamız şunları ifade eder: “O onunla olacak ve ömrünün günlerinde onu okuyacak. Böylelikle Tanrı’dan nasıl korkması gerektiğini öğrenecek. Böylelikle kalbi kardeşlerine karşı yükselmeyecek.” Bir başka deyişle kral Sefer Tora ile dolaşırken kardeşlerine karşı kibirli olmamayı öğrenecek ve liderliğin gerektirdiği en önemli şeylerden birinin tevazu olduğunu bilecektir. Genellikle krallardaki en büyük sorunun kibir ve topluma karşı ego dolu davranışlar olduğundan Tora bu konuda uyarılarda bulunmaktadır. Burada haklı olarak Sefer Tora’nın kibre karşı nasıl koruduğunu ve kralın egoist davranışlarını nasıl değiştirdiği sormak doğru olacaktır.
Yanıtlardan bir tanesi Sefer Tora’nın kutsiyetinin kişinin üzerinde bir etkisi olduğu yönündedir. Yanlış yapan kişiler Sefer Tora’yı kucakladığında belli bir derecede onlara etki yapar ve kutsiyeti sayesinde karakterinde biraz olumlu değişiklikler başlar. Gerçekten de gün boyu Sefer Tora taşıyan kral kendisini Tora’nın kutsiyeti içinde hissedecek ve bu durum da karakterine yansıyacaktır.
Yeşiva’daki öğretmenlerimden biri olan Rav Aşer Margaliyot (Z’’L) kendisini tanıdığım ilk zamanlarda bana önemli bir şey öğretmişti. Sürekli olarak başındaki kipa ile oynayan Rabi’me belki de takılmak için kipasının kıyafetiyle tam uyum içinde olduğunu söylemiştim. Gülümseyerek bu hareketinin amacının biraz farklı olduğunu bana gösteren Rabi amacının kendi üzerinde bir kudret olduğunu sürekli kendisine hatırlattığını belirtmişti. Kipa gibi herhangi bir kutsallık atfedilmeyen bir nesne ile öğretmenim asıl saygı ve onurun Tora öğrenimi ve bilgisi olduğu konusunda bana önemli bir ders kazandırmıştı.