Dronelara olan global ilgili büyük bir hızla artıyor. İlk çıktığı zamanlarda, açık havada, çocuklarımızın elindeki favori oyuncaklardan biri olmuşken şimdilerde İsrail’in kullandığı gelişen ve yenilenebilir teknoloji sayesinde sivil havacılık alanında kendinden hayli söz ettirecek duruma geldi.
Dış kaynaklardan alınan bilgiler doğrultusunda, İsrail, satılan sistemler bakımından dünyanın en büyük insansız hava aracı ihracatçılarından biri konumunda. İşletme danışmanlığı şirketi Frost and Sullivan’ın yaptığı bir çalışmaya göre son sekiz yıldır İsrail, Britanya’dan Hindistan ve Uganda’ya kadar değişen ülkelere 4,6 milyar dolar değerinde insansız hava aracı ihraç etmiş.
Radar tespit seviyesinin altında çalışabilirken yeryüzündeki radarlara yakalanmama özellikleri, İsrail İHA’larını benzersiz kılmakla kalmayıp bugünlerde askeri teçhizat depolarının da önemli bir parçası haline getiriyor. Günümüzde İsrail savaş ve gözetleme droneları dünya çapında kullanılıyor.
Bununla birlikte İsrail, son yıllarda kamusal kullanıma uygun dronelar da geliştiriyor. Temel amacı ise kamu yollarındaki tıkanıklığı azaltmak, ilaç ve tıbbi malzeme taşımak, tıbbi görevler gerçekleştirmek ve çeşitli ticari ürünleri daha hızlı teslim etmek.
Mart 2021’de İsrail İnovasyon Otoritesi ile Ulaştırma Bakanlığı, İsrail Havacılık Otoritesi, Ayalon Highways Co. ve Başbakanlık Ofisi bir pilot drone projesi başlattı. Bu projeyle çeşitli şirketlere ait yüzlerce drone, önümüzdeki iki yıl boyunca ortak bir hava sahası üzerinde farklı bölümlerde kendi teknolojilerini test edecek.
Proje süresince çeşitli şirketlere ait insansız hava araçları, tayin edilen alanda günde 300 uçuş yapacak. Önce Hadera’da nüfusun olmadığı bir bölgede başlayacak uçuşlar, yavaş yavaş kentsel bölgelere doğru ilerleyecek. Her bir araç, giderek karmaşıklaşan çok sayıda görevi yerine getirme simülasyonu yapacak. Bu görevler arasında gıda teslimatı, ilaç ve medikal ekipman taşımacılığı, paket taşımacılığı ve tarımsal hizmetler bulunuyor.
Araştırmaya göre hava hizmetlerine talebin artması ve kamera, haritalama ve diğer yazılımlardaki gelişmeler sonucunda küresel drone piyasasının 2025’e kadar önemli ölçüde büyümesi öngörülüyor. İsrail, büyümekte olan sivil sektörde küresel bir oyuncu olmak için askeri drone sektöründe geliştirdiği teknolojik buluşları kullanmayı hedefliyor.
Drone sektöründeki bazı önemli genç-yenilikçi şirketler şöyle:
Heven Drones, droneların en zor ortamlarda uçarken son derece kişiye özel ve eyleme geçirilebilir bir platform sunmasını sağlayan atılım niteliğinde bir stabilite teknolojisi geliştirdi. Dronelar 45 dakika boyunca 90 kph hızla uçarken olağanüstü hava koşullarında 45 kiloya kadar yük taşıma kapasitesine sahip. Ayrıca tedarik teslimatı, kentsel lojistik, tarım, endüstriyel ve güvenlik amaçlı kullanım durumlarında da kullanılıyor. Dronelar, birçok farklı sektördeki envaiçeşit zorluklara çözüm sunmak üzere özelleştirilebiliyor.
Nando Drones, ilkel kalmış saha/tesis güvenliği modelini tepetaklak eden otonom drone-bazlı bir platform sunuyor. Güvenlikli sahalara/tesislere izinsiz girişleri tespit etmek için etrafı kolaçan eden ve devriye gezen nöbetçiler yerine hazırda bekleyen müdahale ekibine sahip drone, ticari sahalar/tesisler üzerinde tek seferde 70 dakika uçabiliyor. Ayrıca hem hareketi hem de insan figürünü 250 metre mesafeden tespit edebiliyor. Nando otonom drone-bazlı platform, güvenlikle ilgili olmayan uygulamalarda da etkili. Bunlar arasında güneş enerjisi tarlası izleme, tarım ve madencilik gözetleme gibi alanlar bulunuyor.
Highlander, sadece yazılımla çalışan bir çözüm sunuyor. Bu sayede drone filolarına otonom uçuş, akıllı hava sahası kontrolü ve koordineli hava devamlılığı imkânı tanıyor. Tamamen donanımsız çalışan bir sistem olarak tüm lider drone üreticileriyle entegre oluyor ve müşterilere, özel amaçları her ne olursa olsun drone filolarını sınıfının en iyisi cihazlarla oluşturma serbestliği tanıyor. Dünyadaki High Lander müşterileri, robotik hava güvenliğini, kamusal güveni, hassas tarımı, tesis denetimlerini, drone teslimat ağlarını, sınır devriye operasyonlarını ve dahasını kontrol etmek için Mission Control’ü kullanıyor.
Airwayz, her türden drone’un otonom bir drone filosuna katılmasını ve çeşitli sahalarda birden fazla görevi yerine getirmesini sağlayan yazılım temelli bir yapay zekâ sunuyor. Airwayz droneları, varlıkların ve sahaların denetimi ve haritalandırılması için kullanıyor. Bu sayede insan gücü gerekliliğini ve işletme riskini azaltmaya yardımcı olurken operasyonel verimliliği ve uyumluluğu da artırıyor. Bu dronelar otonom ya da uzaktan yönetilen arama ve kurtarma görevlerinin yanı sıra paket teslimatında da kullanılıyor.
Kaynak: Haaretz gazetesi, itrade.gov.il