Ki Tetse peraşası en çok mitsva içeren peraşalar içinde başı çeker. Bir mitsva sağanağının yaşandığı bu peraşa, finalini Amelek saldırısının anıldığı ‘Zahor’ peraşasıyla yapar. Zahor peraşasının hemen öncesindeki pasuklar hilekârlık yapılmaması ile ilgili uyarıları içerir. Bilgelerimiz iki konunun Tora’da birbirine yakın işlendiği durumlarda önemli ipuçları bulabileceğimizi hatırlatır. Özellikle ticari konularda dürüst ve şeffaf olunması gerektiğinin anlatıldığı pasuklar Yahudi toplumunun birbirine güvenen ve toplumlara güven veren, hilekârlıktan uzak, yüksek ahlaki değerlere sahip, başkalarının hak ve duygularına saygılı ancak kendi hak ve çıkarlarını koruyan bir konumda olmalarını ister. Bu yüksek değerler aslında hepimizin gelmekle sorumlu olduğu seviyeyi işaret etmektedir. Bu çizgide yürüyen bir toplum sadece kendi içinde değil diğer toplumların gözünde de değerli olmayı başaracaktır. Bu kolay bir yol değildir. Meşakkatli ve ilerlemesi engellerle dolu olan bir patika gibidir. Ancak ulaşılması gereken hedef çok yüksek ve anlamlıdır.
Rabiler bu pasukların Amalek’in saldırısını anlatan bölümle birleşik olmasını da Amalek toplumunun yaşam tarzını ve felsefesini vurgulayarak, izlenmemesi gereken yolun temsilcilerinin bu zihniyette olduğunu anlatarak gösterirler. Kalleşliği bir yaşam tarzı olarak benimsemiş, başkalarının duygu ve inançlarına her zaman karşı olan, olumsuzluğu bir yaşam felsefesi olarak benimsemiş olan bu toplum ile tam tersi konumdaki Yahudi toplumu arasındaki mücadele sonsuza kadar sürecektir.
Amalek toplumu kimdir sorusunun yanıtını almak için Yaakov ile Esav arasındaki ‘beraha’ yüzünden çıkan tartışmaya dönmemiz gerekir. Esav bütün gücüne ve mücadele yeteneğine rağmen manevi açıdan çok yukarılarda olan Yaakov ile baş etmesinin mümkün olmadığının bilincindedir. Esav’ın koruyucu meleği bile Yaakov ile güreşirken ancak onun dikkatini başka yönlere yöneltmesi sonucunda uyluğuna zarar verebilmiştir. Esav’ın bu konuda Yaakov karşısında şansı yoktur. Hele hele kıyaslandığında Esav’ın yanında son derece masum kalacağı, Lavan gibi birinin yanında zarar görmeden yirmi yılını geçiren Yaakov Esav ile baş edebilecek güçtedir. İşte bu yüzden Esav en güvendiği torunu olan Amalek’e bir miras bırakır. Bu miras en sıkıntıda olduğu zamanda Yaakov’un çocuklarına saldırmak ve onlara zarar vermektir. Amalek uzun zaman bu fırsatı kollar. Fırsat eline Mısır çıkışında yorgun, bitkin esaretten yeni çıkmış toplumu arkadan vurmak suretiyle geçer. Amalek bu fırsatı acımasızca kullanır. Hatta katlettiği kişilere uyguladığı iğrenç şeylerle Yahudi toplumunun aslında Tanrı’nın koruması altında olmadığını göstermeye, onların inancını ortadan kaldırmaya çalışır. Zahor bu davranışı “Velo yare E.loim / Tanrı’dan korkmadı” ifadesiyle öğretir. Birçok toplumun saldırmaya cesaret gösteremediği Yahudi toplumuna saldırarak hem onların ‘dokunulmaz’ olmadığını gösterir, kendi zarar görmesine rağmen bunu politika malzemesi olarak kullanır.
Aslında Bene Yisrael’in dokunulmazlığını bozan yine kendileridir. Su bulamadıkları bir yerde genelde yaptıkları gibi Tanrı’ya isyan eden “ayeş Ad… bekirbenu im ayin / Tanrı kalbimizde mi değil mi” şüphesini kendi içlerine yerleştiren yine kendileridir. Bu iman eksikliği Amalek için bulunmaz bir fırsattır ve bunu kullanır.
Günümüzde Amalek adı altında bir toplum yoktur. Ancak onun düşüncesi var olmaya devam etmektedir. Bu konuda uyanık olmak son derece önemlidir.