Herkes gider Mersin'e

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
25 Ağustos 2021 Çarşamba

Yanıtı belli olmayan bir soruyu gündemde tutmak yıpratıcı bir süreç.

Dördüncü doz aşı tartışması, önce medyaya sunuluş şekliyle akılları karıştırdı, ardından tıbbi açıdan ikilemler yarattı. İki Sinovac ardından yapılan ilk Biontech’ten sonra ikinci Biontech hemen yapılsın mı, yoksa sonuncusu için biraz beklensin mi? Hem şahıslar, hem doktorlar Shakespeare’in ‘İşte bütün mesele bu’ misali iki arada kaldılar.

Sonunda “Herkes kendini denize atarsa, sen de mi atacaksın?” diyen oğlumun uyarısına rağmen ‘sürü psikolojisi’ne kapıldım. Aşı oldum. Dolayısıyla kendi açımdan doğru/yanlış ikilemi son buldu.

↔↔↔

Güvensizlik veya sonradan aşı bulunmaz tedirginliği miydi bu kararı verdiren, gerçekten emin değilim. Her halükarda Büyükada’da yaşayan biri olarak motor/vapurla şehre gidişimde yarı maskeli, yarı maskesiz insan kalabalığı ile burun buruna gelmeyi sağlıklı bulmadım. Daha da kötüsü, maske takmayan bir delikanlıyı uyardığımda, “O kadar korkuyorsanız, evinizde oturun” şeklinde aldığım yanıttı.

↔↔↔

Diğer bir huzursuzluk, on iki - on beş yaş grubunda baş gösteren salgından kaynaklandı. Çocuklardan ebeveynlere, hatta büyükanne, büyükbabalara bulaşmaya başlayan COVID halkası giderek büyüdü.

Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine… Kış boyunca pandemiden korunmak için Adalara taşınılırken, kimi çocuklu aileler yaz sıcağında toparlanıp şehre geri döndüler.

Kırk yaş kutlamalarıyla bulaşmayı sürdüren COVID-19 virüsçükleri de gelişmelere tuz biber kattı.

Sair zamanlarda Sedef Adasından ve Maden’in sonundaki mekândan gelen müzik sesleri, yaz günlerine neşe katarken, bu sene içimizi burktu. ‘Kademeli açılma’ sistemi bize göre değil. Kurallara uyarak yaşamak ise doğamıza aykırı…

↔↔↔

Leyleklerin ‘sürü psikolojisi’ insanlardan daha bilinçli. Her sene disiplinli bir şekilde sıcak ülkelere doğru yol alıyorlar. Nitekim, batıl inanışa göre bizler de o yıl çokça seyahat etmek için kalkıp arkalarından el sallıyoruz. Ya da leylekler kadar özgürce uçabilmek için, ikinci doz Biontech oluyoruz.

↔↔↔

Veliler okulların 6 Eylül’de açılmasını dört gözle bekliyor. Haklılar da… Sağlıklı eğitim almayan bir nesil yetişiyor. Şartlar gereği, ofisleri evlere taşımak zorunda kalan ebeveynler ve onlara destek vermeye çalışan büyükler de aynı beklentide. Gelişmeleri zaman gösterecek, demek isterdim. Oysa yaz ayları süresince canlanan ekonomi yeniden yükselişe geçen COVID sayılarıyla tatsız bir ‘hazan mevsimi’ yaşanacağını gösteriyor.

↔↔↔

Geçtiğimiz pazar günü ikinci Biontech aşımızı eşimle randevusuz olarak Ada’daki İlçe Sağlık Merkezinde yaptırdık. Son dakikada haber alıp gelenlerin çoğu yaşıtımızdı. Örnek bir dayanışma sergilendi. Herkes altışarlı gruplar oluşturmayı sabırla bekledi. Telefonunda ‘e-nabız’ güncellemesini yapamayanlara yardım edildi. Aşı sonrası bahçede on beş - yirmi dakika beklerken, uzun zamandır bir araya gelemeyen dostlar karşılaştı.

Sonuçta aşı olduğuma pişman değilim. Ama zamanlamayı doğru yaptım mı, orası soru işareti. Zaten bu soru işaretlerinin yanıtlarını beş - on seneden önce öğrenemeyeceğiz. O zamana kadar kim öle kim kala…

Can Yücel’in bir cümlesini hatırlatayım. “Gülümsemek daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur.”

Sağlıkla kalın.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün