Tarihi İpek Yolu, Çin’den başlayarak Avrupa’da son bulmaktaydı. Bu önemli ticaret yolu, 11 ülkeden geçerek önemli bir ticaret köprüsü görevi görüyordu. Anadolu topraklarında da önemli yerleşim merkezlerini takip eden rotasıyla, deve üzerinde mal taşıyan tüccarlar yolculuklarını altı ay ile bir seneye yakın bir zaman diliminde tamamlıyorlardı. İpek Yolu’na alternatif ticaret yollarının keşfedilmesi ile zaman içerisinde bu yol, tarihi önemini hızla kaybetti. Günümüzde ise önemli bir turizm kaynağı olarak coğrafyasında savaş olmayan ülkeler tarafından halen değerlendirilmektedir. Benim İpek Yolu ile tanışmam ise yaşım oldukça küçük olduğu için hayal meyal hatırlasam da 80’li yıllarda Kitaro’nun meşhur müziğini bestelediği ve sevgili Sacit Onan’ın seslendirdiği TRT’de yayımlanan ‘İpek Yolu’ belgeseli ile başlamıştı. Bu belgesel Japon Devlet Televizyonu NHK tarafından 12 bölüm olarak çekilmiş ve TRT’de ise 80’li yılların ortalarından itibaren gösterilmeye başlanmıştır. Belgeselin sadece araştırma ve ön yapım çalışmaları bile yedi yıl almış... Sanıyorum bizim kuşak çocuklarının belleklerinde bu belgeseli ölümsüz kılan şey, Kitaro’nun bestelediği o unutulmaz müziktir. Her bölümün konusuna uygun olarak belirli bir tınıda ve konseptte ilerleyen bu ölümsüz eserle NHK Televizyonu birçok ödüle de defalarca aday gösterilip, almıştır.
Bu ticaret yolu üzerinde yer alan Bakü, İsfahan, Tahran, Taşkent, Duşanbe gibi merkezlerde yaşayan Yahudi toplumlarının ticaretin gelişmesine ve yönlendirilmesine büyük katkıları olduğu bazı kaynaklar tarafından belirtilmektedir. Burada Kaifeng Yahudileri olarak da bilinen Çin’de yaşayan Yahudi toplumundan kısaca bahsetmek gerekir. Şalom’da 1 Temmuz 2009’da değerli Coya Delevi, bu toplum için şu satırları kaleme almıştır: “Asırlar boyunca, birçok Yahudi topluluğunun Çin’de yaşamış olduğu hakkında bazı kanıtlar bulunmakta. Ne var ki, değişik dönemlerde yapılan araştırmalarda, kesin belgelerle yalnızca, Kaifeng Yahudilerinin tarihi belirlenebildi. Bunlar, Çin’in Henan Yönetim Bölgesinde yaşamış eski, dinsel bir topluluk olup, Yahudiliği benimsemiş, bu dinin tüm kurallarını yüzyıllar boyunca, büyük bir titizlikle uygulamışlar. 17. asır başlarında, Hıristiyan öğretisini Çin’e tanıtan İtalyan Cizvit misyoneri Rahip Matteo Ricci bir tesadüf sonucu, bu Yahudilerden biriyle karşılaştığını iddia etmişti. Topluluğu ziyaret eden diğer bir Çinli Cizvit rahip de, büyük bir sinagogun varlığını doğrulamış, bu durum öteden beri araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Bu topluluğun Yahudiliğin kurallarını eksiksiz uyguluyor olması hiç bir kuşkuya yer bırakmıyordu. Yani, erkekler sünnet oluyor, dini bayramlar ve Şabat kutlanıyor, Tora okunuyordu. Günümüze ulaşan eski tabletlere göre, bu toplulukta Adem ilk insan, Hz. İbrahim dinin kurucusu ve Hz. Musa’da, kutsal yazıları ortaya çıkaran peygamber olarak anılmaktaydı. İpek Yolu’nun cazibesine kapılarak gelen bu Yahudilerin Çin’deki varlıklarının ilk otantik kanıtı olarak, MS 718’de İbrani harfleriyle yazılmış ticari bir belge bulunmuştur. Değişik kaynaklar da, bazı belgelere dayanarak MS 800 yıllarında Çin’de bir Yahudi kolonisinin yaşamakta olduğunu ileri sürer. Bunların kâh karadan kâh deniz yoluyla, Afrika’nın kuzeyinden gelip, Çin’in o dönemdeki başkenti Kaifeng’e yerleştikleri iddia edilmekte. Gene aynı kaynaklara göre, asırlar boyunca, Çinlilerle yaptıkları evlilikler sonucu, yerli halka entegre olmuşlar, onların lisanını, örf ve adetlerini benimsemişler. Kaifengli birçok Yahudi, dış dünyadaki diğer dindaşlarından uzak bir yaşam sürdürmüş.”
Bu konuda yaptığım akademik bir araştırma sonrasında ise beni heyecanlandıran bir başka şeyle karşılaştım. Berlin Yahudi Müzesi, 10 ve 12 Ekim 2021 tarihleri arasında ‘İpek Yolu Boyunca Yahudiler /Jews Along the Silk Road’ adında internet ortamından da takip edilebilecek bilimsel bir konferans düzenliyor. Katılımın ücretsiz olduğu bu konferansta, tarih alanında otorite olarak kabul edilen Prof. Atina Grossman’ın açılış konuşması yer alacak. Grossman, özellikle Sovyet orientalizminin, Sovyet Yahudileri üzerine etkileri gibi çok spesifik konularda araştırmalar yapmaktadır. Merak edenler için konferans adresini de vermek isterim: https://www.jmberlin.de/en/conference-jews-along-silk-road.