Yeni bir başlangıç

Dalia MAYA Köşe Yazısı Sesli Dinle
9 Eylül 2021 Perşembe

Eylül ayı… Başlangıçların ayı… Yazın rehavetinden çıkış... Okula geri dönüş... Kimileri için yeni bir okul… Yeni bir dönem. Umutla atılan, umuda atılan yeni adımlar… Biz Yahudiler için yeni bir yıl… Geçmiş hatalarımızın sorumluluğunu alıp arınmış bir geleceğe yönelme ayı… Yaşam defterinde yeni, beyaz arınmış bir sayfa umudu…

Bir yenilik de Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü (BGCI), ‘Dünya Ağaçlarının Durumu’ raporu. Beş yıldır 60 farklı kurum ve 500’ün üzerinde uzmanla iş birliği halinde yapılan yoğun çalışmalar ve araştırmalar sonucunda örgüt dünya çapında yaşayan 58.497 ağaç türünü inceledi ve bu türlerin ne kadar güvende olduklarını, ne kadar yok olma tehlikesi altında olduklarını belirledi. 

Rapora göre dünya iklim krizi ile birlikte çok ciddi bir bio çeşitlilik krizi de yaşamakta. Yaklaşık 1 milyon hayvan ve bitki türünün yok olma tehlikesi altında olduğu belirlenmiş. Yok olmakta olan hayvanlarla ilgili çalışmalar uzun yıllardır yapılmaktaydı. Şimdi dünya tarihinde ilk defa ağaçlar için de bu denli kapsamlı bir çalışma yapılmış oldu.

Ormanlar ciddi bir ekolojik öneme sahiptir. Dünya arazilerinin yüzde 31’i ormanlarla kaplı. Ormanlar dünyanın biojeokimyasal dönüşümünde toprak üretimini, hidrolojik, besin ve karbon dönüşümlerini sağlar ve global iklime katkı sağlar. Raporda belirtildiği üzere dünya çapında temiz suyun yüzde 75’i orman su havzalarından temin edilmekteymiş.

Üstelik ağaçlar sağlıklı bir ekosistemin ölçülebilen göstergeleri. Su arıtma, erozyon önleme, sele karşı koruma, karbonun tecrit edilmesi, ısı dengeleme ve hava kalitesinin temizlenmesi gibi birçok konu ağaçlar sayesinde gerçekleşmekte.
Binlerce farklı türe yaşam alanı sağlamaları yanı sıra, besin ve diğer ham madde kaynağı olmaları da cabası.

Hayatın değişmez ve vazgeçilmez parçalarıdır ağaçlar. Oysa yok oluyorlar. Yaklaşık 60 bin tür ağacın yüzde 30’una denk gelen 17.510 tür yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. 142 tür de zaten yok olmuş bile. Rapora göre yoğun ormanlık bir bölge sayılmayan ülkemizde yaşayan 185 tür ağaçtan 13’ü tehlike altında. Buna göre ülkemizde tehlike altındaki ağaç türü yüzde 7’ye tekabül ediyor. Bu oran 258 türün yaşadığı Kanada’da yüzde 16, 147 türün yaşadığı Şili’de yüzde 35, 4608 türün yaşadığı Çin’de yüzde 19, 3129 türün yaşadığı Madagaskar’da yüzde 59, 59 türün yaşadığı İsrail’de yüzde 3.

Dünyanın dört bir yanı orman yangınları ile mücadele ederken bu rapor ormanların en büyük düşmanlarını gözler önüne seriyor: En ciddi düşman yüzde 29 oranında tarım (budama), ikinci sırada yüzde 27 ile tomrukçuluk yer alıyor. Geriye doğru hayvancılık, yerleşim ve sanayi yerlerinin genişlemesi, yangınlar, enerji üretimi ve madencilik yer alıyor. İstilacı türler ile iklim değişikliği ormana en az oranda tehlike yaratan sorunlar.

Sorunları ve tehlikeleri bilmek çözüm üretebilmek için önemli bir ilk adım.  Ve çözüm korumaktan geçiyor. Sevmekten, sahip çıkmaktan… Komşunu, komşu ağacını, kendin gibi sevmekten.
Bu bayram, tatlı ve iyi bir yıl için elma reçellerimizi kaşıklarken, bize meyvesiyle can veren ağacı da düşünelim, gölgesinden yararlandığımız, ya da gündelik koşuşturmada

fark etmediğimiz güzellikleri dünyamıza sunan tüm ağaçları düşünelim.  Çevremizdeki ağaçlara bu sefer yeni bir gözle bakalım. Belki hâlâ pandemi nedeniyle birbirimize sarılmıyorsak bile, çevremizdeki ağaçlara sarılalım. Dinleyelim… İstatistikler bir yana, bunca yaşam döngüsünde, kim bilir bizlere anlatacak ne çok hikayeleri vardır.  Belki de yeni yaşam defterimizde bir beyaz sayfa, bir ağaca sarıldığımız için açılacaktır bizlere.

Şana Tova.

Meraklısına not:

Uluslararası Botanik Bahçeleri Koruma Örgütü (BGCI), ‘Dünya Ağaçlarının Durumu’ raporunu incelemek isterseniz, (İngilizce) link burada. 
https://www.bgci.org/wp/wp-content/uploads/2021/08/FINAL-GTAReportMedRes-1.pdf

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün