Sukot Hol Amoed Şabat gününe denk geldiğinde ‘Ree Ata’ peraşası okunur. Bu peraşa ‘Ki Tisa’ peraşası içinde yer alır. Yazımızda Sukot ile ilgili bazı öğretileri paylaşacağız.
“VeAvraam zaken ba bayamim, V’Ad.. berah et Avraam bakol.”
Yukarıdaki pasuk bizlere Avraam Avinu’nun suka mitsvasını yerine getirdiğini gösteren pasuklardan biridir. Her ne kadar ataların Tora’nın tamamını yerine getirdiklerini biliyorsak da bunun pasuk destekleri her zaman karşımıza bu kadar net çıkmaz. Sukot ile ilgili pasukların ‘raşe tevot’ ilk harflerine yakından bakalım:
“Basukot teşevu şivat yamim. Kol ezrah Yisrael teşevu basukot. Lemaan yedu dorotehem ki basukot oşavti et Bene Yisrael.” Bu pasukların ilk harflerini aldığımızda ortaya ‘bakol’ sözcüğü çıkar. Yukarıda Avraam’ın bütünüyle mübarek kılındığının yazıldığı pasuk da bu şekilde sonlanmaktadır.
Avraam ile Sukot mitsvası arasında özel bir bağ vardır. Elul ile başlayan Yamim Noraim sürecinin, Roş Aşana ve Kipur ile doruğa ulaşan korkuya dayalı teşuva süresinin ve affedilme sürecinin sonlandığı ancak aynı zamanda zirve yaptığı zaman Sukot Bayramıdır. Sukot Bayramına girdiğimiz zaman Tanrı ile aramızda farklı bir bağ meydana gelir.
Teşuva için birçok seviye vardır. Bunun en düşük seviyesi günahlardan dolayı korku ile teşuva yapma seviyesidir. Her ne kadar bu seviyede teşuva yapanlar da takdire layık olsalar da bu hâlâ teşuva için en düşük seviye olarak kabul edilir.
Bunun bir üst seviyesi kişinin günahtan dolayı başına gelecek cezadan korkmasından ziyade o günahın yeryüzü ve göklerde vereceği zararı bilmek ve bundan çekinmektir. Mutlaka bilinmelidir ki yaptığımız hatalar yaşadığımız dünyada ve göklerde zarara meydan verebilirler. Bundan duyulan çekince ile teşuva yapmak bir üst seviyeye işaret eder.
Bir seviye daha yukarı çıkalım. Burada kişi Tanrı’nın büyüklük ve yüceliğine kafa yormaktadır. Her ne kadar teşuva sonunda bir ceza almayacağını ve verdiği zararın onarılacağını düşünse de yapılan günah kralların kralı karşısında işlenmiştir ve O’nun iradesine karşı gelinmiştir. Bunun sonunda yapılan teşuva bir seviye daha yukarıdadır.
En yukarıdaki seviyelerden biri ‘Teşuva meaava’ dediğimiz sevgiyle teşuva yapmaktır. Buradaki amaç bir günah, ceza veya zarar verme korkusu değil bütünüyle sevgiyle Tanrı’ya dönmek konusundaki kararlılıktır. Kişi burada bir an Tanrı’nın bizlere verdiği iyiliklere ve sağladıklarına konsantre olur. Bu onu Tanrı’ya dönme konusunda büyük oranda motive eder. Bu arada şunu hatırlatalım; Tanrı’yı sevmek ‘mitsvat ase’ olarak bilinir ve en basitinden günde iki kez Şema duasında ‘veaavta et Ad… E.loeha’ şeklinde ifade edilir. Bu mitsva hepimizin gün boyunca yapabileceği bir mitsvadır. En basitinden Tanrı’nın böylesi mükemmel bir dünya yarattığını bilmek ve bizleri her sabah yeniden hayata kavuşturmasını anımsamak bile bunun yapılması için yeterlidir. Bu mitsva aynı zamanda bizleri her zaman doğru yolda tutabilecek en önemli motivasyon kaynağıdır.
Teşuva’nın bu seviyesi insanın ‘tereyağından kıl çeker gibi’ kolaylıkla başarabileceği şeyler sınıfına girmez. Her şeyden önce bu seviye fiziksellik ile değil insanın içini tamamen Tanrı sevgisi ve O’na bağlılıkla doldurması sayesinde mümkün olabilir.
Bizler teşuva sürecine Elul ile başlarız. Roş Aşana’da başlayan ve Kipur’da en tepeye ulaşan yargı zamanında gelecek yıl için hakkımızda karar verileceğini bilir, bu yüzden stresli ve endişeli oluruz. Tabii ki affedilmek için de tefila, taanit, tsedaka gibi mitsvaları uygularız. Yom Kipur bittiğinde ‘beezrat Aşem’ günahlarımızdan arındığımızı var sayar ve gelecek yılın daha iyi geçeceğine dair umutla dolarız. İşte bu duygularla Sukot Bayramını karşılarız.
Sukot, Tanrı’ya çok farklı bir şekilde döndüğümüz bayramdır. Bu zamanda günahlarımızdan ötürü cezalandırılma korkumuz azalmıştır. Çünkü günahlarımızı Kipur gününde itiraf ederek onlardan kurtulmanın kapısını aralamışızdır. Şimdi Tanrı’ya dönüş isteğimiz sadece O’na karşı duyduğumuz sevginin bir sonucudur. Böylelikle ‘teşuva meaava’ seviyesine erişebilme kapasitesinde olabiliriz. Bizler Tanrı sevgisi ile dolu iken O’na karşı yanlış yapabilmek aklımızdan dahi geçmez. Bu da bizleri O’na daha fazla bağlar.
Şabat Şalom ve Moadim Lesimha.