Pandemi ve zihinsel detoks…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
6 Ekim 2021 Çarşamba

Detoks denince çoğumuzun aklına fiziksel detoks geliyor. Vücudumuzu toksinlerden arındırmak, yani vücudumuzdaki zararlı maddelerden kurtulmak. Toksinler genelde yediğimiz içtiğimizle yakından alakalı olsa da, çevresel faktörler de etkili oluyor. Detoks dendiğinde ise genel yaklaşım yeşil sular, çoğu zaman bir doktora danışılmadan yapılan bilinçsiz ve sonu aşırı açlık ve baygınlık ile biten sıvı diyetleri, internette satılan ‘detoks’ içecekleri, tozları ve ek besinler… Özellikle sosyal medyanın üzerinde yarattığı zayıf görünme baskısına yenik düşen Z jenerasyonunda, bilinçli yapandan çok, bilinçsiz detoks kervanına katılanlar çoğunlukla. Bitkisel her ürünü araştırmadan, güvenle yiyip içebileceklerini zanneden gençlere, dünyadaki en ölümcül zehirlerinin bir kısmının bitki bazlı olduğunu hatırlatmakta fayda var.

***

Bir doktora danışmadan hiçbir zaman fiziksel detoks yapmaya cesaret etmedim. Sadece meyve ve sebze sularıyla beslenmenin en azından bende yaratacağı etkiyi tahmin ediyorum. Ancak yaş ilerledikçe hiç kimseye danışmadan ve farkında olmadan ‘zihinsel detoks’ yapmaya başladığımı fark ettim. ‘Ayıp olmasın’ diye istemediğim yerlere gitmeyi azalttım. Hatta COVID-19 sayesinde neredeyse bitirdim. Hayat kalitemizi zorlaştıran bir pandemi bile, sadece benim değil gözlemlediğim kadarıyla çoğu kişinin gün geldiğinde zihinsel detoks yapabilmesine yardımcı olabildi. İnsanlar “hayır” demeyi öğrenebildi. İte kalka yürüyen arkadaşlıklar, senede bir-iki kere sadece uzun yıllardır tanıştıkları için yapılan yarı zoraki buluşmalar, pandemi ile sona erdi. Hafta içi çalışıp hafta sonu mecburi kapanmalara iki kıştır maruz kalan herkes, kapanmalar bittiğinde ailesine ve gerçekten sevdiklerine vakit ayırmaya devam etti. Pandemi ile yaşamın sonucunda insanlar bencillik ve ihmal ile suçlanmadan, sosyal mecburiyetlerinden bir nebze sıyrılıp, kendi yaşamını, vaktini, enerjisini istediği gibi yönlendirebildi. 

***

Pandemiyle birlikte evde ve sosyal medyada daha çok vakit geçirmeye başlayınca, uzun yıllardır görüşmediğim ve hiçbir samimiyetim kalmayan insanları sosyal medyamdan yavaş yavaş çıkartmaya başladım. Bununla birlikte artık mesajlarını ilginç ve faydalı bulmadığım ünlüleri Twitter’ımdan, dijital bir günlük tutarcasına aşırı derecede resim paylaşan kişileri Instagram’dan, dini, siyasi, COVID karşıtlığı veya sırf COVID konuşmak gibi herhangi bir konuda fanatik olup, bilgi kirliliği yaratanların çoğunu Facebook’umdan çıkardım. Sadece takipten çıkartmalar bile zihinsel enerjime iyi geldiğinden - can sıkan postlara harcadığım zamanı azalttığından- zihinsel bir detoks oldu. Sosyal medya detoksu klişesine girmişken, en çok vakit harcadığım Instagram’a günde bir saatlik hedef koydum. Bir saat dolduğunda bana bir uyarı geliyor ve anında olmasa da kısa sürede Instagram ekranını kapatıyorum.  Akıllı telefonların çoğunda o gün kaç saat telefonu kullandığınız, pilinizin yüzde kaçını hangi aplikasyona harcadığınızın listesi çıkıyor. Eğer sosyal medya zamanınızı azaltmak istiyorsanız başlamak için iyi bir nokta.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün