Ekonomik dalgalanmalar, yaşanılan değişiklikler ve geri dönüşler hız kesmeden akışında giderken her bireyin bir nebze de olsa ‘empati’ kelimesini anımsaması gerektiğine inanıyorum. Empati başka insanların ne düşündüğü, yaşanılan olay ya da olaylarla ilgili ne hissettiğini anlayabilme sanatı, kendini başkasının yerine koyabilme halidir. Bu yüzden sadece profesyonel anlamda yöneticilerin değil herkesin bir nebze de olsa bunu uygulaması refah içinde olmasını sağlayacaktır.
Sorgulamayan, sınırlı düşünen ve empati kurmayan toplumlar ileri adım atmak yerine geri viteste ilerlemeyi tercih eder. Bu da onların tercihidir. Ancak, bu yaklaşımlarından dolayı sadece demokratik yaşam bağlamında değil ticari yaşamın farklı bölümlerinde de zorlanırlar.
Daha sadeleştirerek düşünürsek üretici ve satıcı, tüketicinin ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışır. Bunları göz önünde bulundurarak kendine bir yol çizer. Bir öğretmen öğrencilerini hazırlarken eksiklerini belirledikten sonra işleyeceği konularla birleştirdiği süreçte zafere ulaşır. İçinde bulunduğu sektörde aktif olmak isteyen kurum ya da bireyler empati bazında grafiği okurlar ve yol alırlar.
Empati yeteneği yüksek olan insanlar ondan ne beklenildiğini anlar ve daha hızlı ilerler. Başka bir deyişle ‘yönetici’ ya da sahip olmak istedikleri unvana ve hedefledikleri yere daha kısa sürede hazır bulunurlar. Yaptıkları tercihler, çizdikleri yol onlara daha net gözükür. Bu da her anlamda mutluluğa erişmenin en s empati k halini alır.
Aksi durumunu düşünürsek, konuşmayı tercih etmeyip derdini anlatmayan insanlar sadece kendi enerjilerini aşağıya çekmekten ve işlerine odaklanamamaktan yakınır dururu. Oysaki çözüm üretmeyi istemek ve bu yolda adım atmak içsel ve çevresel olduğu kadar iş dünyasında da işlevsel bir yol olarak benimseniyor.
Yeni haftaya dövizin yüksek oranları ile uyandık. Döviz yatırımcıları hallerinden memnun olsa gerek. Peki bu durum ne denli sürdürülebilir sizce? Değişken kararlar, düşürülen ve daha sonra yeniden yükseltilen oranlar bizi nasıl kararlar olmaya düşündürebilir? İş dünyası yeni açılımlarını nerede ve nasıl yapacak? Tüm bunları zaman gösterecek.
Sempatik bir sarı sonbahar dileğiyle…