Bereşit kitabının en önemli bölümlerinden biri Yitshak'ın doğumundan sonra Sara'nın Yişmael ve Hagar'ı evden göndermeyi istemesidir. Bununla ilgili olarak Tora'nın satırlarına bakmamız gerekir. Bereşit 21. Perek 14 - 17 pasukları okuyoruz.
“Vayaşkem Avraam baboker vayikah lehem vehemat mayim vayiten el Agar sam al şihma veet ayeled vayşelehea veteleh veteta bemidbar Beer Şava / Avraam sabah erkenden kalktı, ekmek ve bir kap su aldı, bunları Agar'a verdi, onu ve oğlunu gönderdi. Onlar Beer Şeva Çölüne geldi.” Bu cümlede yer alan ‘vayşalehea /gönderdi’ sözcüğü Sara'nın Avraam'dan istediği ile uyuşmamaktadır. Çünkü Sara, Agar ve Yişmael'in evden kovulmasını istemiştir. Ancak durum Avraam'ın gözüne kötü göründüğünden ve ancak Tanrı ona emrettiği için bunu yapmak zorunda kaldığından kovmak fiili yerine göndermek yollamak fiili kullanılmıştır ki bu aynı zamanda merhamet ederek yollamak anlamına gelir.
Bunun için Dr. Rafi Vaknin güncel bir örnek verir. Eğer sınıfı bozan bir çocuğu sınıftan göndereceksen ona merhamet et ve ona paltosunu alıp dışarı çıkmasını söyle. Onu soğuk hava ile bir kez daha cezalandırma. Öğrencinin sıkıntılarını tahmin et ve duymazlıktan gelme. Her cezada bir merhamet unsuru da olmalıdır.
Tanrı bizi uyardığı veya ceza verdiği zaman aynı zamanda merhamet de etmektedir. Eden bahçesinden Adam ve Hava gönderilmeden önce Tanrı ‘hesed’ yaparak onlara giymeleri için kıyafetler hazırlamıştır. Bu da her cezada bir merhamet unsuru bulunduğunu gözler önüne sermektedir.
Tora'yı okuyarak olayın devamında ne olduğuna bakalım: “Vayihlu amayim min ahemet vataşleh et ayeled tahat ahad asihim. Veteleh vateşev la mineged arhek kimtahave keşet ki amera al ere bemot ayaled. Vateşev mineged vatisa et kola vatevk / Kaptaki su bitti, çocuğu bir ağacın altına götürdü. Oradan uzağa gidip oturdu ve çocuğu ölürken görmeyeyim dedi. Oturdu ve ağladı.” Dr. Rafi Vaknin bu noktada Hagar'ın yaptığını eleştirir. Hagar'ın yapması gereken en zor zamanda oğlunun uzağında ağlamak değil onun hemen yanında oturup onu sözleriyle rahatlamasıdır. Onun için Tora ‘vateşev la / kendi için oturdu’ ifadesini kullanır. Hâlbuki Miryam annesi tarafından sepete konarak nehre bırakılan Moşe'nin arkasından bakmış ve güven içinde bir yere eriştiğini görmüştür. Hatta Miryam sütanne olarak kendi annesini getirerek Moşe'nin yabancı birinin sütünü içmemesine yardımcı olmuştur. Bunun için Tora bu konuda “ma yease lo /ona ne olacak” diye baktığını ifade etmektedir. Agar oğlunu düşünmeden, empati kurmadan davranırken Miryam kardeşini düşünmüştür. Avraam’ın yanında ‘hesed’ esasını görerek uzun yıllar geçiren Agar’ın pek de bir şey öğrenememesinin aksine Miryam’daki ‘hesed’ dediğimiz iyilik doğru davranışın ta kendisidir.
Hastaları ziyaret eden bir kişi Rabilerin görüşüne göre hastalığının altmışta birini bertaraf eder. ‘Tsits Eliezer’ kitabının yazarı Rav Eliezer Walberg Talmud'da yazılı olan “mitatef veyoşev lefanav/ sarınsın ve önünde otursun” kuralını açıklar. Buradaki sarınma kavramı kıyafetlere sarınmak değil, ağırbaşlılıkla hastaya sarınmak bir başka deyişle dünyayı unutup sadece onunla ve sıkıntılarıyla ilgilenmektir. Elini tutmak, güzel ve teselli edici bir şeyler söylemektir. Yoksa ziyaret amacına ulaşmaktan uzak sadece adet yerini bulsun diye yapılmış bir davranış haline gelir. Tanrı peraşamızın başında Avraam’ı ziyaret ederken sadece sessiz durmanın bile bir şeyler paylaşmak olduğunu bizlere öğretmiştir.