Bitcoinnews haber sitesinde 22 Ağustos 2021 tarihinde Lubomir Tassev imzasıyla ilginç bir haber yayınlandı. Habere göre önde gelen futbol kulüpleri pandemi döneminde çıkardıkları kripto token’ların taraftarlara satışı neticesinde 200 milyon dolardan fazla gelir elde etti. Haber, bu gelir kaleminin pandemide ekonomik krize sürüklenen kulüplere önemli bir gelir yaratarak cansuyu olmasının yanında aynı zamanda halen emekleme döneminde olan kripto teknolojilerine bir giriş kapısı olduğunu savunuyor.
Yine İngiliz Telegraph Gazetesi’nin haberine göre Avrupa’nın 40 önemli kulübünün 1 Eylül 2021 itibariyle kripto fan token satışından kasalarına giren para 204 milyon doların üzerinde bir değere ulaşmış durumda. Bu kulüpler arasında Arsenal, Barcelona, Juventus ve PSG önde geliyorlar.
Özellikle genç taraftarların rağbet ettikleri fan tokenlar, SOCIOS firması tarafından satılıyor. Fan tokenları alan taraftarlar ise kulübün çeşitli karar mekanizmalarında söz söyleme hakkına sahip oluyorlar. Bunlar şimdilik minor haklar olsa da (takımın sahaya hangi şarkıyla çıkacağı kararı gibi) ilerleyen dönemde sürecin nereye evrileceği tabi ki önemli bir merak konusu olarak zihinleri düşünmeye sevk ediyor.
Tabi, kulüplerin sıfırdan yarattığı bu yeni gelir kapısı eleştirilerden de kurtulamıyor. Yine aynı kulüplerin bazı taraftar grupları, kulüplerin taraftarlarını kuralları olmayan, belirsiz ve tehlikeli kripto dünyasına soktuklarını ve oluşması muhtemel ekonomik zararlarla taraftarlarını baş başa bıraktıklarını savunuyorlar. İngiltere Taraftarlar Birliği, bu konuda kendilerine çok fazla şikayet geldiğini yaptığı bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Leeds United Taraftar Birliği Sözcüsü Adam Willerton, “Bizim korkumuz teknolojiyle fazla haşır neşir olmayan taraftarlarımızın kripto ekosistemine sokulmuş olmalarıdır” diyor.
Örneğin Lionel Messi’nin PSG’e transferi esnasında yaşananlar kulüplerin kripto hevesini eleştiren kişileri doğrular nitelikte oldu. Dünya yıldızının transfer dedikoduları çıktığı dönemde 12,00 USD seviyelerinde olan token yüzde 400’den fazla değer kazanarak 49,50 USD seviyelerine geldi. İmzadan sonra ise önce hızla değer kaybederek 35,00 USD seviyelerine düştü. Akabinde düşüş trendini sürdürdü. Token’in bugünkü değeri 22,62 USD seviyelerinde geziniyor.
Başka eleştiriler de bu token’ların pazarlama stratejilerine odaklanıyor. Telegraph, bu stratejilerin yatırımcıları tamamen yanlış yönlendirdiğini iddia ediyor. Ancak SOCIOS kurucusu Alexandre Dreyfus bu eleştirileri reddediyor. Dreyfus, block chain teknolojisinin transparan olduğunu söylüyor ve ekliyor “İşin güzelliği de burada. Block chain’de gizli olan bir şey yoktur. Bu dünyada her şey halka açıktır.”
Dreyfus’a göre SOCIOS tarafından pazarlaması yapılan dört kulüp fan token’ı son 12 ayda ilgili kulüplere 27 milyon dolardan fazla para kazandırdı. Bu kazancın, özellikle COVID-19 dönemi göz önüne alındığında oldukça dikkat çekici olduğu yadsınamaz.
Türk kulüplerine baktığımızda özellikle Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Altay, Göztepe, Karşıyaka, Eskişehirspor, Başakşehir kulüplerinin çıkardığı token’lar dikkat çekiyor. Resmi olarak Fenerbahçe Spor Kulübü’nün KAP’a 12 Ağustos’ta yaptığı açıklamada kriptodan 268.500.000 TL gelir elde ettiğini biliyoruz. Yani o günkü USD kuruyla 31.293.706 USD.
14.07.2021 tarihli verilere göre ise Galatasaray Kulübü’nün fan tokenlardan kazancı 37.996.183 USD.
Temmuz ayındaki bu veriye göre Galatasaray, kriptodan elde ettiği gelir ile Barcelona (47.298.984 USD) ve PSG (38.945.857 USD)’nin ardından dünyada kriptodan en çok gelir elde eden üçüncü kulüp konumundaydı.
Merkeziyetsiz düzen üzerine kurulu olan kripto varlıklar, tüm eleştirilere rağmen, geleceğin ta kendisi olabilir. Bu potansiyeli taşıyor.
İnternetin ilk yıllarında Bill Gates’i karşısına alıp “Televizyon da beni görecek mi?” güzellemesiyle aklı sıra onunla dalga geçen televizyon sunucusu, kendisini bugün nasıl hissediyor ise merkeziyetsiz düzeni reddeden ve belki de anlamadığı için ondan çekinen insanlar da çok yakın gelecekte aynı duruma düşebilirler.
Kanımca her tehdit bir fırsattır sözü doğruluğunu bir kez daha Türkiye bağlamında bize ispatlıyor. Belki de ülke tarihinin en ciddi ekonomik kriziyle karşı karşıya kaldığımız bu süreçte, vatandaşlarımızın ve kurumlarımızın can simidi kripto varlıklar oldu. Öyle ki Andrew Lisa’nın 29 Haziran 2021 tarihli araştırmasına göre Türk aktörler kripto varlık yatırımında dünyada Nijerya, Vietnam ve Filipinler’den sonra dördüncü konumda bulunuyorlar. İsviçre aynı listede altıncı, Hindistan yedinci, Çin sekizinci, ABD dokuzuncu, Almanya onuncu sırada bulunuyor.
Bu teknolojiyi emekleme ile yürümeye yeni başlama arasındaki bu süreçte yakalayabilmemiz, üzerinde çalışmamız ve kavrayabilmemiz yakın gelecekte ekonomik bakış açısından bakıldığı zaman ülke olarak borçlarımızın ödenmesi için ihtiyaç duyduğumuz olağanüstü döviz miktarının önemli bir bölümünü karşılayabilir.
Kulüp düzeyinde baktığımızda ise üniversite lisans tezini futbol ekonomisi üzerine yazmış biri olarak söyleyebilirim ki doğru yatırımlarla kulüplerimizin borçları birkaç yıl gibi kısa bir vadede sürdürülebilir düzeye getirilebilir ve ekonomik güçleri arzu edilen hatta ütopik olarak düşünülen seviyelere bile gelebilir. Bu açıdan baktığımızda kulüplerimizin yola erken çıktığını görüyor ve mutlu oluyoruz.
Zira birkaç yıl sonra “Buraları eskiden dutluktu!” diyebiliriz...
Hatta çok büyük olasılıkla diyeceğiz.