Toplam 38 hafta süren Süper Lig´de 12.hafta ile neredeyse sezonun üçte birini geride bırakmış olduk. Geçen sezondan farklı neler değişmiş, bu sezon farklı neler var genel bir değerlendirme yapalım.
Bu sezon bütün takımların kadrolarına baktığımızda, Süper Lig’de oynayan futbolcuların ortalama yaşı 27,1 olurken bu sayı geçen sezon 25,1’di. Toplam yabancı futbolcu sayısına baktığımızda geçen sezon 388 yabancı futbolcu varken bu sezon toplam 290 yabancı futbolcu bulunuyor. Toplam yüzde olarak baktığımızda ise yüzde 45 olan yabancı futbolcu sayımız yüzde 49’a çıkmış gözüküyor. Yaklaşan yabancı kuralını düşünürsek aslında kulüplerin planlı bir çalışma yapmadığı gözüküyor.
Süper Lig’de atılan gollere baktığımızda geçen sezonun maç başına gol ortalaması 2,70’di. Bu sezon şimdiye kadar oynanan maçlarda bu oran 2,66’da kaldı. Buradaki düşüşün nedenini yoğun maç trafiği ve Avrupa’da mücadele eden ekiplerin performansına bağlayabiliriz.
Takımları değerlendirecek olursak… Trabzonspor geçen sezonla karşılaştırıldığında daha organize olan, Marek Hamsik gibi bir futbolcuyu bedelsiz transfer eden kulüp geçen sezon Abdullah Avcı ile yakaladığı çıkışı sürdürüyor. Avcı’nın takımını seyretmek keyif veriyor.
Beşiktaş geçen sezonki kadrosunu korumasına ve çok daha iyi transferler yapmasına rağmen, Mirilem Pjanic veya Teixeira gibi, Şampiyonlar Lig maçları hem sakatlık hem de maç trafiği bakımından takımı yoruyor. Beşiktaş tabii ki sezon başında bunun planlamasını yapmıştır fakat Şampiyonlar Liginde alınan kötü sonuçlar motivasyon olarak takımın performansını oldukça düşürüyor. Süper Lig’e daha fazla konsantre olan bir Beşiktaş görebilirsek, şampiyonluk yarışı daha çekişmeli geçecektir.
Galatasaray, Avrupa’da ve Türkiye’de neredeyse iki farklı kimliğe bürünüyor. Futbolcularda çok fazla rotasyon olmamasına rağmen Avrupa’da oynanan maçlarda daha sabırlı, kapanan ve daha disiplinli bir takım olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye Süper Ligi’nde ise daha fazla risk alan, sonuca gitmekte zorlanan bir takım resmi çiziyor. Kadronun çoğunun yeni olmasını göz önünde bulundurursak, gelecek için ümit veren bir takım olarak kabul edebiliriz.
Fenerbahçe yine yeni kurulan bir takım yeni bir hoca ile sezona başladı. Takım oynadığı futboldan bağımsız, yönetimin ve taraftar baskısından dolayı iyi futbol oynayan birtakım yaratmaları çok zor gözüküyor. Normal şartlarda başarı bekleyen bu camia için, takımı tecrübeli olan bir teknik direktör ve futbolcular ile kurup, rakip kalede baskı yaratıp puan toplamaları gerekiyor. Fakat döviz kuru ve finansal problemler buna izin vermiyor. Bu da çok parlak, yetenekli çocukların tribünlerin baskısı ile mücadele ettiği bir takımı bize gösteriyor. Camia maalesef “üçlü savunma olmaz” veya “bu hoca ile olmaz” tartışmasının ötesine geçemiyor.
Geçen sezona kıyasla daha genç ve daha fazla yabancı futbolcu ile oynanan Türkiye Süper Liginde, Trabzonspor en hazır takım olarak lige damgasını vurmuş durumda. Trabzon’da şimdilik işler iyi gidiyor. Eğer camia işler kötü gittiğinde de takımın arkasında durabilirse sürpriz bir sonuçla ligi bitirebilirler. Bunun yanında Beşiktaş’ın performansını görmek için en azından Avrupa macerasının sonlanması gerekiyor. Galatasaray ise bu sene biraz sürpriz bir takım olarak fırsatları değerlendirecek ama takımdan kimsenin şampiyonluk beklentisi yok gibi…