Dünya nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı Kuzey Yarımküre’de günler hızla kısalmaya devam ederken kış da kendini olağandan daha önce hissettirmeye başladı. Karanlığın en uzun olduğu günler yaşanırken türlü kültürlerde karanlığın yerini aydınlığa bırakması bayramlarla kutlanır. Zaten bu bayramların sırasında da kış ekinoksu yaşanır ve günler kısaldığı hızla yeniden uzamaya başlar.
Kasım sonunda başlayan ve tüm soğuğa karşı aralık ayı boyunca hem toplumsal hem de ekonomik olarak coşkulu bir dönem yaşanır. Bizim için kutsal olan Hanuka bayramı, Hristiyanların Noel’i, Amerikalıların Şükran Günü hep bu dönemdedir. Hatta zaman zaman (2022 olacağı gibi) Noel ve Hanuka aynı günlerde kutlanır.
Bu dönem piyasalar için de son derece coşkuludur. Bütçeler kapatılırken eksikler de kapatılır. Bütçede para kalmışsa illa harcanır. Borsalar ralli yapar. Varsa problemler mümkünse cüce ay şubata ertelenir. Zaten 14 Ocak’a kadar kimse yeni seneyle ilgili olumsuz şeyler konuşmak istemez. O tarihe kadar herkes birbirine iyi seneler dilemeye devam eder.
COVID’in en ağır darbeyi vurduğu 2020 senesinde bile durum çok farklı olmamıştı. Ancak 2021 yılı biraz farklı görünüyor. İki hafta önce yazdığım küresel ekonomik risklerin 2020 yılında olduğu gibi COVID’in arkasına gizlenerek beklenenden çok daha önce yükselmesi son derece olası.
ABD Merkez Bankası ABD’de yükselen enflasyon endişesiyle piyasadan bono alımlarını azaltmaya başladı. Bununla da yetinmeyerek şu anda yüzde 0.25 olan senelik faiz oranını beklenenden çok daha önce arttırmaya başlayabileceğini açıklaması, COVID-19’un yeni varyant haberleriyle birleşince piyasalar duruma oldukça sert tepki verdi.
COVID aşısını geliştiren BioNtech firması çok kısa sürede yeni varyanta karşı yeni aşı geliştirebileceğini ve on haftada yeni ve güçlendirilmiş aşının sevke hazır olabileceğini bildirmesine rağmen korku dinmiş sayılmaz. (Elbette insanların yüksek sesle söylemeseler de bazılarının aşıya olan güvensizliği de bir etken.)
Kaldı ki konu aslında sadece COVID-19 da değil. 2008 yılında başlayan ve aslında tam iyileşemeyen global ekonomik düzenin mega bir krizle değiştirilmesi veya iyileştirilmesi de gündemde. Geçen yazımda belirttiğim gibi 2022 değişik olacak ve ister istemez 2021 yılı da klasik, alışılmış bir şekilde bitmeyecek. Ne olursa olsun 2020 ile başlayan en az on senelik bu süreç, tarih kitaplarında farklı bir başlıkla anılacak ve işlenecek.
Bu yazımı noktalarken 20 seneyi aşan Şalom köşe yazarlığıma da son noktayı koymuş oluyorum. 20 sene boyunca iki haftada bir kendimi ifade şansını veren Şalom Gazetesine, başta eski başyazarlar Silvyo Ovadya, Yakup Barokas ve 1990-2000 yılları arasında beraber çok dirsek çürüttüğümüz şimdiki başyazarımız İvo Molinas’a, köşedaşım Karel Valansi’ye ve beni okuyan-okumayan herkese teşekkürlerimi sunarım.
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Hanuka’mız kutlu ve yolunuz bol ışıklı olsun…